08 | Şaka Mı, Şeker Mi

323 44 81
                                    

EVE HARVEY İÇİN CADILAR BAYRAMI demek evine dönmek demekti. En azından bu seferlik.

İlk kez Cadılar Bayramı'nda evine dönecekti. Normalde okulda kalır ve şatonun içinde arkadaşları ile takılır, Roman ile gününü gün eder ve akşamki ziyafetlerin keyfini çıkartırdı.

Bu sefer evine dönecek olmasının sebebi onu içten içe üzüyordu. Babasını merak ediyordu, onu en son eylül ayında gördüğünde durumu iyi gözükmüyordu. Herkesle vedalaşarak trene bindi Eve. Kimseye neden döndüğünü söylememişti, merak edeceklerinden değil ama onları endişelendirmek istemiyordu.

Kırmızı ve siyah boyalı trende öylesine bir kompartmana oturduktan sonra dışarıyı izleme ve kafasını meşgul eden konulara odaklanma şansı oldu. Trende fazla insan olmaması da onu sevindirmişti, içerisi sessizdi.

Sadece trenin mekanik sesi onun kulaklarına geliyordu o kadar.

Hiç bitmeyecek gibi gelen o tren yolculuğu sonunda King's Cross'da sona erdiğinde Eve, bütün tatilini geçireceği evine gitti babası ile.

Yaşlı adam, sanki görmediğinden beri daha da yaşlanmıştı, daha da çökmüştü. Eve, günün kalanını onunla geçirdikten sonra yatağına yattığında fark etmeden tuttuğu bütün göz yaşların yanaklarından akmasını hissetti.

Babası yaşlanıyordu ve Eve ona veda etmek istemiyordu.

Sirius Black, ilk kez Slytherinlere yapacakları bir şaka için heyecanlanamıyordu.

Gryffindor Ortak Salon'unda kırmızı kanepelere oturmuş ve üç arkadaşının bu akşam Slytherin binasına yapacağı şakayı dinliyordu istemeden de olsa.

Şaka, ortak salonda yapılacaktı planlarına göre ve Sirius kendisini birden bire bir Slytherin kızı hakkında endişelenirken bulmuştu. Yapacakları şakanın ucunun ona dokunması düşüncesi bile onu rahatsız ediyordu.

"Dünyadan Sirius'a?" dedi Remus, uzanmış ve elini gri gözlerin önünde sallayarak konuşmuştu. "Kafan ner'de dostum?"

"Hiç." diye geçiştirdi Sirius, aklını düşüncelerden sıyırarak şakaya odaklanmaya çalıştı. "Nerede kalmıştık?"

Bu seferki şakaları, Hogwarts'ın haritasını çizme işinin bitmiş olmalarını kutlamak şerefineydi.

Remus planın bir kez daha üstünden geçerken Sirius da onu dinlemişti ancak içten içe Gryffindor Ortak Salonu'nu terk etmenin yolunu arıyordu. Bir şekilde burdan kaçıp zindanlara gidebilirsem diye düşündü içtwn içe.

"Nasıl ama?" diye sordu James, aklının başka yerde olduğunu fark ettiği Sirius'a. "Beğendin, değil mi?"

"Çok." diye cevapladı onu Sirius. O anda aklında kurduğu kendi planı en ince detayına kadar düşünmekle meşguldü.

"O zaman bu gece şakayı yapacağız?" dedi Peter, sorar bir tonda. Emin olmak istediği belliydi. "Ama biz göremeyeceğiz."

"Boş ver Pete, biz görsek ne olur?" dedi James. "Onlar yaşasın yeter... Değil mi Sirius?"

"Ben..." dedi Sirius, yavaşça oturduğu yerden kalktı ve gülümsemeye çalıştı. "Dolaşmaya gideceğim."

"Ne?" dedi Remus, kaşlarını çatarak. Beklediği tepkinin bu olmadığı ortadaydı.

"Öyle biraz hava alacağım." diye açıkladı Sirius. "Merak etmeyin, çok geç kalmam. Siz şakayı hazırlamadan önce gelmiş olurum."

James derin bir nefes vererek Sirius'un Gryffindor Ortak Salonu'ndan çıkışını izledi. Hayal ettiği gibi ortak salondan çıkan Sirius da adımlarını zindanlara doğru çevirdi.

You Asked For This | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin