Keyifli Okumalar...
Taehyung'tan
Telefonu kapatıp yastığımın altına koydum. Bu balo işi iyi olmuştu. Hem çok yorulmuştum hem de biraz eğlenmek benim de hakkımdı. Şu Bogum meselesini düşünüyorum da doğrumu yapıyorum emin değilim. Bogum benden hoşlanıyordu bense Jungkook'tan Jungkook ise Jesica'dan. İşler çok karışık geliyordu. Gidip buluşunca sanki Bogum'un duyguları ile oynayacakmışım gibi hissediyorum. Ya da kendime ihanet ediyormuşum gibi.
Aslında ben kendime en büyük ihaneti sevgilisi olan birine aşık olunca yapmıştım. Ya da Jungkook dan vazgeçmeyi reddedince. Ama insan ilk aşkından çocukluk aşkından bir anda nasıl vazgeçebilirdi ki? Ya da ben Jungkook hyungu bırakıp başka birini sevmeyi deneseydim kalbim Jungkook hyungun yanındaki gibi atar mıydı? Atmazdı. Kendimi kandırsamda kalp kanmazdı. Ama böyle de kendime gönüllü işkence çektiriyordum. Artık bir karar vermem lazımdı. Ya Jungkook hyungdan vazgeçip kalbimi susturmayı öğrenecektim. Ya da acı çekmeye devam edecektim. Ah tanrım! Herşey çok saçma. Tanrı belamı asalak orospu çocuğu bir dayı ile vermişti zaten. Ben yine bela arıyordum. Salak mıyım neyim.
Yastığın altındaki telefonumu alıp saate baktım. Saat sekizi çeyrek geçiyordu. Hyungum şimdi gelmezdi. Jungkook hyungun da anahtarı vardı. Biraz uyusam mükemmel olurdu. Tamam uyku hayatta en çok sevdiğim şeydi. Hyungum ve Jungkook hyungdan sonra. Birde arkadaşlarımdan sonra.
Yavaşça başımı yastığa koydum. Telefonumu da sessize aldım. Uyuyacaktım ve bir süreliğine herşey geçecekti. Uyumak en güzeliydi. Acısız kısa süreli geçici ölüm gibiydi.
●
●
●Yanımda ki hareketlenmeyle gözlerimi açtım. Hyungum gelmişti ve yatağa oturmuştu. İyi de anahtarı yoktu ki nasıl girmişti?
T - Hyung? Sen ne ara geldin?
Bakışları bana döndü. Biraz alkol kokuyordu. İçmiş miydi?
Y - Yeni geldim yarım saat oluyor.
T - İçeri nasıl girdin ki? Anahtarın yoktu.
Y - Jungkook ile beraberdim biraz kafa dağıttık. Korkmadın değil mi tek başına?
T - Yok be hyung niye korkayım bebek miyim ben?
Saçlarımı okşadı. Bayılıyordum hyungumun saçlarımı okşamasına.
Y - Evet bebeksin. 16 yaşındasın daha bebeksin tabii.
T - Yaaa hyung ne bebeği. Kocaman adam oldum ben hem ne on altısı! On yedime giriceğim.
Bir anda kahkaha atmaya başladı. Hadi amaaa bebek değilim ben. Neredeyse 17 yaşındaydım ne bebeği!
Y - Tamam kocamansın sen. Ama benim gözümde hala 2 yaşında paytak paytak yürüyen Taehyung'sun.
T - Seni çok seviyorum hyungieem~
Y - Bende seni seviyorum koca adam tete
Kollarımı beline sardım. Aklıma gelen şeyle kollarımı ayırıp iyice hyunguma döndüm.
T - Hyung?
Y - Hm?
T - Senden birşey isteyebilir miyim?