Geçmiş geçer mi?

6 3 34
                                    

Buna nefret mi demeliyim? Yoksa özlem mi? Berki ona sarılmak istiyordum. Şuan tüm duygularım karışıktı. Onu izlemekten başka bir şey yapmıyordum. Niye 18 yıl sonra geri döndü? Neden? Az önce gülerek, eğlenerek geçirdiğimiz parti şimdiyse sessizliğe bürünmüştü. Bir gün onunla karşılaşacağımı biliyordum. Ama yüzüne bakma cesaretim olmadığını da biliyordum. 18 yaşıma bastığım gün beni daha küçükken terk eden biyolojik annemin doğum günüme gelmesi aklımın ucundan bile geçmezdi...

Neler mi yaşamıştım? Size bu günümü anlatmak için farklı travmalarla dolu çocukluğuma inmemiz gerek. Hayat yolunda giderken bazen acımasız ola biliyor. Mesela arkanızda babanız varken, yanınızda elinizden tutacak anneniz olmuyor. Sizi tüm kötülüklerden korumaya söz veren bir dedeniz varken, size her türlü şiddeti uyguluyor. Bir ailen olduğunu bilmene rağmen, kendini yetim gibi sana biliyorsun.

O zaman her anımda beni destekleyen, yanımda olan babamdan bahsedeyim. Çocukken onu hep yenilmez olarak görürdüm. 'Benim babam her kesten güçlü, kimse onu yenemez' derdim arkadaşlarıma. Gerçekten öyleydi, özellikle de sarılırken. O zaman kendimi hep güvende hisediyordum. Ama ne yazık ki büyüdükçe onunda korkusuz olmadığını anladım. O da korkuyordu, o da gücsüzdü ve o da yaralıydı.

Babamla ortak noktam bu ola bilirdi.

Yaralıyım, ama kayıp ettiğim kan değil...

Babamın adı Scott Cruz. Sarışın, bebeksi bir yüze sahip. Gençken çok yakışıklıymış. Aslında onu şuan bile olgun gösteren tek şey sakkalıydı. Kesse tüm iş halolurdu. Ama kendi tercihi, karışamam. 1.83 boyunda ve mavi gözlere sahip. Aynı zamanda 39 yaşını yeni doldurmuştu. Çene hatları aynı benim gibi belirgindi.
Babamla hiç benzemiyoruz. Her kes beni rahmetli babanneme benzetiyor. Parlak kızıl saçlarım, belirgin çene hatlarım, püsürsüz yüz cizgilerim, parlak mavi gözlerim aynı onu andırıyordu. Babannemin fotoğraflarını gördüğüm zaman zaten şoka uğramıştım. Hatta bi' ara annem olduğuyla ilgili düşüncelere kapıldığım bile olmuştu
Babam aynı zamanda Iş hayatında önde gelen isimlerden biri. Daha doğrusu ailemiz. Cruz adı Ispanya'nı güzellikleriyle tanıştıran bir isim. Dedem 40 yıl önce Barcelona'da bir hotel kurdu. Şehrin merkezinde olduğu için her kesin işine yarıyordu. Böylece soy adımız tanınmaya başladı. İspanya da bizi tanımayanlar bence azdır. Dedemden sonra babam hotel'in başına geçti ve baya başarı elde etti. Sadece 13 yılda Barcelona'yıda sayarsak Valencia, Madrid, Albacete, Almeria, Mojacar, Malaga, Granada, Cadiz'de yani, İspanya'nın 9 şehrinde hotel kurmuştu. Şuan da Bilbao, Gijon ve Coruna şehrinde hotel kuruyorlar. Neredeyse 1 aya kalmaz tamir işleri bitecek ve 3 ay içinde hotel'lerimiz açılacaktı.

Babamla fazla zaman geçirmezdim. Tüm gün işte olur, eve geldiğinde de yorgun olurdu. Geceleri sohbet ederdik ama o da 10 dakika filan sürerdi. Babam içine kapanık biriydi. Aynı benim gibi insanlarla konuşmaz, mesafesini korurdu. Eskiden neşeli biri olduğunu söylerlerdi. Ama annem gittikten sonra bunu kaldıramamış ve resmen çöküm yaşamıştı. Berki de o kadından nefret etmemin altında buda yatıyordur. Gitdiği yetmezmiş gibi beni babasız bırakmıştı.

Amca'm ve karısı Henna'dan bahsetmezsem ayıp olur. Özellikle Henna'dan 4 yaşımdayken amca'm bize yardımcı olsun diye Malikane'mize getirdi. Ama kendisinin üniversitesi bitmeden gelemezdi. Henna 41 yaşında, küçük mavi gözlere sahip sarışın güzel kadındı. Kırışıklıkları az bilinirdi. Fazla kendine dikkat etmezdi. Çok narin bir kadındı. Sırf ağabeyim ve benim için üniversiteyi bitirir bitirmez Barcelona'ya geldi. 1 sene sadece bana baktı. Sonra eğitimine Barcelona'da devam edip 2 sene sonra Dermatoloji uzmanı oldu. Şuan Barcelona'da tanınmış doktor. Amca'm da Henna'dan 6 yıl sonra geldi ve 'beyin cerrahı' doktoru oldu. Daha doğrusu cerrah adını aldı.

intikamın haykırışıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin