Sadece Arkadaş

42 5 4
                                    

Taehyung'un anlatımıyla~

Gözlerimi onunkilerden kaçırdım. Daha sonra titreyerek ona bakmaya çalıştım. Onu sinirlendirmek istemiyordum sonuçta kendisi hakkında bu kadar korkunç mevzular duyarken onun karşısında nasıl sakin kalabilirdim ki?

"Yeni gelen çocuk sen misin..?"

Birden cesaretimi toplayarak gözlerine baktım ve "Evet" anlamında başımı ileri geri salladım.

"Güzel."

Gülümsemeye başladı. Bunun beni sakinleştirmek için olduğunu düşünüyordum fakat beni sakinleştirmek yerine daha da tedirgin ediyordu.

"Tanışalım,ben Jeon Jungkook."

"B-ben de Kim Taehyung."

"Harika,bu pazar bir buluşma düşünür müydün?"

"Ne..?"

Daha birbirimizin adını biliyorduk ve hemen buluşmak mı istiyor? Amacı ne bilmiyorum fakat bu yaklaşımı hiç hoşuma gitmedi. Ben böyle bir psikopat ile bu kadar yakın olamazdım.

"Bi' sakıncası mı var?"

"H-hayır."

"Neden kabul etmiyorsun o zaman?"

"Sadece yeni tanışıyoruz ve biraz tedirgin etti..."

Bunu söylerken yüzündeki tadı kaçmış ifadeyi gördüm. Gözleriyle beni süzüyordu ve bu da beni doğal olarak korkuyordu.

"Y-yani demek istediğim olur..."

Bunu duyar duymaz yine yüzünde koca bir gülümseme gördüm. Hafifçe tebessüm etmeyi deniyordum.

"Güzel,o zaman ara beni!"

Bana bir kart uzattı. Üzerinde "Bay Jeon Jungkook" yazıyordu. Birden göz kırparak eski yerine geçti. Ben ise kartı inceliyordum. Kartı ellerimde tutarken parmaklarım hafifçe titriyordu. Bu aniden çıkan davet, beklenmedik bir heyecan yaratmıştı. Kartta yazan numarayı aklımın bir köşesine not edip ceketimin cebine koydum.

...

Kafamda bin bir düşünceyle evime doğru Haesok ile yürümeye başladım. Neden bana böyle aniden ilgi göstermişti? Bu davetin ardında ne yatıyordu? O an her şey çok belirsizdi ama içimde tuhaf bir merak uyanmıştı.

Eve vardığımda Haseok'a el salladım. Asansöre bindiğimde kartı tekrar çıkardım ve daireme varana kadar inceleyedurdum. Daireme vardığımda kapıyı kilitle yavaşça açtım. Telefonumu komidine koydum ve kartı da telefonumun yanına koydum. Bir süre boyunca kartı elime alıp alıp geri bıraktım. Sonunda cesaretimi topladım ve numarayı tuşlayarak arama butonuna bastım. Çaldıkça kalbim hızlanıyordu.

Telefon birkaç çaldıktan sonra, tanıdık bir ses duyuldu:

"Merhaba, Bay Jeon Jungkook ile konuşuyorsunuz. Size nasıl yardımcı olabilirim?"

"Merhaba," dedim titrek bir sesle, "bugün bana bir kart verdiniz ve aramamı söylediniz. Ben de sizinle konuşmak istedim."

"Ah, evet," dedi, sesi şimdi daha sıcak ve samimi, "seni hatırlıyorum. Bu pazar için bir planın var mı?"

Planım yoktu. Ama bu belirsiz daveti kabul etmek konusunda hala tereddütlerim vardı. Ancak içimdeki merak galip geldi.

"Yok." dedim kısaca.

"O halde, pazar akşamı 7'de seni alacağım. Güzel bir akşam yemeği yiyip sohbet ederiz. Ne dersin?"

Bir an duraksadım. Bu hızlı gelişen olaylar beni hala tedirgin ediyordu ama aynı zamanda heyecanlandırıyordu da.

My Only Love |TAEKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin