My Only Love |TAEKOOK|

Basit Bir Akşam Yemeği

Taehyung'un anlatımıyla~

Tüm gece düşünmekten sabaha kadar uyuyamadığımı pencereden süzen ışık ile fark ettim.

Aslında bir kısmını da hatırlamadığımı da fark ettim. Bu da galiba 1-2 saat uyuduğum anlamına geliyordu.

Sonunda güç bularak yataktan yavaşça üzerimdeki battaniyeyi kenara bırakarak kalktım.

"Zor bir gün olacağa benziyor."

Havlumu alarak duşa adım attım. Su çok soğuktu. Sıcaklığı ayarlamaya çalışırken cildime değen soğuk su damlaları da ayrı bir şekilde sinir bozucuydu. Suyu ayarlamayı başardığımda derin bir nefes alarak içeri adım attım.

Duştayken biraz olsun dış dünyadan kopmak iyi geliyordu. Sonuçta dış dünyada saat akşam 7'de buluşmak için beni bekleyen bir psikopat vardı.

Ona ne kadar böyle desem de ne kadar yakışıklı olduğunu göz önünde de bulundurunca kendime kızıyordum.

Duştan ıslık çalarak çıktım. Saçımı düzeltmek ve biraz şekil vermek üzere elime kurutma makinesini aldım. Saçımı elimle geriye doğru iterek kurutma makinesi ile de hafifçe şekil veriyordum.

Bir süre sonra fark etmeden şarkı mırıldanmaya başlamıştım. Ani gelen telefonun çalma sesiyle kurutma makinesini kapatarak odama doğru gittim.

Telefonu elime aldım ve arayanın Jungkook olduğunu gördüm. Neden aradığını bile düşünmeden telefonu cevapladım.

"Günaydın,Bay Jeon."

"Lütfen,Jungkook de. Biz arkadaşız öyle değil mi?"

"Evet,Jungkook."

"Ayrıca saat 3 oldu. Tünaydın daha doğru olur,Taehyung."

Bu kelimeleri işitir işitmez telefonu kulağımdan çekerek göz hizama getirdim. Saati görür görmez gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Ağzımdan ise bir dizi küfür dökülmüştü.

"Bana mı diyorsun..?"

"H-hayır,saat biraz geç olmuş."

"Anlıyorum."

"Üzgünüm,gerçekten istemeden oldu."

"Sorun değil,Taehyung."

"Teşekkür ederim."

"Akşam seni alacağım,unutma."

"Tamamdır."

"Akşam görüşürüz."

Ben tek kelime edemeden yüzüme kapanan telefonun ekranına baktım. Sonra onu bırakarak dolaptan kahverengi kumaş pantolonu ve fil dişi renginde olan gömleği alarak giymeye başladım.

Giyinmiş bir şekilde aynaya bakıp kendimi süzdüm. Sonra hemen raf üzerindeki parfüme iliştim. Biraz enseme ve bileklerine sıktım.

Jungkook'un anlatımıyla~

Saat akşam 6'yı gösteriyordu. Aynaya baktım ve çok iyi olduğumu söylerek kendimi motive ettim.

Siyah takım elbiseyle gerçekten de iyi görünüyordum. "Hadi,Jeon. Etkileme zamanı!"diyerek ağır tarçın kokulu parfümden sıktım.

Aşağı inerken anneme seslendim ve gittiğimi söyledim. Annem ise "Tamam,dikkat et canım oğlum." diye karşılık verdi.

Anneme bana karşı hep iyiydi. Babam ise hep kızar,azarlardı. Aslında babam da haklıydı. Fazlasıyla şımarıktım fakat bunun temel nedeni de annemdi. Böyle alışmıştım...