Unknown Number // Mattheo Riddle

the day it all started

Merhaba, ben Victoria. Victoria Malfoy.

Lucius ve Narcissa Malfoy'un biricik kızları, Draco Malfoy'un ikiz kardeşi.

Hogwarts'ın gözde öğrencilerindenimdir. Draco'nun aksine, çoğuyla iyi anlaşırım.

Derslerde çoğunlukla öne çıkarım, binama, Slytherin'e, kazandırdığım puanların haddi hesabı yoktur, tüm profesörler zeki olduğumu kabul ederler.

Beyaza kayan sarı saçlara, okyanus mavisi gözlere sahibim. Bu kadar popüler olmamın asıl sebebi zekiliğimin yanı sıra, güzelliğimdir aslında.

Genellikle neşeliyimdir, suratımın asık olduğu nadiren görülür.

Tabi bunların hepsi ailem katledilmeden önceydi.

Şimdi zamanda geriye gidip her şeyin başladığı o güne dönelim.

꧁꧂

Kapımın tıklatılmasıyla uyandım. Bugün Hogwarts'ta 6. yılıma başlayacaktım. Yaz tatili her zamanki gibi sıkıcı geçmişti. Babam Lucius genelde evde olmazdı, ki olmamasını tercih ederdim, annem Narcissa, Draco ve ben yalnız kalırdık. Annemle iyi anlaşırdık ama eğlenemezdik. Annem eğlenmeyi çok bilmezdi, onunla çoğunlukla oturup dertleşirdik. Draco evde okuldaki gibi biri değildi. Anneme ve babama hiçbir zaman saygıda kusur etmezdi. Bana karşı da çok kötü olduğu söylenemezdi. Benimle uğraşmayı sevdiğinden emindim ama ciddi yapmadığının farkındaydım. Bazen Draco'yla ikimiz dağlara piknik yapmaya giderdik. Draco benim eski sevgililerimi gömmeye bayılırdı. Ben sadece onunkilere üzüldüğümü söylerdim. Draco fazlasıyla kıskançtı. Tüm benden hoşlananları herkesin içinde rezil etmek gibi bir huyu vardı. İkimiz de okulda oldukça popüler olduğumuzdan bu sık yaşanan bir durum haline gelmişti. Yaz tatilinde annemle babamın kavgaları dışında hiçbir ekstra olay yaşanmadan geçmişti. Şimdiyse tatil bitmişti, bugün Hogwarts Express'ine binip okulumuza dönecektik.

Draco yine elinde suyuyla odama dalmıştı.

: Hey, Viki! Domuz gibi uyumayı kes.

Uykudan çabuk ayılabilen biri değildim. Uykuyu gerçekten çok severdim. Tüm aile üyelerim bunu bildiklerinden Draco'nun elinde bir bardak suyla odama dalıp beni kahvaltıya çağırmasına izin verilirdi.

Sudan nefret ederdim. Islanmaya katlanamazdım. Denize, havuza asla giremezdim. Banyoya bile zorla katlanıyordum. Başımdan aşağı bir bardak su döküldüğünü düşünmek bile istemiyordum.

Hemen yataktan fırlayıp Draco'nun elindeki bardağı tuttum.

: Odamdan çıkman için 5 saniyen var Draco.

Bardaktaki suyu tek yudumda içti ve odamdan çıktı.

Üstümü değiştirip kahvaltıya indiğimde bir şeylerin ters gittiğini anladım. Draco çenesini sıkıyordu. Babam hiçbir şey yokmuş gibi kahvaltısını yapıyordu. Annemse dolu gözlerle Draco'ya bakıyordu. Yine kavga etmiş olmalıydılar. Babam da sinirini Draco'dan çıkarmıştı kesin. Hep böyle olurdu.

Masaya oturduğumda babam kafasını kaldırıp bana baktı.

: Eşyalarınız hazır değil mi Victoria?