Önceki part sizi bekletmemek adına kısa oldu ama bu uzun bir hikaye değil. One shot olan bie hikayeyi baştan sona düzenliyorum ve partlara ayırıyorum. Her iki part arasında zaman atlamaları var.
Şamarcı Söğüt olayını yazmayı isterdim ama yazmadım, tepkilerini tam tartamıyorum.
Daha uzun olsun isterdim. Gece 00.00 gibi başladım bölüme. Ama bunun yarısı kadar yazabilmiştim. Bu yüzden bu zaman kaldı.
Keyifli Okumalar...
"Çok sıkıcıydı." diye yanaklarını şişiren James, FYBS düzeyi bir Büyü Tarihi çıkışı. Dışarıda kar yağıyordu, Noel'e 1 haftadan fazla zaman vardı ve ödevleri birikmişti. Muhtemelen işin en sinir bozucu kısmı da buydu, Quidditch antremanlarını da ayarlaması gerekiyordu ayrıca. "Değil mi Evans?" Az ileride arkadaşlarıyla gülüşen kızıla hitap edince Lily ona doğru baktı ama bakışmaları çok da uzun sürmedi. Lily umursamazca konuşmasına devam ederken James'in yüzü asıldı ama pek takmadı.
"Yine olmadı," diye fısıldadı Peter. James cebinden Snitch'i çıkardı, bu sefer sadece havaya atıp yakalayarak oynuyordu.
Duvara yaslandı ve arkadaşlarının onun etrafını çevrelemesini izledi.
"Sen neye bakıyorsun öyle?" diye sordu Sirius. Remus bir an sıçradı.
"Pati," dedi Remus. "Şuradaki kız umutla sana bakıyor," diyerek gözleriyle Lily'nin de içinde bulunduğu grubu işaret etti.
"İlkmiş gibi söyleme şunu Aylak." dedi James.
"Kızlar bana bayılıyor," dedi Sirius gülerek. Hepsi de onun gülümsemesine katıldı. James Remus'un işaret ettiği kıza bakınca kız utanıp başka bir yöne baktı.
"Andrea Devine." dedi James. "Kıvırcık sarışın. Gerçekten umutsuz gibi." Sirius diğer üçünün asla yakalayamayacağı bir asilliğe ve umursamaz tavırlara sahipti. James bazen en yakın arkadaşının bu özelliğinin onda da olmasını dilerdi. ("Umursamaz görünmeye çalışma, belli oluyor." demişti Lily bir keresinde.)
"Ben olsam konuşurdum," dedi Peter. "Ravenclaw değil mi?" James başını salladı.
"Eminim," dedi Sirius. "Siz şu anda nasıl Andrea'yı konuşuyorsanız onlar da seni konuşuyordur." James'e baktı. "Evans'a şöyle bakmayı bırak Çatalak." James yere baktı.
"Nasıl bakıyorum? Hiç sanmıyorum, Evans benim hakkımda konuşmaz." Yine umursamazca davranmaya uğraşıyordu ancak her zamanki gibi başarılı olamıyordu. Belki de gerçekten umursadığı konularda başarılı olamıyordu insan.
Bir sonraki dersin sınıfına doğru yavaşça ilerlemeye başladılar.
"Potter." dedi Lily. "Konuşmalıyız." James'in kalbi heyecanla atarken diğer üçü onlara şaşkınlıkla baktılar.
"İyi gelişme." diye fısıldadı Sirius Lily'nin duyabileceği bir sesle, James'e doğru. "Kesinlikle sana aşık."
"Kes sesini Black!" diye yumruklarını sıktı Lily. James Sirius'a gitmesini işaret eden bir bakış atınca, Lily ve James geride kaldılar.
"Eee... Evans, beni ne kadar sevdiğini söylemek için bu kadar zahmete girmene gerek yoktu." Lily üç kere derin nefes aldı.
"Senden. Nefret. Ediyorum." dedi dişlerinin arasından. "Sadece, Andrea için Lupin'le konuşur musun? diye soracaktım." James'in ağzı yavaşça aralandı. "O... çok utangaç biri. Lupin ona gülümsediğinde bile utanıyor."
"Ne- bir dakika. Andrea Devine, Ravenclaw olan? Hani şu sarışın kıvırcık?" Lily ona kaşlarını çatarak baktı.
"Aklını mı kaybettin Potter, o." James şaşkınlıkla başını iki yana salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Potter Masalı
FanfictionHayatın beklenmedik sürpriziyle herkesten farklı olduğunu öğrenen Lily Evans; şımarık, kendini beğenmiş James Potter. Her şeye rağmen yıllar boyu konuşulmuş bir aşkın temellerini attıklarını nereden bilebilirlerdi ki? Kapak için @Hersus' a ve @dobb...