Bir Potter Masalı

Bir Potter Masalı-5

Okuldaki son sene her zaman iyi geçmeliydi değil mi? Buraya bir daha gelmeyeceklerdi. En iyi efsaneler sona gelindiğinde yazılırdı

7 yıllık istikrarlı yükselişlerinin zirvesine varmayı amaçladıkları biz yıldı. James Potter,  her zaman bir dahaki sene olacak, dediği Lily Evans'la çıkma hayallerini bu sene gerçekleştirmeye kararlıydı. Elinde, Lily'e çıkma teklifi edebileceği durumların ve yapacaklarının listesini tutuyordu. -hoş o yer, zaman ya da mekan tanımazdı ama her sene aynı taktikten bir şey çıkmadıysa yenisini bulmalıydı.

1- Kendini daha az beğen (Elbette zor olacak ama mümkün olduğunca.)
2- Evans etraftayken insanları lanetleme.
3- Sluggy'nin partilerindeki fırsatları değerlendir.
4- İlk Sluggy partisinde Evans'a çıkma teklifi et.

Sirius arkadaşının elinden kağıdı çekip bu yazıyı ekledi.

5- Evans'ın peşinde daha az dolaş.

James tersçe yazıya baktı.

"Onu tavlamak için bir liste ha?" dedi Peter. "Patiayak kadar olmasa da senin de bir karizman olduğundan emindim oysaki." Sirius, Remus ve Peter kahkahalarla güldüler.

"Evans beni reddedebilecek kadar iyi olan tek kız. En iyiler, en iyileri hak eder." Bu cümleyi söylerken Remus ağzını James'le beraber oynattı. James'in klasiğiydi. Trendeydiler. Hogwarts Express, son kez onlar için Hogwarts'a doğru gidiyordu. Noel'de ya da Paskalya'da, hiçbirinin eve gitmeye niyeti yoktu.

"Tek bir şey söyleyeceğim..." dedi Remus. "Bunca değişikliği bir anda yaparsan Evans bir şeyler döndüğünü fark eder. Senin sorunun kendin olmamak. Evans etraftayken budala gibi davranıp onu kıskandırmaya çalışmayı bir kenara bırak. Sürekli birileriyle kavga etme. O zaman bir şansın olur." Remus elindeki kağıdı tek hamleyle aleve verirken sırıttı.

"Havalıydı," dedi Peter. 

"Kesinlikle ve en yakın, en sevdiğin, en mükemmel arkadaşına öğreteceğin kadar havalı." dedi Sirius. Kabin kapısı açıldı. Önce Mary Macdonald görüldü. 

"Merhaba." dedi neşeli neşeli. "Bu kadar zamandır hala trende olay çıkmadı, kompartımanımızın kapısı kırılacak gibi açılmadı-" James gerisini duymadı. Kızıl saçları gözlerinin önüne geliyordu, tamamını görememişti ama bir insan tatilde ancak böyle güzelleşebilirdi. James onu tatilden beri ilk defa görüyordu. Gözlerini kaldırdı ve kompartımanda gezdirdi, James'te bir süre kilitlendi. 

James bu yaz Sirius'un da yardımıyla, Lily'e hiç yazmamıştı. 

Lily onun için endişelenmişti, her şey bir yana en son olan saldırının haberi ona gittiğinde, tüyleri ürpermişti, Ölüm Yiyen saldırısı olmuştu ve Potter Ailesinin adı da geçiyordu, tüm bu saçma bahaneleri Mary'e yükleyip kompartımana gelmesinin en büyük sebebi bastıramadığı endişe ve Kendini-Beğenmiş-Potter'ı görmekti. 

Mary uzunca bir süre ona gönderme yapacaktı ama Hogwarts'a kadar bekleyemezdi. Ayrıca bu son tren yolculuğuydu. İlk tren yolculuğunu dün gibi hatırlıyordu, şu anda görmek için türlü bahaneler uydurduğu oğlandan nefret etmişti. 

"Gördüğün gibi. Hala hayattayız ve düşündük ki, sürekli farklı çılgınlıklara imza atarken neden bu tarz ufak şeyler aynı kalsın? Gördüğün gibi, gelen siz oldunuz." Sirius açıklamasını yapıyordu. Peter, kenara çekildi ve kızlara yer açtı. 

"Bazı şeyleri değiştiremezsin." dedi Lily. "Ne yaparsan yap." Mary sırıtarak geçti ve Peter'ın yanına oturdu. Remus James'in yanına geçti ve Peter cam kenarına geçince Lily'e de yer kaldı, Lily şaşkınca yerine oturdu, James onu yanına davet etmemiş miydi gerçekten?