0.7

171 38 48
                                    

"Gider misin artık?"

Vural'a göz ucuyla baktığımda hiç oralı olmamıştı bile. Gitme niyeti olmadığını fark ettiğimde... Pardon açık açık söylediğinde kapıyı kapatıp mutfağa bulaşık yıkamaya geçmiştim.

Belki ben bulaşık yıkarken gider diye umutlansam bile Vural o esnada oturma odasını toparlamıştı.

Buraya bakarken fark etmiştim, mektup yerinde yoktu.

"Sabah erkenden nöbetim var ve eve gitmek için fazla uykum var. Koltuğunu bana ödünç verirsen ölür müsün Elya?"

Hayır.

"Evet."

Vural koltuğa otururken "Tüh." diyip gülümsedi. "Gençsin oysa, üzüldüm." Hiç gülecek hâlde olmama rağmen şuan gülesim gelmişti. Gözlerimi devirip salondan çıktığımda peşimden gelmez diye düşünsem de gelmişti.

Yatak odama girip dolaptan bir yastık ile ince bir pike çıkardığımda Vural ne yaptığımı izliyordu. Yastığı ve pikeyi ona doğru attığımda saniyesinde tutmuştu. Polis adam farklı oluyor azizim.

Arkamı ona dönüp odadan çıkarak tekrar salona gittiğimde Vural da peşimden gelmişti yine. Koltuktan yastıkları alıp diğer koltuğa koyarken Vural yastığı ile pikesini koltuğa bırakmıştı. Elim masanın üstünde duran klima kumandasına gittiğinde 26 dereceye alıp tekrar aldığım yere bıraktım.

"Konuşmak ister misin?" Sesiyle birkaç saniye duraklasam da "Neyi?" diye sorarak ona doğru döndüm. Koltukta oturup yan tarafına vurarak orayı işaret edince "Ay abi, sen yaşlısın ya. Erkenden uyu." diyip sahte bir gülümseme ile salondan çıktım.

Odama ilerlerken göğsümün daraldığını hissederken bu hissi görmezden gelmeye çalışarak kıyfetlerimi çıkarmadan yatağa uzandım. Kapıyı hep açık bırakıyordum çünkü babam ses çıkarırsa saniyesinde duymam gerekiyordu. Vural da bizim evdeydi yani üstümü değiştirmemek için yeterli bir sebepti bu.

Üstümü değiştirecek kadar bile gücüm yoktu ama bunun Vural yüzünden olduğunu düşünmek daha rahatıcıydı.

Gözlerimi kapatıp uyumaya çalışırken kafamda tekrar tekrar dönen görüntüler ve sesler buna pek de izin vermedi. Duyduğum adım sesleri ile gözlerimi açmadan kulak kabarttığımda adım seslerinin bitmesi ile ne olduğunu çözmeye çalışıyordum içten içe.

Ya da nerede olduğunu.

"Kendinden saklayabileceğini düşünüyorsun." Vural'ın sesi çok da uzaktan gelmediğinde onun burada olması sanki kafamdaki sesleri susturmuştu.

"Eskiden sizde kalmaya geldiğimde hep kıyafetlerin ile uyurdun. Ama uyumadığını biliyorum Elya." Ses çıkarmadan sadece nefes alıp verirken uyuduğuma inanması için bunu yapsam bile gitmesini istemiyordum.

"Nefes alış verişlerin düzensiz. Uykuya dalan bir insanın nefes alışverişleri düzenli olur. Ayrıca fazla sesli nefes alıyorsun."

Yalan bu arada. Hiç sesli nefes almıyordum. Bu adam mesleki defarmasyon işini fazla mı abarttı?

Her ne kadar isteksiz bile olsam yatakta diğer tarafa dönüp gözlerimi açtım. Kapının birkaç adım ilerisinde koridorun duvarına yaslanmış ve yere oturmuştu. Gözleri karşısındaki duvardayken benim döndüğümü fark etmişti. "Yine kıyafetlerimle uyudum."

Fısıldar gibi çıkan sesim ile gözleri bana döndüğünde gözlerinde şefkat vardı. Bu adamın bana sürekli şefkat ile bana bakması beni hiç iyi bir hâle sokmuyordu.

"Niye ağlamayı yasaklıyorsun kendine?" Sorduğu soru ile yutkunurken çocuk gibi huysuz bir şekilde "Yasaklamıyorum ki. Ağlama hissi oluşmuyor." diye sessizce konuştum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Semt Abisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin