-4-

36 2 2
                                    

''Ressamların her zaman farklı gördükleri söylenir.Bunu neye bağlıyorsun? Yani sence böyle bir şey var mı?"

"Evet var.Senin örneğinden yola çıkarak söylüyorum. Karşımızda duran bulutları sen sadece kara bir bulut olarak görüyorsun. Bak şu an yağmaya başladı.Ama ben o kara bulutları öyle görmem. Onların içindeki hüzünü görürüm.Taneciklerindeki üzüntüyü görürüm ve resmederim.''''Dünyaya farklı bir pencereden bakmak ne kadar güzeldir kim bilir.Ben ise işim gereği her şeyin altında bir şey aramak zorundayım.''

''Keşke herkes saf ve temiz olsa...O zaman belki de dünyada suçluluk azalırdı.''

''Yağmur hızlanmaya başladı. Istersen eve gidelim.Üşüyeceksin.''''Çantamda bir pike vardı sanırım.Bugün yanıma piknikte almıştım.''dedi ve Rüya çantasında bir pike çıkardı.Dalganın sadece kayaya çarpan sesini duyabiliyorduk.

''Çınar şu an senden bir şey isteyeceğim. Bana sarılır mısın?"

Ben mi yanlış anladım yoksa Rüya benden ona sarılma mı istedi?!Heyecanlı bir şekilde ''Evet'' deyip ona sarıldım. Pikeyi üzerimize alsak da yinede ıslandık ama onunla ıslanmak güzeldi.

Oturur vaziyetten yatar vaziyete geçtik. Şu an onu delice öpmek istiyorum ama olmuyor işte olmuyor.Olmuyor. Şimşek çakıp gök gürüldediğinde korkup iyice bana sokuldu. Artık aramızda mesafe yoktu.Aklımda yine deli düşünceler vardı.En son böyle düşündüğümde Rüya ile birlikte buraya gelmiştik. Ne olursa olsun bunu ona söylemeliyim dedim ve söze başladım.
"Rüya...''

''Efendim Çınar''

''Sana bir şey söylemek istiyorum.Aslında uzun zamandır söylemek istiyorum.Sanırım artık bende daha fazla saklı kalamayacak.Belki şu an bozulacak belki de daha da anlam...''

Rüya dudaklarını dudaklarıma dayayınca sözüm yarım kaldı. Yaklaşık 1-2 dakikanın ardından dudaklarımızı ayırıp birbirimize gülümsedik.

''Istersen daha fazla burda kalmayalım yoksa çok hasta olacağız Rüya''

''Nasıl istersen''

---
Genç kadın evine girdiğinde biraz pişman biraz umutlu biraz da mutluydu. Karışık duygular içerisindeydi genç kadın. Çınar yapabilirdi bunu...Eğer sözünü kesmeseydi birazdan zaten Çınar onu öpecekti.Neyse ki şanslıydı çünkü Çınar ona başka bir şey de söyleyebilirdi.

Genç adam ise her şeye rağmen muhteşem hissediyordu. Daha özel olabilirdi diye iç geçirsede Rüya ile karşılıklı duygular içinde olması genç adamı mutlu ediyordu.

---

Eve geldiğimde masa çoktan toplamışlardı ve beni beklerken üçüde sobanın sıvaklığıyla uyuyup kalmıştı. Üçünüde uyandırıp yerlerine götürdüm daha sonra duş alıp bende yatağıma girdim ve uyumaya çalıştım ama uyumak ne mümkün? O öpüşmeden sonra kim uyuyabilirdi ki yani?!Uyumak istesem de olmadı. Kalkıp kahve yaptım ve terastaki divana kendimi attım. Ormandan yükselen muhteşem toprak kokusu bana yaşananları anlatmaya yetiyordu. Küçüklüğümden beri bu kokuyu çok severim. Kahvemin son yudumlarını alıp yattım.

---

Sabah 7 de kalkıp sahilde yürüyüşe çıktım. Ara sokakta manavdaki şirin mi şirin tontiş Melahat Teyze den kahvaltılık bir şeyler alıp eve döndüm. Henüz kimse uyanmamıştı. Mutfağa girdim ve omlet yaptım. Terastaki masayı hazırladım ve saat 8:15 de herkesi uyandırdım. Kahvaltı yaptım, takım elbisemi giydim ve evin anahtarını Berfin'e verdim. Arabama atlayıp adliyede soluğu aldım.Duruşma başladı ve savunma dilelçelerimizi verdik.Davam bir arazi mahkemesiydi.Ortada bir arazi var ve bu arazi resmi olarak müvekkilimin fakat 2012 yılında buraya bir site yerleştirilmiş ve site müteahhitleri tarafından arazinin kendilerinin olduğu iddia edilmekte.Bu duruşmada tanıklarımız var. Müvekkilim Tolga Bey'in babaannesi Fatma Hanım. Hakim Bey, Fatma Hanım'ı içeri çağırdı. Fatma Hanım elinde tapu ile birlikte içeri adımını attı. Tanıkların durduğu yere geçti.

"Merhaba hakim bey benim adım Fatma. Gelmişim 66 yaşıma. Bir ayağım toprakta sayılır.Yıllar öncesi İstanbul'da yaşarken bu araziyi aldım. Işte buda tapusu. Eğer incelerseniz kimin haklı olduğunu anlayacaksınız.''

Hakim Fatma Hanım'ın elindeki tapuyu alıp inceledi.İlk önce bize daha sonra karşı tarafa bir bakış attı. Müvekkilime eğilerek sessizce kulağına ''Bu dava bizimdir Tolga Bey.'' fısıldadım. Bu sırada Fatma Teyze tekrar arkadaki yerini aldı. Hakim, ''Karar alınmıştır.'' dedi ve tüm salon ayağa kalktı.

''Yaz kızım. 10.08.2013 tarihinde başlatılmış olup, davacı Tolga Kalender ve davalı Ersin Şahin davasının, tanık Fatma Kalender tarafından verilmiş olan söz konusu arazinin tapusunda yazılan bilgilere göre arazinin Tolga Kalender'e ait olduğu ve Medeni Kanununun 17.maddesinin 3.fıkrasına göre davalı Ersin Şahin'in 748 TL para cezasına çarptırıldığına ve söz konusu arazide bulunan sitenin 15 iş günü içerisinde yıkılmasına karar verilmiştir. Davanın düşürülmesini talep ediyorum''

Tolga Bey birden bana sarıldı ve teşekkür etti.Rica edip salondan ayrıldım. Içimde davayı kazanmış olduğumun sevinciyle arabama bindim ve Rüya'ya gittim. Kapıyı açıp beni içeri davet etti.
Kırmızı ve bordonun ağırlıklı olduğu bir salon, ''Amerikan mutfak''diye tabir edilen gri renkte bir mutfak ve salonun birlikte olduğu odaya adımı attım ve beyaz deri koltuğa kendimi bıraktım.

Rüya mutfağa girdi ve dolaptan şarap ve kadehleri çıkardı.

''Anlat bakalım neler oldu dün geceden beri? Öncelikle nasıl hissediyorsun? Zira ben muhteşem hissediyorum.''
diyen Rüyaya bakışlarımı kilitledim.

''Bende muhteşem hissediyorum. Bugün avukatlığımın en uzun ve en zorlu süren davasını sonlandırdım ve tabiki kazandım. Ayrıca dün gece için sana tekrar teşekkür ederim.''''Aa ben hiçbir şey yapmadım'' derken oturduğum koltuğa doğru yürüdü ve yanıma oturdu.

''Hiçbir şey yapmadın mı?! Ilk önce beni arkadaşlarımla yalnız bırakmadın. Daha sonra birlikte yaşadığımız o anlar aklımdan çıkmıyor''

''Benimde...''

Rüya şarap kadehini orta sehpaya bırakıp dudaklarıma dudaklarını bastırdı ve bende ona karşılık verdim.
~~~~~~~~~~~~~~~
Sınır 5 vote 20 okunma :) RockN_Roll kullanıcısına ithafdıe bu bölüm :)

GörgüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin