"Ben geldim"
''Aa gel Çınar bak sana bir sürprizimiz var''
Gece, uzun boyuyla ayağa kalktı ve uyku sersemiyle Berfin'in ne dediğini anlamaya çalışırmış gibi ''Hıhı...Evet''
deyiverdi titrek sesiyle.''Neymiş bakalım bu sürpriziniz?"
Berfin elinde bir kutu ile bana yöneldi.
''Al bakalım bu artık sana emanet''
Kutuyu açtığımda dünyalar tatlısı açık kahverengi renginde yavru bir golden cinsi köpekle karşılaştım.
Yüzüm öyle bir hal almış ki Koray alaycı bakışlarını üzerimde gezdirdi.
"İşte bu ifadeyi Rüya'yı görünce de verdiğine göre kesin çok sevdi" deyip patlattı espriyi Koray.
"Bu şirin şey sevilmez mi ya...Eminim siz hayırsızlardan daha yakın arkadaşım olacak"
Herkes güldü. Berfin tam bir şey söyleyecekken Gece söze daldı.
"Aa arkadaşlar...Acaba almasamıydık ya? Çınar bizi hepten unutacak gibi konuşuyor baksanıza"
Güldüm geçtim.--
Berfin, Koray ve ardından Gece de gittikten sonra uzanıp dün gece ve bugün yaşananları düşündüm. Gerçekten inanılmazdı. Acaba erken miydi yoksa zamanı mıydı? Zamanı olmasaydı bugün yaşananlar yaşanmazdı. Bu soruları düşünürken uyumuşum.Gözlerimi araladığımda ay ışığından başka bir şey yoktu. Uzanıp terasın lambalarını yaktım. Deniz sakindi, dala yoktu ama rüzgar hafif hafif esiyordu.
Kendime gelmek için sade bir kahve yapıp kendime geldim.İçeriye gidip üstümü değiştirdim ve evden çıktım. Şehir merkezine gittim.
--
"Hoşgeldiniz Çınar Bey"
"Hoşbuldum Suat Bey. Çift kişilik bir masa istiyorum."
"Tabi sizi şöyle alalım. Misafiriniz olacak mı yoksa tek misiniz? "
"Bu akşam tekim."
Masaya giderken müvekkilim Adnan Bey'i gördüm. O da bu akşam tekmiş.Beni masasına davet etti. Kırmadım. Oturdum. Yemeğimi sipariş ettikten hemen sonra söze başladım.
"Davamız perşembe günü. Bu celse son olabilir en azından öyle umut ediyorum. Son davamızda karşı taraf oldukça pasif kalmıştı. Hakimlerle konuşma yasağım olduğu için net bir şey söyleyemem tabiki ama bu mahkemede de bastırmamız şart. Siz neler düşünüyorsunuz? "
"Kesinlikle size katılıyorum. Bu mahkemede karşı tarafı pasif bırakmamız gerekiyor. Önümüzdeki mahkemede gerek kalır mı bilmiyorum ama bir tanığımız var. Ayça Hanım. Ayça Hanım, patronumuz Şevket Bey'in zorlandığını söylüyor."
"Siz neler diyorsunuz Adnan Bey? Bu çok güçlü bir iddia...""Elbette çok güçlü bir iddia ama Ayça Hanım elinde güvenlik kameralarının kayıtları olduğunu söylüyor."
"Ayça Hanım'ın telefon numarasını lütfen mesaj atın. Yarın arayacağım. Gerekirse görüşeceğim ve kayıtları inceleyeceğim."
"İlginiz için çok teşekkür ederim Çınar Bey""Bu benim işim Adnan Bey"
Gece boyunca ciddiyet hakimdi.Masadan kalkıp ayrıldık. Birkaç tane takım elbise ve gömlek aldım. Cafeye oturup kahve içerken yanıma 14-15 yaşlarında bir çocuk oturdu. Kalkması için bakışlarımı üzerinde gezdirirken farkettim de üzeri oldukça kirliydi. Çok masum bakıyordu. Soluk soluğa garson geldi."Beyefendi kusura bakmayın. Gizlice girmiş çıkartmamız gerekiyor."
Söyledikleri karşısında çok sinirlendim.
"Hayır beyefendi! Bu çocuk burada kalacak! Derhal işinizin başına gidin lütfen. Yaptığınızı kınıyorum. ""Peki efendim " deyip uzaklaştı.
Çocuğa baktım ve söze başladım.
"Merhaba evlat senin adın ne bakalım?"
"Adım Berk. Seninki ne abi? Bu arada özür dilerim abi."Bu çocuğun bir şey için zorlandığı apaçıktı. Sürekli 'abi' denmesine bakılırsa sokakta büyüdüğü de belliydi.
"Benimki de Çınar, Berkcim. Anlat bakalım hikayen ne?"Bu sırada Berk'e bir kahve söyledim.
"Adım Berk.14 yaşındayım. Diğer yaşıtlarım gibi okula gidemiyorum. Yuvadayken gidiyordum ama orası çok kötü bir yer. Dün kaçtım oradan."
"Peki dışarıda ne yapıyorsun? "
"Dileniyorum"
Duyduklarım karşısında donup kaldım.
"Nerede kalıyorsun"
"Sahilde banklarda"
Berk için gerçekten çok üzüldüm. Ona yardım etmek istedim.
"Hadi kalk Berk gidiyoruz""Nereye abi?"
"Gidince görürsün"
Ilk önce giyim mağazasına gidip Berk için bir dolap dolusu kıyafet aldık. Birini üstüne giydi. Daha sonra arabaya gidip aldığımız eşyaları arabaya bıraktık ve Berk'i yemek yemeye götürdüm. Oyuncaklı menü aldı ve üst kata çıktık. Gözlerinin içindeki sevinç okunabiliyordu.
"Sana çok teşekkür ederim Çınar abi. Yaptıkların inanılmaz şeyler. Ben hep burada yemek yemeyi hayal ettim ve sen benim hayalimi gerçekleştirdin sana minnetarım. Tekrar çok teşekkür ederim"
"Seni böylesine mutlu görmek çok güzel...Senin dilenmeni isteyen biri var mı? Bak ben avukatım suçlularla mücadele ederim. Sana bunu yaptırmak da bir suç.Hadi söyle bakalım"
"Bana bunu yaptırmıyorlar ben kendim istiyorum. Olsa söylerim"
Yalan söylediği yüzünden belliydi. Eve gidince anlatırdı belki de.
--
Berk evimi görünce dondu kaldı.
"Noldu Berk? Bir şey mi var? "
"Hayır abi yok da senin evin çok güzelmiş"
"Teşekkür ederim Berkcim... Kıyafetlerini taşımama yardım eder misin?"
"Tabi abi"Eve girip üzerimi değiştirdim. Berk de değiştirirken kendime kahve ona da çikolatalı süt yaptım. Yaptığım süte bayıldı. Uykusu gelmiş. Yatağını hazırlayıp onu yatırdım.
--
"İyi geceler Berkcim...Tatlı rüyalar""Sanada abi"
Terasa çıkıp Rüya'yı aradım. Kahve içmeye çağırdım.
--"Ben geldim Çınaar"
"Hoşgeldin Rüya...Kahvelerimiz hazır hemen getiriyorum"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sınır 5 vote 10 okunma :)))