18 - "..for you to love me"

376 37 57
                                    

there's a possibility for you to love me*

cuma gecesi ani alınan bir kararla taehyung ve tayfası kulübe gelmişti. taehyung düşünmekten kafayı yiyecek gibi olunca gelmişlerdi buraya. jimin hariç diğerleri niye gelindiğini bilmese de zaten eğlence nerede biz orada kafasındaki insanlardı.

esmer tenine yakışan parlak siyah pullarla kaplı boğazlı bir kazak altına da yine siyah deri pantolonunu geçirmişti. takılarla tamamladığı kombini ile yürekleri yakan bir görünüşü vardı. koyu kahve saçları dalgalar halinde gözünün önüne geliyor, ona gizemli bir hava katıyordu.

"dostum biraz yavaş mı olsan? daha gecenin başındayız."

"bu gece hızlı gitmek istiyorum seojun, karışma."

sert sözleri ile biraz şaşırmıştı seojun, taehyung'u böyle dağılmış gördüğü ilk seferdi.

"bu gece ona elleme." jimin'in fısıltısıyla başını salladı. taehyung önüne dizilen shotları bana mısın demeden tek seferde kafaya dikiyordu.
kısa sürede herkes bir tarafa dağılıp gecenin keyfini çıkarmaya başladı. bir kişi hariç. jimin çoğu zaman sözünü dinlemeyen bu çocuk için endişeleniyordu. uzaklaşsa da bir gözü onun üzerindeydi.

yalnız kaldığı an arkadaşının yanına yaklaşan güzel kızı gördü. taehyung'un ne tepki vereceğini çok merak ediyordu. eski taehyung olsa çapkın bir gülüş atar, flörtüne devam ederdi. eh, kız tipine de uyuyorsa gecenin yatakta bitme ihtimali yüksekti. tabii yatağa geçince iktidarsız birine dönüşmeseydi.

kız taehyung'a bir şeyler söylüyordu ama henüz tepki alamamıştı. bu sefer bir adım daha atıp elini deri pantolonun üzerine koydu. elinin altındaki kaslar anında gerilince bir tepki almanın mutluluğu ile oyununu sürdürmeye karar verdi.
bu sefer kulağına eğilip tam bir şey söyleyeceği sırada hızla kalktı önündeki beden. tepkisizce bir şey söyleyip kızı barda yalnız bıraktı.

adımlarını tuvalete yönlendirdirken jimin de yüzünde sinsi bir sırıtışla takip etti. tuvaletten yüzünde iğrenmiş bir ifadeyle çıkan arkadaşını yakaladı.

"noldu, seninki kalkmıyor mu?"

"git başımdan jimin hiç uğraşacak halim yok."

"kustun mu?"

"belli olmuyor mu?" arkadaşının sırtını sıvazlayıp mahçup bir gülümseme takındı. taehyung bugün jungkook'un aylardır hissettiğinin yüzde birini hissetmişti.

"eve gitmek ister misin?"

"hayır daha yeni geldik sayılır ve içtiklerimi de kustum. içeceğim bana eşlik et kimse rahatsız etmesin."

jimin saçlarının arasından elini geçirip 'sen iflah olmazsın' bakışı attı. iki afet beraberce tekrar bar bölümüne gidip içmeye başladılar. içtikçe taehyung'un çenesi açılmaya ve bu zamana kadar içinde biriktirdiği her şeyi boşaltmaya başladı.

"..ilk başta çok korktum ve kötü hissettim jim. düşünsene kaç senedir arkadaşız. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez, beraber uyuruz küçükken beraber yıkandığımız bile oldu ya. nasıl şok olduğumu düşün, asla beklemiyordum."

jimin düşünceli bir şekilde arkadaşına döndü. taehyung hafif çakır keyif olsa da jimin'in alkol direnci yüksekti. zihni açıkken arkadaşını anlamak ve yardımcı olmak istiyordu.

"taehyung beklememeni anlıyorum ama bana anlattıkların, normal şeyler değil farkındasın değil mi?"

"ne demek istiyorsun?"

"o zaman seni uyardım yine uyarıyorum. arkadaşlar birbirlerine karşı sizin gibi olmazlar."

"nasılmışız biz?"

possibilities | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin