Hocam Beni Bi Sal! || Minsung

09

Dürtülmem ile gözlerimi aralamıştım, Minho hoca beni uyandırmaya çalışıyordu.

Uyandığımı görünce gülümsemişti, gülümsemesine karşılık vererek konuştum.

"Günaydın."

"Sanada günaydın Jisung, Felix sizin eşyalarınızı götürdü. Ben uyandıracağımı söyledim. Arkadaşına çadır konusunda yardım et."

Başımla onaylayarak kollarımı iki yana açarak esnedim ve ayıldığıma emin olduktan sonra ayağa kalkıp Minho hocaya baktım.

Yol verince geçtim, telefonumuda almayı unutmamıştım.

Otobüsten indiğim gibi gözlerim Felix'i aramıştı, gördüğüm gibi hemen yanına gittim.

Koca 5 kişilik çadırı tek başına kurmaya çalışıyordu, göz devirerek yanına gittim ve tutturmayı çalıştığı demirleri birbirine geçirdim.

"Of bune ya! Seninde bu koruman ne kadar büyük bir çadır almış! Deliricem!"

Dediği şey ile gülerek yardım etmeye çalıştım ama cidden büyüktü ve olmuyordu.

Minho hocayı elinde ki bavullarla zar zor yürüdüğünü görünce hemen yanına gittim. Felix'in küfürlerini umursamadan.

Minho hocanın elindeki bavullardan birini aldım.

"Hocam bunlar çok ağır ve büyükler, size yardım edeyim."

"Çok iyi olur Jisung, hemen sizin yanınızdaki çadıra gidicez."

Ağzım açık bir şekilde yanımızdaki benimkiyle aynı olan çadıra baktım, iki hoca nasıl kurmuştu bu çadırı?

Bavulları çadıra bıraktıktan sonra Minho hocaya döndüm.

"Hocam biz Felixle çadırı kuramadıkta yardım eder misiniz?"

Tam Minho hoca konuşacaktı ki Hyunjin hoca konuşmuştu.

"Ben yardım edeyim hemen."

Minho hoca ona kötü bakışlar attıktan sonra konuştu.

"Peki olur Jisung."

---

Sabah kahvaltısı olarak atıştırmalık yemiştik, bizim çadırımızı ise iki bedenciyle halletmiştik.

Havanın kararmasına 1-2 saat varken balık tutmaya gidiyorduk.

Tabi ben içimden küfürler ediyordum, neden mi?

ÇÜNKÜ BU AMINA KOYDUĞUMUN HOCASI SAATLERDİR BANA GETİR GÖTÜR İŞLERİ YAPTIRDI!

"Çocuklar herhangi bir mallık yapıp bize zorluk çıkartmayın, oltası olmayan oturup beklesin. Sakın bizden ayrılmasın yoksa onu arama çabasına bile girmeyiz."

Minho hoca yürürken bizi güzel bir şekilde tembih etmiş ardından ise Hyunjin hocayla sohbet etmeye başlamıştı.

Felix ise iç içe giren olta ile uğraşıyordu.

"Hay amk ya, bu nasıl olta iç içe giriyorsa ne anlamı var?"

"Ulan gerizekalı, çok yer kaplamasın diye almış koruma. Ne yapsaydım benden uzun bir olta mı alıp poşete soksaydım?"

"Bana soksaydın daha iyi olabilirdi."

Felix'e side eye atmış ardından ise daha hızlı adımlarla ilerlemeye başlamıştım.

"Ya of tamam! Şakaydı gel!"

Felix hemen arkamdan gelmişti, nehre ulaştığımızda ise herkes balık tutuyordu/çalışıyordu.