4.Bölüm✵

41 4 40
                                    

Bölüm geldiiiiii✨ iyi okumalar faniler🐸 (fazla cüneyt efendi izleme hastalığı) jsjsj
                                   ....

Çınar'ın ağzından;

N'olduğunu anlamadım. Herşey bir anda oldu.Yer ve zaman kavramını yitirmiştim kucağımda hazal baygın bir şekilde duruyordu önümüzdeki yangın gittikçe artıyordu. Sıcaklık hissettim anda kendime geldim. Ordan çıkamayacağımı anladığımda ters yöne doğru ilerledim. İçimden inşallah arka kapı vardır diye geçirdim. Hızlı adımlarla koridorun sonuna doğru ilerledim. Etrafa bakınıp biçıkış aradım. 4 tane kapı vadı. İlki temizlik odasıydı. İkincisi kilitliydi. Üçüncünü açtığımda diğerine gerek kalmadan kendimi dışarda bulmuştum. Mekan zaten yol üstünde olduğu için hemen bi taksi durdurup hazalla beraber atladım. Hazal hala baygın yatıyordu. Nabzını kontrol ettim. Neyse ki atıyordu.

Hızla hastaneye vardık hazalı tekrardan kucağıma alıp taksinin parasını ödeyip çıktım. Koşar adımlarla hastane girip direk "doktor yokmu lan" diye bağırdım. Herkesin gözü üstümüze dönerken 2 tane hemşire sedyeyi alıp bize doğru geldiler. Hazalı sedyeye dikkatlice sanki canını acıtmaktan korkar gibi yatırdım. Sonra yanımdaki hemşireye "bayılmadan önce astımı olduğunu söyledi." dedim. Hemşireler bi odaya alıp tansiyonunu ölçtüler. Sonra ise müdahale edip oksijen verdiler. Nefes alma sesini duyduğumda sanki ben de nefes almaya başlamıştım. Hemşireler gerekli kontrolleri yapıp bizi bi odaya aldılar. Hemşire odadan çıkmadan önce"Önemli bişey yok ama nefes düzensizliğinden dolayı bu gece gözetim altında kalması gerek. Bi sıkıntı olmazsa yarın taburcu olursunuz." dedi.

Rahat bir nefes alıp "tamam teşekkürler" dedim. Hemşire çıkmadan son kez "bi sorun olursa nöbetçi hemşireden yardım isteyebilirsiniz." dedi. Başımı onaylar şekilde salladığımda hemşire odadan çıktı. Hazal'a baktım zaten zayıf olan bedeni hem astım hemde alkolün etkisi ile zayıf düşmüş rengi solmuştu. Ne hale gelmişti ya. Yanına doğru ilerledim sandalyeyi yatağa yaklaştırıp oturdum. Yüzünü izlemeye başladım. Ne yaptın ettin daha seni bu gün görmeme rağmen beni kendine aşık ettin ya... İç çektim. Ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre yüzünü inceledim kelimeler kifayetsiz, şarkıları anlamsız, şiirleri sahipsiz bırakacak bir güzelliği vardı. Bi anda hazal gözlerini hafif araladı. İlk önce tavana baktı sonra nerde olsuğunu anlamaya çalıştı kafası yavaşça bana doğru döndü. Kısık sesle ilaçların yarattığı sersemlik ile ama sakin şekilde "Nerdeyim ben?" dedi. Sesi kısılmıştı.

Bana sorar gözlerle baktığı için onu yanıtladım "sence nerdeyiz" dedim. Sonra kötü kötü baktığını görüp "tamam tamam kızma. En son mekanda yangın çıktı dumandan dolayı bayıldın ve bende seni hastaneye getirdim." dedim. Kafasını anladığını belli eder şekilde salladı. Sonra bi süre nefesini düzene sokmaya çalıştı.

Kafasını ovaladı ve "saat kaç?" dedi. Telefonumun ekranını açıp ona gösterdim. Saat 2.16 idi. Şaşkınlıkla baktı.
"Kimsenin haberi yok mu buraya geldiğimizden" dedi.

Hafif sırıtıp "hayır yok. Sana bakamıyorlardı bende kaçırdım seni" dedim. Eğlenir bir ifade ile.

Bana bakıp "he he kesin öyle olmuştur. Annem haber vermediğini duyarsa seni bu hastanenin camından atar." dedi. Şakayla karışık dedi ama biraz ciddilik vardı sanki.

Aklıma gelen ile sırıttım "ya boşver anneni sen de  biz yangın çıkmadan önce nerde kalmıştık." dedim. Harbiden yarım kaldı bizim iş ya.

İlk önce gözlerini kocaman açarak bana baktı sonra gözlerini kaçırıp "terbiyesiz " dedi. Kahkaha atmaya başladım. Sonra sandalyemi ona biraz daha yaklaştırdım. Yatağın altındaki düğme ile onu yatakla beraber oturu pozisyona getirdim.
Bana ters ters bakıp "napıyon be!" dedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ARKADAŞIMIN KARDEŞİ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin