ŞARKILAR:Berkay Altunyay-Rengarenk Acılar
Emir Can İğrek-Facia"İnsanların en nefret ettiğim özellikleri buydu,birinin zaafını bulduklarında ordan vururlar."
(Türkçe konuşuyorlar)
Sonunda işten çıkabilmiş ve eve gelmiştim.Yemek yapmış ve koltukta oturarak karşıdaki televizyondan birşeyler izlerken de yaptığım makarnayı yiyordum.Bu gün kafe yoğun olduğundan bir saat geç çıkmak zorunda kalmıştım işten.O yüzden çok yorgundum ve tek istediğim yemeğimi yedikten sonra hemen gidip uyumaktı. Yarın pazardı,iş yoktu yani.Ben de bu yorgunlukla öğlene kadar uyurdum muhtemelen.
Yemeğimi bitirince televizyonu kapattım ve tapağı yıkayıp hemen yan tarafta olan dolaba koydum. Takıntılı değilim sadece herşeyin düzenli olması hoşuma gidiyor. Aslında bazen evi çok fazla dağıtıp toplamaya üşendiğim zamanlar oluyor ama genel olarak düzenli biriyimdir.
Tabağı dolaba yerleştirdikten sonra odama gideceğim sırada kapı çaldı. Saatime baktığımda saatin neredeyse dokuz olduğunu gördüm.Zaten normalde kimse kapımı çalmazdı,şimdi akşam akşam kim ki acaba?
Kapıya yaklaştığımda kapı deliği olmadığı için açmadan dışarıyı göremezdim ama kim olduğunu bilmiyordum.O yüzden"Kim o?"diyerek bir cevap bekledim ama kimse cevap vermedi.
Belki de çocuklar çalıp kaçıyordur diye düşündüm ama geri döneceğim sırada tekrar çaldı.Ben de tekrar "Kim o?" diyerek sordum.Yine cevap gelmedi.Ama bu saatte de böyle şakalar yapılmaz ki,uyumak istiyorum ben!
Kapı tekrar çaldığında artık dayanamayıp açtım.Bunu görmeyi gerçekten beklemiyordum çünkü karşımda sihah takım elbiseli,uzun boylu,boynunda ve elinin üstünde dövmeleri olan,siyah saçlı bir adam vardı.Arkasında da onun gibi siyah takım elbiseli adamlar vardı.
"B-buyrun?"Kekelediğime inanamıyorum."Bizi içeri davet etmeyecek misin?"dedi dövmeli olan adam.Türkçe konuşuyordu ama garip bir aksanı vardı,bu da Türk olmadığını kanıtlıyordu."Siz kimsiniz?"Kim olduklarını bilmiyorum 'bizi içeri davet et' diyor,inanın bana aklı olan bu tipleri görmek bile istemez.Ama kapıma kadar gelip evime girmek istiyorlarsa kim oldukları tabiki beni ilgilendirirdi.
"Demek sevgilin sana benden bahsetmedi."Ne sevgilisi ya ne oluyor?Biriyle karıştırdılar belki de,benim arkadaşım bile yok ne sevgilisi.Bunu ona da söğledim."Sanırım beni başkasıyla karıştırdınız,sevgilim yok benim."Bu söğlediğime kahkaha atarak güldü.Ben komik birşey söğlediğimi sanmıyorum. "Bu dediğine inanacağımı mı sandın güzel kız?"
Tam gitmelerini söğleyecektim ki beni yana iterek eve girdi."Ne yaptığınızı sanıyorsunu,çıkın evimden yoksa polis çağırırım!"Söğlediklerimi ciddiye almadığına eminim ama başka ne diye bilirdim ki?
Telefonumu almak için elimi cebime attın ama telefonum cebimde değildi,en son yemek yerken koltuğa koymuştum.
"Merak etme güzel kız,sevgilin birazdan burada olur,ona şikayet edersin beni." Sanki kendi eviymiş gibi koltuğa oturup arkasına yaslandı."Korkma güzel kız,seni öldürmeyeceğim."Gerçeği söğlüyorsa buna sevinebilirdim,eğer sonra sözüne devam etmeseydi."Şimdilik."Ne demek şimdilik? Ben bir daha onunla karşılaşmak istemiyorum ama o açık açık beni tehtit ediyor.
"N-ne istiyorsunuz benden?"İlk defa kekeliyordum çünkü ilk defa bu kadar korku yaşıyordum."Normal şartlar altında senden isteyebileceğim birşey yok güzel kız ama biz normal şartlar altında değiliz değil mi?"Birkaç saniye bekleyip tekrar konuştu."Şöyle söğleyeyim,"kafasını sağa yatırıp düşünüyormuş gibi yaptı ardından "Aslana giden yol Gece'den geçer."Ne saçmalıyor bu adam,ne aslanı,ne gecesi. Ben neyin içine düştüm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Welcome To The Mafia
Romansa(Aslan'ın Kalbi Welcome To The Mafia olara değiştirilmiştir) İnsanlar 'Hayat tesadüflerle doludur' derler,oysa ben tesadüflere inanmam.Tesadüf yoktur,kader vardır.Tesadüfen karşılaşmaz insanlar,kaderleri karşılaştırır onları.İlk görüşte âşık olmaz k...