Selin Emreyi bulamayınca kamp alanını bulmaya çalışmıştı.Ama o an telaşlı olduğu için önündeki çukuru fark edememiş ve çukura düşmüştü.Belki biri sesini duyar diye bağırırken Alinin sesini duydu ve ilk şaşkınlığını atlattıktan sonra tekrar bağırmaya başladı.Böylece Ali onu bulmuş ve yardım çağırmaya gitmişti.Ali döndüğünde yanında Savaş Nazlı ve Selini kurtarmak için malzemeler vardı.Elbirliğiyle Selini kurtarmışlardı.Kamp alanına doğru giderlerken:
Selin:Çok teşekkür ederim arkadaşlar yaa...
Savaş:Önemli değil de sen nasıl düştün oraya?
Selin:Bilmiyorum bir anda oldu işte
A:Neyse artık iyisin ya gerisi mühim değil
N:Bize değil de Mavişine ya da kahramanına teşekkür etsen canım kardeşim? (Kısık bir sesle söylemişti.)
S:Sen bir susar mısın duyacaklar şimdi?!!
Ama duymamislardi.Nazlı Seline hâlâ sırıtıyordu.Selin çok sinir olmuştu.Gerçekten ikiz katili olabilirdi.Nazliya samimiyetsizce gülümsedi ve kamp alanına doğru yürümeye başladılar.Emreyse Selini bir süre aramış ve bulamayınca da kampa dönüp herkese haber vermişti.Bu haberle herkes Selini aramaya çıkmış ama kimse Selini bulamamıştı ve kamp alanına dönmüş ne yapacaklarını konuşuyorlardı.Bu sırada Savaş,Nazlı,Ali ve Selin kamp alanına dönmüşlerdi.
A:Ne bu telaşınız gençler??
E:Selin nerdesin sen??!
S:Ben kaybolmuştum ama şimdi iyiyim
E:Beni çok korkuttun(Sarılır)
S:Birşeyim yok dedim Emre(Alinin bakışlarını çevirdiğini görünce geri çekilir)
Biraz daha kamp ateşinin etrafında oturdular ve sonrasında herkes çadırlarına dağıldı.Ertesi gün hep birlikte küçük bir parkur hazırladılar.2li gruplar halinde parkurda yarışmaya başladılar.Gruplar kurulurken Tuğçe Selinden önce Emreyi alınca Selin ve Ali grup olmak zorunda kalmışlardı.Ama herkes gayet güzel gidiyordu.Sona Ali-Selin ve Emre-Tuğçe çiftleri kalmıştı.Ama birinci Selin-Ali takımı olmuştu.Selin madalyonlarına ve kupalarina bakıyordu.Evet çok da büyük bir başarı değildi belki ama Selin çok mutlu olmuştu ve dayanamayıp Alinin boynuna sarıldı.Bu sefer Ali de onu kucağına alıp döndürdü.Bu aşırı sevinç sahnesine sadece Nazlı dikkat etmişti.Diğerleri hâlâ yenilmenin derdindeydi.
Savaş ve Nazlı parkurun kurulmasına yardım ettikten sonra göl kenarına çekilmiş manzarayı izliyorlardi.Nazlının gözü Selinin üstündeydi.Ama bir vukuat yoktu.Hatta Selin ve Ali kendilerinden beklenmeyecek performansları gösterip birinci olmuşlardı.Sonrasındaki sevinç gösterileri ise Nazlının kafasını karıştırmıştı.Selinin neden Emreyle takım olmadigini merak etti Nazlı.Takımlar ayarlanirken kötü bir durum olduğunu kavramıştı zaten ama Selinin o anki üzüntüsünün çok da gerçek olmadığını fark etti.Çünkü gerçek olsa şimdi surat asıp bir şekilde herkesi pişman ederdi.Oysaki Selin çok mutluydu ve de Emreye göz ucuyla bile bakmıyordu.Selinin gözleri Alinin üstündeydi.Nazlı bunları düşünürken birden kaşlarını çattı Savaşda fark etmişti.
S:Kaşlarını çata çata kimi düşünüyorsun sen öyle??
N:Hiiç..Selini düşünüyordum.
S:Neden sen onun ikizisin ablası ya da abisi değilsin ki?
N:Ama Peri bile Selinden daha olgun olduğuna göre ben Seline abilik ablalık yapabilirim değil mi?
S:Yani haklısın tabii..
N:Ee sen ne düşünüyordun geldiğimizden beri çok sessizdin
S:Evet kolye olayını düşünüyordum.O kolye bana bir işaret biliyorum ama onu nereden bulabileceğimi bilmiyorum
N:Ama artık kolyeyi bana geri vermelisin annem isteyecek
S:Olmaz Nazlı.
N:Ne demek olmaz Istanbula gittiğimiz gibi bana kolyeyi vereceksin Savaş tamam mı?!
S:Bakarız
Nazlı şimdilik olayı burda bırakmaya karar verdi.Kolye olayını evde de halledebilirdi sonuçta..Sonrasında hep birlikte toplanıp eve gittiler.Kamp zamanı bitmiş eve dönmüşlerdi.Eve varınca çantalarını bile boşaltamayan yorgun kampçılar hemen uykuya dalmışlardı.Ertesi gün Aliyi birçok sabah olduğu gibi Tuğçe uyandırmıştı.
A:Tuğçe kalkınca ilk aradığın kişiyi değiştirmeye ne dersin?
T:Ben burda senin birinciliğini kutlamak için organizasyon yapayım sen de beni tersle Aliş..
A:Iyi tamam.Partiliyor muyuz yine?
T:Kesinliklee..Parti başlamıştı.Ali partiye gittiğinde Selini gördü ve yanına oturdu.Içecek almaya giden Emre ikisini yalnız bırakmıştı. Masadaki telefonu gören Ali Seline şifresini söyleyip yanindan kalktı.Bir içecek alıp içeriye giriyordu ki geri gelen Emreyi Selini öpmek üzereyken gördü ve elindeki bardak yere düştü.Selin ve Emre kırılan bardağın sesini duyunca ona döndü ama Ali onlara selam verip devam etti.Tuğçenin yanındaki şezlonga gidip uzandı ama içi rahat etmiyordu.Ne ara bu kadar yakın olduklarını merak etti.Ama sonuçta sevgililerdi böyle şeyler olabilirdi.
Selin Alinin niye öyle bir tepki verdiğini merak etti.Gerçi sadece sakarlik da olabilirdi.Ama yine de içinden bir ses böyle olmadığını söylüyordu.Sonra Emreye baktı Alinin ona şifresini verdiği telefondaki msjlardan sonra onu bugün onu bir kızla flört ederken yakalamıştı Emreyse yalan söylemiş onu kandırdığını sanmıştı.Ama Selin kanmamişti.Emre için Tuğçeyle uğraşmaktan da sıkımıştı.Artık onunla birlikte olmak istemediğini fark etti.Emreye de söyleyip bu işi bitirecekti.
E:Nerdesin sen su almaya gitmemiş miydin?
S:Evet geldim işte noldu ki?
E:Özledim seni
S:Emre ben ayrılmak istiyorum
E:Neden?
S:Bugün o kızla flört ettiğini gördüm ve yalanlarına kesinlikle inanmadım.Sadece Tuğçe bize bakıyordu bu yüzden ben de bozuntuya vermedim ama ben arkamı döndüğümde başka bir kızla flört eden biriyle birlikte olmak istemiyorum.
E:Ama ben yalan söylemedim gerçekten.Selin bi dinlesen?
S:Hayır Emre ayrıldık ve bitti.Tuğçe yanındaki arkadaşına baktı.Onun Selin ve Emreye nasıl baktığını onları gördüğünde yüzünün nasıl düştüğünü görmüştü.Tuğçe arkadaşını uyarması gerektiğini fark etti çünkü Ali Tuğçe için önemliydi en yakın arkadaşlarındandı ve Tuğçe onun üzülmesini istemiyordu.
T:Ali ne düşünüyorsun?
A:Hiçbir şey parti güzel olmuş her zamanki gibi
T:Ali onları gördüğündeki yüz ifaden neydi öyle??
A:Kimi?
T:Emre ve Selini.Sen onları kıskanıyorsun çünkü sen o kızdan etkileniyorsun
A:Gene ne saçmaliyorsun sen ya hem artık Selin gidici babam annesine evlilik sözleşmesi hazırlatmiş.Dertleri paraysa direk geldikleri yere geri dönerler
T:Gerçekten mi?!!
A:Evet şimdi saçmasapan tespitlerin bittiyse susar mısın?
Tuğçe bu soruya kalkıp giderek cevap verirken Ali tek başına kalmış Tugçenin dediklerini düşünüyordu.Haklı olabilir mi diye düşündü ama sonra haklı olmadığına karar verdi.Böyle birşey olsa ona karşı sürekli hırs yapmaz intikam planları kuramazdı.Selin Emreden ayrılmasına üzülmediğini fark etmişti.Niye böyle olduğunu merak etti.Emreyi sevdiğini sanıyordu ama asıl sevdiğinin hiç kimsenin onu sevmediği bir yerde Emrenin ona ilgi göstermesi olduğunu anlamıştı.Karşısında Tuğçeyi görünce bu düşüncelerden sıyrılıp ona baktı.Tuğçenin bu sırıtışı hayra alamet değildi.Ama Emreyle ayrıldıklarına göre Tuğçe de onunla uğraşmaktan vazgeçecekti.
S:Bak Emreyle işim bitti bulaşma artık bana
T:Aa bak bu bugün aldığım ikinci güzel haber
S:Neyden bahsediyorsun sen?
T:Haluk amcanin annen için hazırlattığı evlilik sözleşmesinden bahsediyorum tatlım
S:Ne diyorsun be sen?!
T:O da anlamış annenin de sümüklü kızlarının da nasıl birer para avcısı olduğunu sizin.Zırnık koklatmicak size
S:Senin o saçlarını var ya tel tel yolarim
Bu konuşmalardan sonra Selin Tugcenin saçlarını tutarken kavga başlamıştı.Herkes neye uğradığını şaşırmıştı.Emre Tuğçeyi Ali de Selini tutmaya çalışıyorlardı.Hiç kimse ne olduğunu anlayamamıştı.
E:Madem benden ayrıldın neden Tuğçeyle kavga ediyorsun hâlâ amacın ne Selin?
S:Senin için mi kavga ediyorum be!Sen de bırak beni hepinizden nefret ediyorum
E:Tamam birşey yok dağılın gösteri bitti.
Herkes dağılmış sadece Ali ve Selin kalmıştı.
S:Sen de alçaksın hepiniz öylesiniz.
Ali Selinin sözlerine gülerek karşılık vermişti ama Selinin ona güvenmesini istiyordu ve bu sözleri canını yakmıştı.Yine de onunla başa çıkabileceğini düşünüyordu.NOT:
Arkadaşlar özür dilerim bölüm çok gecikti ama tercihler falan derken yazamadim.Yazdıklarımı da beğenemedim ama bu bölümlük idare edin yeni bölüm için bu sefer çok ara vermeyeceğim ve iyi yazmaya çalışacağım.Bu arada hikayeden memnun musunuz?? Yorumlarınızı bekliyorum :)