7.BÖLÜM

1.2K 44 5
                                    

Selin odasında oturmuş düşünüyordu.Evlilik sözleşmesi Nazlının Güneşe küsmesi ve Halukun sözleşmeyi yakmasıyla ortadan kalkmış ve sorun çözülmüştü.Ama Selin hâlâ Aliye kızgındı.Tuğçe Alinin yakın arkadaşı olabilirdi ama bu aile içinde çözülmesi gereken bir meseleydi ve Tuğçeye söylememeliydi.Emreyi de hâlâ affedebilmiş değildi. Telefonundaki msjlar kızlarla flörtleşmeler üstelik de Selini öpüp ona arkadaş muamelesi yapması..Ama bugünkü partide biraz da kıskançlığın etkisiyle çıkma teklifi etmişti.Tabii Selin ona şans vermiş olsa da hâlâ gözü üstündeydi.Olayları akışına bırakıp yaşayıp görmeye karar vermişti Selin..

Savaş Halukun ona izlettiği videodan sonra Melisanın yaşadığına dair umutlarını kaybetmişti.Hatta Melisayı kendi elleriyle öldürdüğünü düşünmeye başlamıştı.Daha önce birçok kez denediği intihar girişimlerinden vazgeçip cezasını çekmeye teslim olmaya karar vermişti.Ama Rana ve Nazlı ona izin vermemiş ve onu eve döndürmeyi başarmışlardı.Savaş eve döndüğünde Rana ona mektubu vermiş ve odadan çıkıp onu yalnız bırakmıştı.Savaş mektubu okurken sevgilisinin güzel elyazısının ve yazdıklarının etkisiyle göz yaşlarını tutamamıştı.

Rananın odadan çıktığını gören Nazlı bir süre bekleyip Savaşın odasına girdi ve onu gözyaşları içinde elindeki mektuba bakarken buldu.Nazlı onun bu hallerine dayanamıyordu.Iyi misin diye sordu ama Savaş cevap vermemişti belki de duymamıştı.Biraz sonra Savaş elindeki mektubu Nazlıya uzattı. Nazlı da mektubu okurken göz yaşlarını tutamamıştı.Kızı tanımıyordu ama mektubu yazarken ki hüznünü anlayabilmişti. Kelimelerle veda etmişti sanki.Savaşın da Nazlının da bunu atlatması gerekiyordu.Sabaha tekrar gelmek üzere odadan çıktı. Biraz yalnız kalıp düşünmeliydi..

Ertesi gün yeni bir parti organizasyonu yapılmıştı.Emrenin doğum günüydü.Didem partiden önce Aliyle konuşmaya karar vermişti.Ona onu hâlâ sevdiğini söyleyecekti.Didem Mertoğlu konağına girdi ve Alinin odasına gitti.Ali hâlâ uyuyordu.Onu uyandırmaya kıyamadı ve bir süre onu seyretti.Ali gözlerini açtığında Didemi görünce şaşırmıştı.
A:Sen napıyorsun burda?
D:Seninle konuşmaya geldim ama uykunu bölmek istemedim uyanmanı bekledim
A:Partide söyleyebilirdin? Partiyle ilgili bir terslik mi oldu?
D:Hayır bu daha özel bir konu ikimizle ilgili..Ali ben seni hâlâ..
A:Didem bak senle ilişkim diğerlerine göre daha ciddiydi ve biz çok iyi anlaşıyorduk ama bitti sonuçta. Şimdi sadece arkadaşız. Seni üzmek istemiyorum ama sana haksızlık da edemem.
D:O kız yüzünden değil mi?Ona nasıl baktığını görüyorum Ali sen o kızdan hoşlanıyorsun resmen ya..
A:Ne kızı?Hangi kızdan bahsediyorsun sen?
D:Sence??O Selin denen kızdan bahsediyorum tabii ki!
A:Saçmalama Didem öyle birşey yok hem o Emreyle ama..
D:Ama ne?Emre olmasa olur muydu?
Didem odadan hızla çıktı.Aliyle konuştuklarından sonra bir süre kendine gelemeyeceğini biliyordu.Alinin Selinden hoşlandığını inkar ederken ki çaresizliğini fark etmişti.Yalan söylediğini anlamıştı.Didem bunları düşünürken Selin de Emreye ne alcam diye düşünüyordu.Çarpıştılar.Ikisi de özür dileyip birbirlerine sırıttılar ama içten değillerdi.Selin Didemin suratının asık olduğunu fark etti.Yakın olmasalar da ne olduğunu merak etmişti.Ayrıca belki Emre için hediye konusunda yardımcı olur diye düşündü.
S:Sen iyi misin?Pek iyi gibi gözükmüyorsun da..
D:Hmm yok gayet iyiyim ee partiliyormuşuz bugün??
S:Sen öyle diyosan..Evet Emreye sürpriz bir parti yapıcaz ben de şimdi ona hediye almaya gidiyorum sahi ne almalıyım sence?
D:Saat falan alabilirsin çok sever.
S:Hmm tamam sağol.

Ali Didemin ardından partiye hazırlanıyordu.Merti arayıp son detayları konuşmuştu her şey hazırdı.Sonra annesinin onu aradığını gördü.Telefonu açtığında annesinin sesi kesik kesik geliyordu.Nefes alamıyor gibiydi.Ali annesinin halinin kötü olduğunu anladı ve hızlıca evden çıkıp annesine gitti.Annesinin her yeri yara bere içindeydi.Annesi Güneşin Selin ve Emreyi basmasına sebep olmuş Haluk da üvey kızının intikamını almıştı.Babasını sonraya bıraktı.Annesini kucaklayıp hastaneye götürdü.Annesi biraz kendine geldiğinde bunun hesabını sormak üzere babasını bulmaya eve gitti.Eve geldiğinde babasını bulmuştu ama babası yalnız değildi.Bu sefer herkes yaptığını bilmeli diye düşündü Ali ve sinirle babasının yakasına yapıştı.
A:Sen yaptın dimi lan?Annemi sen o hale getirdin?!
H:Napıyorsun Ali sakin ol.Noldu annene?
A:Bilmiyorsun sanki değil mi?!Nefret ediyorum senden!
Ali sinirle odasına gitmişti.Hâlâ sakinlesmemiş etrafı yumrukluyordu.O bu haldeyken babası odasına geldi.O da çok sinirliydi.Güneşe geçen gece her yeri kan içinde gelmesini zor açıklamışken Alinin saçmaladığına Güneşi inandırmak kolay olmamıştı ama karısı ona güveniyordu.Yine de Alinin yaptığı yanlıştı ve cezasını çekmeliydi.Kemerini çıkardı ve Ali ona dönene kadar 3-4 kere vurdu.Ali sadece gülerek karşılık vermişti.Sonra birden Ali ayağa kalktı ve babasının üstüne yürüdü.Sen busun işte değişemeyeceksin!Psikopatsın sen lanet olası bir psikopat!Güneş gerçek seni tanıdığında senden nefret edecek ve seni bırakacak.Ali babasını odada bırakıp çıkmıştı.

Selin hediyesini alıp eve gelmişti.Parti için hazırlanıp Alinin yanına gitti.Partiye birlikte gideceklerdi.Arabaya binerken Selin Alinin durgun olduğunu fark etti.Acı çekiyormuş gibi sürekli suratını buruşturuyordu.
Selin onun neden böyle olduğunu merak etmişti.
S:Sen iyi misin?
A:Ee..Evet
S:Acı çekiyor gibisin?
A:Sırtım ağrıyor
S:O morluklardan dolayı olmasın?
A:Sanmıyorum
Selin üstelememişti.Ama partiye geldiklerinde aklı hâlâ Alideydi.Yine de bugün Emre içindi.Doğum günü çocuğu Emreydi.Emre parti alanına geldiğinde şaşırmış ve çok mutlu olmuştu.Partide bir kişi hariç herkes çok eğleniyordu ve Selinin gözü o eğlenmeyen bir kişideydi.Didem de Alinin kötü olduğunu ve de Selinin gözünün Alide olduğunu fark etmişti.Alinin yanına gitti.Selin Didemin Alinin yanına gittiğini görünce huzursuz olmuştu.Ama yapacak birşey yoktu.

Sonrasında herkes hediyelerini vermişti.Emre en çok Selinin aldığı saati beğenmiş ve hemen takmıştı.Tuğçeyse hep birlikte oldukları kısa videoları birleştirip bir slayt haline getirmişti ama tabii ki bununla kalmayıp ona en çok istediği ayakkabıyı almıştı.Yine de Emre Seline teşekkür ederken ki içtenliğini ona göstermemişti.Aliyse sadece Tuğçenin hazırladığı videoyu izlerken biraz gülümsemişti zaten hediyesini verip partiden ayrılmıştı.Selin de bir bahane bulup peşinden gitti.Arabaya bindiğinde Selini fark eden Ali ona in diye bağırdı ama Selin dinlememişti.Ali pes edince birlikte hastaneye gittiler. Sevilayı o halde görünce Selin Alinin neden kötü olduğunu anlamıştı. Sevilay Hanım kötü durumdaydı ama Aliye iyiyim ben annecim diyebilmişti.Yine de Alinin içi rahat değildi.Doktor onları odadan çıkarınca bekleme salonundaki koltuklara çöktü Ali. Üzgündü ve çaresiz hissediyordu.Selin ona destek olmak istiyordu.Omzuna koydu elini iyileşecek merak etme dedi.Ali cevap verememişti.Ona döndü gülümsemeye çalıştı ama yapamadı.Aksine gözleri dolmuştu.Selin yanına oturdu elini tuttu ama diyecek birşey bulamamıştı.Ne derse desin Ali teselli olmayacaktı.Bu yüzden de sadece yanında durup destek olmaya karar verdi.Elele olan ellerine baktı.Şu durumda mutlu olması garipti ama istemsizce gülümsemişti.

Savaşın yanından sabah tekrar gelicem diye ayrılan Nazlı anca cesaretini toplayabilmiş ve Savaşın odasına gitmişti.Odaya girdiğinde Savaşın uyuduğunu gördü ve masadaki mektuba yöneldi.Mektubu tekrardan okurken mektupta gizli olan akrostişi fark etti.Akrostiş bu diye bağırmıştı heycanla.Savaş Nazlının bağırmasıyla gözlerini açtı.Nazlı ona bakmıyor birşeyler arıyordu.Yine neyin peşinde acaba diye düşündü.Onu izlemeye devam etti.Nazlı Melisanin Savaşa aldığı içinde Melisa ve Savaşın fotoğrafının bulunduğu çerçeveyi bulduğunda durdu.
S:Neyin peşindesin sen??
Nazlı cevap vermek yerine çerçeveyi yere attı.Savaş onun bu hareketine Nazlının üstüne yürüyerek karşılık vermişti.Nazlı korkak gözlerle Savaşa bakıyordu.Savaş ona bu kadar yakınken konuşacak gücü kendinde bulamamıştı.








Güneşin KızlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin