8.BÖLÜM

1.1K 34 8
                                    

Savaş Nazlının cd demesiyle ondan uzaklaşmıştı.Ikisi de cdye baktı izlemeye karar verdiler.Ama videoda Nazlı ona çok tanıdık gelen birini görmüştü ve Savaşın ne olduğunu öğrenmeye çalışan sorularına şaşkınlıktan cevap veremiyordu.

Akşam yemeğinde masaya bir sessizlik hakimdi.Haluk Güneşe kaçamak bakışlar atarak yemeğini yerken Güneş de Haluka olan güvenini düşünüyor dalgın dalgın yemeğiyle oynuyordu. Masadakilerse ikisinin arasındaki gerginlikte yemeklerini yemeye çalışıyorlardı.

Selin yemeye indiğine pişman olmuştu.Aklı hâlâ Alideydi. Hastaneden çıktıklarından beri konuşmamışlardı hatta Ali yüzüne bile bakmamıştı.Niye öyle davrandığını merak ediyordu ve kesinlikle bunu ona soracaktı.Daha fazla dayanamadı ve odasına çıkmak ü zere izin isteyip yukarı çıktı.Ama gittiği oda kendi odası değil Alinin odasıydı.Odaya girdi.Ali Selini gördüğünde şaşırmıştı ama ona acıyan gözlerle baktığını görünce şaşkınlığının yerini öfke aldı.

S:Sen iyi misin?
A:Sanane Selin!Çık dışarı.
S:Neden birinin sana yaklaşmasından bu kadar korkuyorsun Ali?
Niye herkesi uzaklaştırıyorsun herkesi kendinden?
A:Selin çık dışarı dedim.
S:Ama ben yapmayacağım Ali.Istediğin kadar ters yap küsüp gitmiycem.
A:Gideceksin git diyorum.
S:Niye benle uğraştığını niye arkadaş olmak yerine düşman olmayı seçtiğini bilmek istiyorum.Ve cevap almadan gitmicem.
A:Niye seninle uğraştığımı mı merak ediyorsun??
Selin cevap verememişti hı hı demekle yetindi.Tatlı tatlı da başını sallamıştı.Ali onun bu hallerine dayanamayıp iyice yaklaştı.Selini öpmek istiyordu ama tam öpmeye yeltenmişken Emreyi gördü.Emre şaşkın gözlerle onlara bakıyordu.Ali birden uzaklaştı.Selinse gözlerini kapatmış Aliyi beklerken Emrenin sesini duydu.Gözlerini açtığında Ali çok uzağındaydı.Bir an için üzülmüştü ama sonra olayın ciddiliğini fark etti ve Emreye döndü.Emre hâlâ ikisine bakıyordu.Burda noluyor demişti Emre ama sorusuna cevap veren olmamıştı.

Ali kendini toparladıktan sonra ihtimalleri düşündü.Durumu açıklayabilecek bir yalan..
A:Selinin çenesine birşey oldu da ona bakıyordum ben bro hayırdır sen bu saatte.
E:Kimi kandırıyorsun sen be dalga mı geçiyon benle?!
Emre Aliye yumruk atınca Selin araya girmek istedi ama Ali izin vermedi karşılık da vermedi.Sadece odadan çıkıp gitmişti.

Ali annesinin evine uğramış birkaç eşya alıp çıkmıştı.Hastaneye annesinin yanına gidiyordu.Olayların iyice kontrolden çıktığının farkındaydı.Elinden geldiğince saçmalamamaya çalışıyordu ama yapamıyordu.Hastaneye gelip ona destek olmaya çalıştığında kızın elini tutmuş yetmemiş bir de hesap sormak için odasına geldiğinde kızı öpmeye kalkmıştı.Artık bir nevi şu herkesin bahsettiği hoşlanma olayını kabul etmişti.Çünkü bu olanların başka mantıklı bir açıklaması yoktu.Sonra Selini düşündü.Emrenin sesini duyup gözlerini açtığında hayal kırıklığına uğramış gibiydi ama muhtemelen bana öyle geldi diye düşündü kendi kendine.Sonra Emreyi düşündü.Ona ihanet etmişti.Üstelik Emre Selini ciddiye alıyordu.Ali bunu bile bile kendine hakim olamamıştı.Kendi kendinesöz verdi bundan sonra Selinden uzak duracaktı.

Sabahki kahvaltıya geceyi hastanede geçiren Aliyi Rana getirmişti.Tüm gün uyumadın aç aç yatma bari demişti.Ama Ali zorla oturtulduğu kahvaltı sofrasında birkaç lokma atıştırıp kalkmıştı.Uyku sersemliğiyle gözleri Selini aradı.Selin tabaktaki domatesi parçalamakla meşguldü.Anlaşılan domates temsiliydi. Domatesin yerinde kim varsa yanmıştı.Ali odasına çıktığı gibi uyumuştu.Akşama doğru çalan telefonunun sesiyle uyandı.Mert onu kafeye gelmesi için ikna etmişti.Ali kendine gelmek için duşa girdi ve hazırlanıp çıktı.Annesine uğrayıp cafeye geçti.Ama cafede Emre ve Selin de vardı.Ikisi gülüşüyordu ve eleleydiler. Ali yanlarına gittiğinde Selin elini çekti ama Ali görmüştü.

Selin Aliyi sabahdan beri görmemişti.Sabahki kötü halinden sonra biraz toparlamıştı anlaşılan.O toparlarken Selin de Emreyi yalanlarına inandırmak için uğraşmıştı ve Emreyi inandırmayı başarmıştı.Çünkü onun yüzünden aralarının bozulmasını istemiyordu.Ama Emrenin ona dostane davranmasına memnun olmuş gibi de değildi Ali.

E:Kardeşim bilmem gerekirdi ya sana güvenmem gerekirdi özür dilerim bro bi an gözüm döndü nedense
A:Yok önemli değil
E:Hep bu Selin yüzünden bana napti bilmiyorum ama değişik bir adam olup çıktım ya
S:Aaa ben birşey yapmadim kii
E:Cadı sevgilim benim neyse ben içecek almaya gidiyorum
Emre ve Mert gidince Ali ve Selin başbaşa kalmışlardı.Ama Ali ısrarla Seline bakmıyordu.
S:Iyi misin Ali?
A:Ne yapmaya çalışıyorsun sen?
S:Hiçbir şey..Sabah niye kötüydün o kadar?
A:Annemin yanındayım.
S:Anneni o hale kim getirdi Ali ve o kişinin sırtındaki izlerle bir alakası var mı?
A:Bilmiyorum
S:Peki noldu sırtına?
A:Dayak yedim.
S:Kimden?
A:Karşı koyamayacağım birinden.
S:Tanıyor muyuz?
A:Hayır henüz tanımıyorsunuz.
Emrenin gelmesiyle konuşmaları yarım kalmıştı.Ali kalkıp eve gitti bu sefer babası ucuz atlatamayacaktı.Güneşle konuşmaya karar verdi.O kadının da sonunun annesi gibi olmasını istemiyordu.Güneş iyi bir kadındı ve böyle olmayı haketmiyordu.Annesini kurtaramamıştı ama Güneşi kurtarmalı en azından uyarmalıydı.O gün babasının yakasına yapışmişken her şeyi söylemişti ama babasının onu bir şekilde kandırdığını biliyordu.Güneşi yalnız otururken yakalamıştı.Çok dalgındı belli ki birşeyler vardı kafasında.
A:Güneş Hanım?
G:Hmm gel Ali.Hani hanımı kaldırmıştık ablandım ben senin?
A:Tamam ıı Güneş Abla ben seni uyarmak istiyorum.
G:Hangi konuda?
A:Babam..Annemi babam dövdü
G:Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
A:Nasıl olduğunu boşverin ama bu böyle ben eminim.
Güneşin Aliyle konuştuktan sonra iyice kafası karışmıştı.Ama Haluka güvenmek istiyordu.Yine de içinde bir şüphe vardı.Her şeyi bırakıp buraya gelmekle gerçekten acele etmişti.Keske biraz daha tanısaydım onu dedi kendi kendine ama vazgeçmeyeceki. Hem Ali sonuçta Sevilayin oğluydu.Ona ne kadar güvenebilirdi ki daha fazla dayanamıyordu Halukun yanına gitmeye karar verdi.

Selin odasında Emrenin msjlarina zoraki cevap veriyordu.Iki gün önce msj atmıyor diye sızlandığı çocuğu terslemesi kendine de garip gelmişti.Ama yapamıyordu istemese de düşünceleri Aliye kayıyordu.Ilk geldiği günden beri Istanbulda en beğendiği kişi Ali olmuştu.Ama Ali ona çok kötü davranmış ve kendinden soğutmuştu.Şimdi onunla o kadar da uğraşmıyordu hatta ona iyi davrandığını bile söyleyebilirdi.Selin Aliyi gerçekten tanımaya başlayınca sevmeye başlamıştı.Onun o sert ve katı halinin altinda yumuşak iyi güzel bir insan olduğunu keşfetmişti.Onu görmek ve içindeki iyiyi bildiğini söylemek istedi.Odasına gitti.Içeri girdi.Ali karşısında Selini görünce sinirlenmişti o ondan uzak durmaya çalıştıkça Selin burnunun dibine giriyordu.

A:Benden ne istiyorsun Selin?
S:Bu sen değilsin.
A:Sana öyle geliyor ben gayet buyum.
S:Cık değilsin bazen kendini belli ediyorsun ve ben..
Selin bunları söylerken gayet ciddiydi ve Alinin yapamadığını yapmak üzere ona yaklaştı.Gözlerini kapattı.Bu sefer onu öpmek istiyordu.Ali onun napmaya çalıştığını anlamıştı.Birkaç saat önce verdiği ondan uzak durma kararını düşündü ama şu an bunun bir önemi yoktu.Vee Selini öptü..

Güneşin KızlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin