Asansörden inip çıkış kapısından çıkarken siyah amg serisi arabanın tam karşıda ve yanında Alaz'ı görünce bir an beynim hata verdi.
Ne arıyordu bu burda bu saatte!? Yanına yavaş adımlarla ilerledim.
Arabanın ön kapısını açıp girmem için işaret etti. Apar topar oturdum.
Bir şey diyecekken arkada oturan Serkay'ı gördüm.
-Vayyy, yenge hoş geldi-
Sert bir ses tonuyla;
- Serkay kaşınma. dedi Alaz
Yola devam ederken kimse konuşmadığı için
-Nereye gidiyoruz? diye atıldım.
- Kusura bakma söyleyemedim.Kerem bey bizim için bir iş toplantısı hazırlamış.Bende az önce öğrendim.
Bir şey demeden yola devam ettik.
Karşımda koskoca bir holding duruyordu. Arabadan iner inmez Alaz'ın adamları
gelip arabayı park etmeye götürdüler.
Arabadan inip girişe doğru yol aldık. Alaz'ı gören herkes düğmelerini ilikliyor, başlarını one eğip selam veriyordu.
Bu kadar tanındık mıydı Alaz?
Toplantı odası kaçıncı katta diye sordu Alaz.
7.kat efendim dedi, ayakta dikilen uzun boylu ve yine diğerleri gibi saygıdan düğmelerini ilikleyen adam.
Holdingin Asansörüne doğru ilerledik ve Serkay;
-"Ben merdivenden çıkacağım" . dedi sırıtarak
-"Saçmalamayı kes Serkay!" 7 kat merdiven mi çıkacaksın?! dedi.
Serkay hiç konuşmadan merdivenleri çıkmaya başladı.
-SERKAYY! NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN!!!!!
-"Aptal bu çocuk" dedi
Asansöre bindik. %100 ihtimal bizi baş başa bırakmak istiyordu ama yeri değildi.
*Kat 1*
*Kat 2*
*Kat 3*
Asansör birden durdu..
Birbirimize baktık. İkimizde aynı şeyi düşünüyorduk ve..
Birden ışıklar sönü verdi.
Alaz sesli bir şekilde;
"Ne oluyor ne bu şimdi" dedi.
Telefonu çıkardı ve Yavuz isimli birini aradı. Kesin adamlarından biriydi bu.
-"Yavuz çabuk görevlilere haber ver burda asansörde kaldık!"
- "Tamam abi hemen hallediyorum"
Ayakta durmaktan yorulup yere oturdum.
- "Görevliler gelir şimdi" dedi.
- "Umarım" dedim.
Eğer gözlerini görebilseydim bakabilirdim. Ama lanet olası ışıklar gitmişti.
Ufff ne diyorum ben.
4 dakika 27 saniye sonra kapı açıldı. Ayağa kalktım.
-"Özür dileriz efendim, bazen bu asansörler dayanmıyor kusura bakmayın dedi"
-"Önemli değil" diyip 3.kattada bir asansör olduğunu farkettik ve asansöre doğru gittik.
Kat 7'ye bastı. Salık yaptığım dalgalı kahverengi saçlarımı kulağımın arkasına attım ve asansörün kapısı açıldı.
Büyük harflerle yazılan altın kaplama "TOPLANTI ODASI" yazan odaya girdik. Serkay dahil herkes ayağa kalkıp selam verdiler.
-"Dosyaları getirmişsindir umarım Serkay".
-"Getirdim getirdim burdalar"
Masanın her bir etrafında duran sandalyelerden birine oturdum. Kahve servis eden kişilerden birer kahve alıp toplantının başlamasını bekledim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alaz gelip masanın baş ucuna oturdu. Yeşil gözlerim mavi gözlerinin içine bakarak derin bir okyanusun içine dalmıştı. Toplantı başladı herkes dosyalardaki şirketle alakalı bir proje sundu ve sıra bana geldi. Ayağa kalkıp proje sunmak için slayt ekranının önüne geçip yapılması gereken projeyi anlattım.
Herkes pür dikkat beni dinliyordular. Alaz'ın gözleri koyulaştıkca ben dahada heyecan yapıyordum. Son cümlemi soyledikten sonra projemi dinlediğiniz için teşekkür ederim dedim.
Ve kulağım sağır olacak kadar büyük bir alkış koptu. En çokta Serkay alkışlıyordu yengesinin gülü. Çocuğun elleri kıpkırmızı olmuştu.
Gülümseyerek sandalyeme oturdum. Ufak bir fısıldama oluştuktan sonra Alaz'ın karşısındaki baş koltukta oturan adam konuşmaya başladı.
-"Seçilen proje Hazal Aksen'in Projesi olmuştur. Tebrik ederiz" dedi.
Tekrar bir alkış koptuktan sonra herkes yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı.
Bir biz kalmıştık. Serkay:
"Tebrik ediyorum" dedi hafif sırıtarak.
"Aynı şekilde bende" dedi Alaz.
Hadi yola koyulun gidiyoruz dedi Alaz.
-"Yavuz sizi şirkete götürücek bende ordan bir yere gideceğim işim var"
-"Neden biz gelmiyoruz?" dedi Serkay küçümser bir şekilde.
-"İşim var Serkay!"
- Öf tamam be ne halin varsa gör"
Çantamı masanın üzerinde alıp Serkay ve Alaz ile beraber asansöre bindik.
Kat 1'e bastım.
Arabasına binmeden bana;
"1 saate oradayım" dedi.
Serkay ile beraber Alaz'ın adamlarının kullandığı yine siyah olan Mercedes'in EQA serisinden olan arabaya bindik. Ben yine ön koltuğa oturmuştum.
Alaz'ın sayesinde resmen Mercedes'in tüm araba modellerine binmiş olacaktım ki bu çok güzel bir şeydi.
Şirkete gelmiştik. Serkay ben odama çıkıyorum bir şey olursa söylersin yenge dedi sırıtarak. Yenge kelimesini kısık bir sesle söyledi.
Ciddi bir ses tonuyla;
"Ben senin yengen değilim" dedim.
"Belki gelecekte" dedi sırıtarak ve koşarak odasına geçti.
Bende makyajımı tazelemek amacıyla lavoboya girdim. Hafif kirpiklerime rimel sürüp çıktım. Ve odama doğru yol aldım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Buraya kadar okuduğun için teşekkürler 🖤 Lütfen her bölüm için yıldız verir misin? 💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖
Sessiz okuyucularrr lütfen yıldız verinnn🥹🥹🫶🏻🫶🏻🫶🏻woaa
