1.BÖLÜM;martina venier baffo

38 2 0
                                    

5 yıl sonra...

Elim pembe bir laleye daha uzanırken annem ıslana'nın bağırması ile yönümü ona çevirdim.

"Martin!kızım hadi inelim artık dağ'dan akşam olmak üzere "

İsmim martina idi ama bana bu parga'nın sıcak insanları martin diye seslenirdi .

Burada martin idim sadece, martina venier baffo değildim.

Buraya ait olmadığımın farkındayım elbette ama kader dediğimiz şeye bazen boyun eğmek gerekir venediğin asil ve savaşçı kökenli bir aile yapısından geliyordum.

Baffo'lardan idim.

Gerçek annemi ve babamı hatta kardeşimi hatırlıyordum annemin kumral saçları ,yeşil gözleri ,yuvarlak yüz yapısı ve çillerini unutmak benim için imkansızdı.

Babam ise sarışın ,ve mavi gözlü idi.
Onuda çok severdim.

Ve ben tatarlar tarafından kaçırılmadan 8 yaşında olan kardeşim elfaid'i hatırlıyorum.oda açık kahverengi saçlara sahip tıpkı babam gibi ise mavi gözleri vardı.

Şimdi 13 yaşında olmalıydı , onu ve ailemi çok özlemiştim.

Ben ise tamamen anneme daha çok benziyordum ,açık kumral ve açık kahverengi karışımsı alaca rengindenki saçlarım , yeşil ve kehribar karışımı gözlerim özenle çizilmiş yuvarlak yüzüm , dolgun dudaklarım ile dış görünüşüm oldukça iyiydi.

Kendimi övmeyi çok sevmezdim ama parga'nın sıcak insanları beni öyle bir övüyorlardıki ... ister istemez kendini seviyor insan.

Sepetimi elime aldım ve annem ıslana'nın yanına vardım . Onun siyah saçları ve kahverengi gözleri vardı.

Evin yolunu tuttuk.
Bu sevdiğim dağdan inmek benim için iç burkucuydu çünkü yalnızca çarşamba günleri gelip buraya çiçek ve sebze toplayabiliyorduk.

En önemliside toplamayı ve en çok sevdiğim çiçek olan pembe lalelerdi.

Bu dağ bir efsaneydi .
Tepelerinde pembe laleler yetişir ve parga'nın en güzel sebze ve meyveleri burada yetişirdi.

Pembe laleler benim için özeldi,benim açımdan masumluğu ve iyimserliği yansıtıyordu ,ve iyi olan herşeyi.

Aslında bunların benim için bir özellikleri daha vardı ..

Kardeşim elfaid .

Oda çok severdi pembe laleleri ..

Şimdi bulunduğum aile'de savaşçı kökenli bir yapıya sahipti .

15 yaşımda olmama rağmen sayelerinde,kılıç kullanmayı,ok ve yay kullanmayı,matrak oyununu ,hatta avlanmayı bile sökmüştüm.

Eve varmıştık nihayet , ablam saria bizi kapıda karşıladı "umarım bol bol sebze getirmişsinizdir akşam yemeğine güzel bir salatada yapmak istiyorum"dedi.

Oda siyah saçlara ve siyah gözlere sahipti ve çilleri vardı.

Tatlı bir siması vardı.

17 yaşındaydı.

5 yılda yunancada öğrenmiştim.az çok.

Hemen topladığımız sebzeleri ve meyveleri yerleştirdim.

O sırada babam victor bağırdı balık toplamaktan gelmişti ablam koştu hemen kapıya ve bir süre sonra akşam yemeğimiz hazırdı harika kızarmış balıklar ve ablamın muazzam salatası .

Bir güzel akşam yemeği yedik.

Ardından cama bir taş atıldığını fark ettim . Annem ve babam uyukluyorlardı ablam ise kitap okuyordu.

🌙BELEN SULTAN🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin