MinSung ⁵

4 1 0
                                    

Minho'dan

Bugün Felix ile birlikte iğne olayını araştırıcaz. Dün bütün gece uyumadım ve bir insanı kötü yapabilecek bütün maddeleri araştırdım.

Felix birazdan gelir. Hatta geldi bile. Kapıyı açtım ve Felix içeri girdi.

"Ne yapacağız şimdi?" bok yapicaz.

"İğnenin içine bir kaç benim bilmediğim maddeler koyuyorlar. Dün gece uyumayıp insanı kötü yapan bütün maddeleri araştırdım. Birinden birini içine koyuyor olmalılar. Şimdi o içine koydukları maddeleri araştırıcaz. Evde zaten bir ben bir sen varız."

"Tamam. Hadi gidelim " başımı salladım ve önden gitmeye başladım ki beni takip etsin. Aslında odaları ezbere biliyor ama yinede bir şey olmaz.

Odaya geldiğimizde içimde bir tedirginlik oldu. Kapının kulpunu tutuyordum ama açamıyorum. Jisung'a kötü davranmamın sebebi iğne değilse ne olabilirdi?

Felix tedirginliğimi farketmiş olacak ki "Minho aç hadi. Hiçbir şey olmaz. Endişelenme." dedi.

Bunun üzerine kapıyı açtım. Buraya 4 gündür girmiyorum. Hemen iğnenin olduğu yere gittim.

Tam da tahmin ettiğim gibi. Bu madde, insanın duygularını karıştırıp onun kötü hareketler etmesini sağlıyor. Ama 7 saat içinde etkisi bitiyor. Bu yüzden her sabah iğne oluyorum galiba. Ve bu yüzden Jisung'a akşam daha iyi davranıyorum.

Felix'e bunu söyledim ve odada kamera var mı diye bakındım."Neye bakıyorsun?" dedi Felix. "Burada kamera var mı diye bakıyorum. Eğer kamera varsa ve iğnenin içine bu maddeyi koyduklarına dair bir kanıt bulursak, hemşireleri şikayet ederiz ve davayı kazanırız büyük ihtimalle."

Felix başıyla onaylayıp dudaklarını yukarı doğru büzdü. Jisung umarım bu kanıtlara inanir. Ne olur inan Jisung'um...

🐰🐿️

Jisung'dan

Saat kaç oldu Feliz nerede? 6 saattir yok. Nereye gittiğini de söylemedi. Umarım başkan bir şey gelmemiştir benim gibi...

Umarım o kızlar bana yaptıklarının aynısını yaşarlar.

Ne yaşadığımı kimseye herhangi bir yoldan söyleyemem. Onlarda bile travma yaratır. Çok kötüydü... Aklıma geldikçe korkuyorum.

Çok ama çok korkunç ve kötüydü. Göz yaşlarımı tutmaya çalışıyorum. Ama olmuyor. Akıp gidiyorlar. Ağlamamak için kırk takla atsamda ağlamamı durduramıyorum.

İncecik olan battaniyenin içine kafamı soktum ve orada ağlamaya devam ettim. Zaten sesimi kimse duyamaz. İstediğim kadar ağlayabilirim. Odaya birileri gelmediği sürece.

Düşündüğüm gibi odaya biri geldi. Kim acaba? Bakamıyorum ağladığımı görmesinler diye. Uyumuş gibi yaparım bende.

"Jisung? Uyuyor muydun. Sana bir şeyler gösterecektim. Olsun. Uyanana kadar beklerim bende."

Bu ses... Minho mu gelmiş?

Minho neyi gösterecekti ki?

Yüzünün kızarıklığının gittiğinden emin olana kadar uyuyor gibi yaptım. Sonra da yeni utanıyormuş gibi uyanma taklidi yaptım.

Minho'yu gördüm karşımda. Beni izliyordu galiba.

Beni izliyordu galiba.

I can't live without you•minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin