1"UYANIŞ"

13 2 0
                                    

Hayat: nasıl geçip gittiği anlaşılmayan ve karmakarışık olan o şey. Benim için hayat 8 yıl önceki o lanet günde bitti. Ben o gün ruhumla beraber en dibe çöktüm ve ayağa kalkabilmek için ruhumu orada bıraktım. Bedenen yaşasam da ruhen hiç yaşıyormus gibi hissetmedim yıllar boyu.Ben 18 yaşına kadar sorunsuz bir hayat için hayaller kuran biriydim. O hayallerin yolunda en değerlimi kaybedeceğimi bilmeden. Umursamazdım. Yaptığım hareketleri, verdiğim sözleri ve insanların bana karşı söylediklerini ama o günden sonra benliğim, yaptığım hareketlerim, düşünce şeklim, her şeyim değişti. İnsanların yaptığı en ufak eleştiri de bile sinir krizleri geçirdim, verdiğim sözleri tutmak için çabaladım, yaptığım en ufak harekette bile insanlar ne der diye düşünmeye başladım.Sonrasında ise ona verdiğim sözler geldi aklıma. Sırf onun için ayağa kalktım. Bu benim o dipten çıkabilmek için attığım ilk adım, gösterdiğim ilk çabaydı.

Ona verdiğim sözü tutmak için büyük bir çaba göstermiş uzun süren tedavi süreci ve aynı zamanda sınava hazırlanmak için kendimi zorlamış ve sonunda doktor olmuş ardından Hakkari'de işe başlamıştım. Şimdi de lanet bir blok nöbetten çıkıp eve gitmek için eşyalarımı toplamam lazımdı ama çok üşeniyordum.

Tekrar son gelen hastanın tomografisinin çıkıp çıkmadığına baktım. Daha çıkmamıştı ama benim çıkmam lazımdi yoksa uykusuzluktan biraz sonra lap diye hastanenin ortasında bayılacaktım. O yüzden hemşireye sonuçlar çıkınca Yasemine götürmesini söyleyip hastaneden çıktım.

Güvenlik görevlisinden anahtarı alıp eve doğru yola çıktım. Yaklaşık yirmi dakika sonra eve gelmiştim. Binadan içeri girdiğimde telefonum çaldı, abim arıyordu hemen açtım uzun süredir konuşmuyorduk ve çok özlemiştim.

Mimar olduktan beş yıl sonra çalıştığı şirketin yurtdışına açılmak istemesiyle İngilteredeki ofisin başına onu geçirmişlerdi ve bu yüzden yılda sadece bir iki kere geliyordu ülkeye, geçen geldiğinde birbirimizi görememiştik muhtemelen bu yüzden arıyordu.

Hemen açtım." Abisinin gülü ne yapıyorsun" dedi açar açmaz. "Nöbetten yeni çıktım eve gidiyorum abicim sen ne yapıyorsun"dedim merdivenleri çıkmaya başladığım sırada " ne yapayım be güzelim öyle iş güç işte nöbet nasıldı çok yoruldun mu?" Anahtarı kilide takıp kapıyı açtım. " Her an uykusuzluktan bir yere düşüp kalcam diye korkarak geçti valla. Baya yoğundu bugün hastane, bu sıralar salgın var canım çıkıyor çalışırken" dedim ve devam ettim.

" Sen işi gücü boş ver de Cemre ile tartışmışsınız yine ne oldu anlat bakalım."dedim ve içeri girip çantamı masaya bırakıp yatağın üstüne oturdum."Ay sen sanki bilmiyorsun cemre anlatmıştır sana ben niye bir daha anlatayım."

Evet anlatmıştı.Cemre en yakın arkadaşımdı ve yaklaşık beş aydır abimle sevgiliydiler. Ve bu yüzden neredeyse her şeylerini biliyordum. Dün gece cemre arkadaşları ile iş yemeğine gidecekti fakat abim cemreyi anormal derecede kıskandığı için kendi de gitmek istemiş bu seferde cemre buna karşı çıkmıştı biraz tartıştıktan sonra cemre olayın çok saçma boyutlara doğru gittiğini fark edip gitmişti anlattığı kadarıyla.

Şuan da trip atıyordu ki bence çokta güzel yapıyordu. Abime kıyamazdım ama biraz burnunun sürtmesinden zarar gelmezdi. "Evet anlattı ve bence çok haklı kendisi, iş yemeğine göndememek ne abi ya" dedim. " O lavukla aynı havayı soluması bile benim için kriz sebebiyken birde benim olmadığım bir ortama mi göndereyim ben sevgilimi hayatta olmaz." Dedi.

Lavuk dediği kişi Emreydi ve Emre cemrenin eski sevgilisiydi bu yüzden abim çok kıskanıyor aynı ortamda bile olmalarını istemiyordu. Ve cemre ile emrenin aynı şirkette çalışması abim için extra kriz demekti." Abartıyorsun. Emre sonuçta çok eski bir mesele buna niye bu kadar taktın anlamıyorum ki. Hem ayrıca cemre seni çok seviyor. Emreden de nefret ediyor. Sende biliyorsun bunu niye böyle yaparak her şeyi zorlaştırıyorsun ki. Böyle yapınca sadece cemreyi üzmüş oluyorsun abi." Dedim

DİPTEN GELEN YAKARIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin