Görev dağılımı

16 2 1
                                    

Dora'dan

Her insanın kuşandığı savaş zırhı farklıdır. Benim gerçeklerimi sakladığım , zayıflıklarmı görünmez yaptığım zırhım öfkeydi. Benim öfkeme denk gelmek insanların karşılaşmak isteyecekleri son şey bile değildi. Tüm kimliğim , gizlemeye çalıştığım yüzüm aptal bir hakem yüzünden tüm ringde ortalığa saçılmıştı.

Gözüm öfkeden başka bir şey göremez durumdayken bir yandan da kafam karışıktı. Burda başka şeyler de dönüyordu.

Beni hakemden ayırmak için beş altı koruma üstüme çullanmış ringin ortasındakı 4 sandalyeden birine sıkıca bağlamışlardı.

Sonra hizmetçi kıyafetinde gözleri korkuyla etrafa endişeli bakışlar atan bir sarışını yanıma bağlamışlardı.

Bittimi?

Hayır , daha iki sandalye vardı.

Bir kız elinde kamerayla etraftan açılar yakalarken onu da yakalayıp zorla getirdiler. Muhtemelen gazeteciydi.

Ve son kaçağımız olan kızıl bir kızı da omuzlarına atıp korumalar getirip son boş sandalyeye bağladılar.

En az benim kadar bu kızların da kafası karışıktı.

Ayrıca ringin ortasına sandalyeye bağlamakm? Yeraltının adı batıyordu.

Sadece bizim olduğumuz yerde ışıklar vardı ringin dört bir yanı karanlık olduğu için biz onları göremiyorduk ama onlar bizi görüyordu.

Anladığım kadarıyla salondan herkes çıkartılıyordu. Tahminen 5 dakika sonra sessizlik yarandı

Ve ben daha da öfkeleniyordum.

"Hey sizi lanet insanlar , beni hemen çözmezseniz eceliniz olurum" diye gür sesle bağırdım. Daha sonra yanımdakilere döndüm.

Sarışın kız korkudan ölücek gibiydi.

Gazeteci olan tırnaklarını kemiriyordu.

Ve kızıl olansa parmağını saçına dolayıp saçıyla oynuyor , dudağını büzüp bir şey düşünüyor olmalıydı.

Alay edercesine onlara seslendim
"Allah aşkına başka şarkımı yoktu? , bir bok yapıcaktınız doğru düzgün yapsaydınız , hı , yıldızların altındaymış , ringin ortasında şarkısını okusaydınız."

Gazeteci kız kaşlarını çatarak yanındakına döndü

"Doğru dedi , performansın iyice düşüyor , bizim de bir şanımız var , içine ettin" diye fısıldadı.

Kızıl saçlı kızmak yerine onu onayladı. "Aslında şinanay yavrum çaldıracaktım , ama bilgisayarda bir terslik oldu" sonra şirince sırıtarak
"Anlarsın ya her işte olur böyle teknik aksaklıklar , kesin bi daha kine şinanay çaldırıcam" deyince kısık sesle küfür ettim.

Aslında salonda yalnız dördümüz olduğunu sanırken Kızılın sözlerinden sonra bir erkek kahkahası çıkarken yanıldığımı anladım.

"K-kim var orada" diye korkak sarışın konuştu.

"Ay kesin bizi öldürüp kanımızda boğacaklar ya , mafya bunlar her şey beklenir." diye o da korku dolu sesle Kızıla doğru fısıldadı. Mavi gözleri dolmuştu.

Bir anda ringin önünde dört gölge belirdi. Yavaş yavaş bize doğru geliyordular. Bir anda kendi aralarında konuşmaya başladılar ama neden bahsettiklerini anlamadım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LOTUS ÇİÇEKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin