Episode 9.

32 1 6
                                    

Shibi

"Zorluk derecesi, Sinek kızı. Oyun, "Hedef". Lütfen oyunun başlamasını bekleyiniz."

Tanrım, oyuna girmek mantıklı mıydı bilmiyorum ama en azından Kuına ile beraber sağ çıkacağıma eminim. Kuına aniden yanımdan ilerlemeye başlayınca ona baktım. Şortlu ve küt saçlı o kız.. Ann??? Kuına'nın peşinden gittim. "Öldüğümü mü sandınız?" Yok ben kimin cesedini kesiyon diye merak ettim birazcık. "Hayır, sen güçlüsün Ann, tekrar görüşeceğimize emindim." Aynen.

Ann kıkırdakı. "Güçlü mü? Açıkçası ölümü beklemenin daha kolay olacağına inanmaya başladım." Buda kafadan gitmiş. "Bende, ama şimdi buradayız."

"Ne demek 'bende'? Daha sabah dedin anam için yaşayacağım diye. Karıyı görünce kafan gitti." Ann bana baktı. "Senin yaşaman sürpriz oldu." Kolumu Kuına'nın omuzuna koydum. "Tüh araştıracak cesed kalmamış garibime."

"Yoshi." "Tamam be."

"Sinek takım oyunudur, üçümüz bir aradayken kolay olur. Tabi Shibi ayak bağı olmazsa." Kaşlarımı kaldırdım. "Bi koyarım ayağınıda bağınıda koparırım." Ann güldü. "Siniri aynı, tanrım.. aynı abinsin."

Kes lan cesed deşer. "Uhg.. az kaldı. Hadi kazanalım şunu." Kuına ve Ann el tokuşurken ben öyle melül melül bakıyordum.
"Kayıtlar kapandı. Oyun başlıyor."

İzle Sihibi'yi. O jimnastik eğitimi boşa değil.

Oyun basitti herkes elindeki toplarla birbirini düşürmeye çalışıyordu. Kolaydı çünkü hepsinin aimi berbat ötesi. Bütün eğitimim bu aptalların berbat ötesi aiminden kolayca kaçmak için miydi? Uhg, hepsinin canı cehenneme.

"Iy, şu aksiyon film sahnesinde gibiyiz.. Cringe." Dedim arkamızdaki zeplin yanarak düşerken. "Kes sesini ve yürü." Tamam anne (Ann) bu bi şakaydı. Ve komikti.

Chishiya

Kolay bir zeka oyunuydu, neredeyse ölüyordum. Dışarısı sanki zombie salgınından çıkmışız gibiydi. Herşeyin başladığı yere gidiyordum. Neredeyse bütün oyunlar bitti eminim bizimkilerde orada olur.

Arisu'yu gördüm uzaklarda "Selam." Dedim, o olduğuna emin olmak için. Arkasına döndü, oydu. "Demek sende buraya geldin."
"Chishiya." Şaşırmış mıydı yoksa mutlu mu olmuştu? Umarım mutludur. "İki oyun kaldı. Tüm oyuncular Shibuya'da toplanıyor. Kurtulanlardan biri olacağına emindim." İlk bu ölür diye düşünmüştüm de olmadı.

Bana melül melül bakmaya devam edecek miydi? "Görmeyeli çok değişmişsin." Daha yakışıklıyım demi? Tanrım, o militantlıya dönüşüyorum resmen. "Öyle mi?" Dedim düşüncemi es geçerek. "Evet. Daha az huysuzsun." Ben ne düşünüyorum bu çocuk ne diyor. "Daha az mı huysuzum? Doğrudur, çok şey yaşadım." Birkaç adım ilerledim. "Arisu.. sana kenfimle ilgili kimseye söylemediğim birşey söyleyebilir miyim?" İki adımdan sonra durdum.

Arisu gülümsedi. "Yoshiko'ya bile mi?" Bende gülümsedim ve başımı salladım. "Evet, ona bile."

"Tabii." Derin bir nefes aldım. "Ben.."
SHOOT!
Ha siktir! Uzaklardan gelen bir mermi ile aniden vuruldum. Ben yeri boylarken Arisu silahına tutundu. Sikeyim! Hayati organlarıma gelmediğine şükür ediyorum. "Hey." Bu sesi nerde duysam tanırım. Yanık cadı. "Seni gördüğüme çok sevindim." Niragi.

Militantlı -ChishiyaxReader-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin