Episode 4.

361 34 39
                                    

Herkes odadan ayrılmıştı. Cesur çocuğa bir ceza, dağcı kıza ise adını söylemek istemediğim bir işkence yapılacaktı.

Militantlı olmanın kötü tarafı, bunlara göz yummaktı.

"Hey.." Samura'nın sessiz ve ürkütücü sesini ensemde hissedince hemen arkamı döndüm. Savrulan siyah ve uzun saçlarımdan rahatsız olmuş gibi geriye bir adım attı. "Sürekli doktora bakıyorsun. Neden." Net bir şekilde açıkladı kendini. "Bir nedeni yok. Ben herkese bakarım. Sürekli." Samura başını iki yana salladı. "Yalan. Doğruyu söyle." Sinirimi bozuyorsun velet!
Sinirle bir nefes aldım. Ardından göz çerçeveme doktor yakalandı. Gördüm seni hain!

"Sonra anlatırım." Samura'nın yanından geçip gidecektim lakin o tek elini ile belimden tuttu ve önüne, az önce durduğum yere ittirdi. Anlaşılan gitmeme izin vermeyecek. "Söyle." "Neyi söylememi bekliyorsun? Ne dememi istedin bay samuray? 'ona aşığım' falan mı!?" Samura başını sallayınca gözlerim büyüdü ve dudaklarım aralandı. "Salak mısın? Benim gibi bir militantlı, doktor gibi aptal birine aşık olabilir mi?" Yine başını salladı.

"Neden merak ediyorsun ki?" Samura durdu. Gözlerini bir an bile kırpmadan bana bakıyordu. "Ben değil, ağabeyin." Dedi.. ağabeyim mi? Eğer ağabeyim bile öyle düşünüyorsa kim bilir doktor ne düşünmüştür. "Bana bak bay samuray. Benim kimseye aşık olduğum yok. Ağabeyime de öyle dersin. Gitmem lazım."

Samura'dan kurtularak hızla doktorun gidebileceği o yere, şapkacının odasına doğru koştum.

"Hay sikeyim!" Gittiğim zaman ortalarda ne kartlar vardı nede doktor. Odadan çıkarken bütün binada yayılan bir ses duydum.
Oyun başlıyor

Ana lobiye gittiğim zaman yerde ölü bir kız-Asahi-. Masanın üzerinde herkese yetecek telefon vardı. Bir telefon aldım elime. Yüzümü taradı ve açıldı.

Oyun şöyleydi;
Bu kızı öldüren bir cadı var ve cadı aramızdan birisi.
Cadıyı bulup yakarsak oyunu kazanırız.
Süra boyunca bulamazsak hepimiz ölürüz.

Herkes panik olmuştu. Ben ise hâlâ doktoru arıyordum.

Niragi elime bir silah tutuşturdu. Cadıyı bulana kadar herkesi öldürecektik. Bu delilikti.

Herkes çığlık çığlığa etrafta koşuşurken ben öylece kalakaldım. Cadı kim olabilirdi ki?

Niragi mi? Hayır o Yuzuha ile ilgilendi.
Doktor mu? Doktor kaçıcaktı.
Mira mı? Onun kendine hayrı yok.
Ağabeyim mi? O çöküşte.
Samura mı? O benimleydi.
Peki ya Ann? O öldürmez ölüyü inceler.
Arısu? Cezalı.
Yuzuha? Cezalı.
Kuina? Doktorla.
Asahi? Şokta.
Diğer herkes? Herkes eğlencesindeydi.
Momoka? O ölü..

Herkes ölürken, koşarken hemen cesedin yanına koştum. Yanına gittiğim anda Ann ile aynı anda orada oldum. Oda anlamıştı.

Ann hemen bıçağı, elinde ki mendil ile tuttu ve koşmaya başladı, peşinden gittim. Ciğerlerim zorlanıyor, aynı zamanda deli gibi inip kalkıyordu. Ann odalara girip birşeyler arıyordu. "Ne arıyoruz?" "Yapıştırıcı." Bende onun gibi aramaya başladım.

Alt katların birinde bir odaya daha girdim. İkimizde orayı didik didik ederken içeriye Kuina girdi. O ikisi konuşurken ben yapıştırıcıyı buldum. Hemen hayçvaya kaldırdım. "Buldum!" Ann hemen yanıma geldi ve yapıştırıcıyı elimden aldı.

Militantlı -ChishiyaxReader-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin