Derinlerde bir yerde,
Benden daha ben biri var,
Kötü amelleri olan.
Bu prototip Oda'nın bu zamana kadar yaptığı en korkunç şeylere gölge düşürürdü. Belki de başından beri böyle şeyler yapmaya hevesi vardı. Sonuçta böyle bir silahı bir gecede çizip, mükemmel hale getirmek kolay bir şey değildi.
Bu şey bir silahtan daha çok bir insanın karanlık taraflarında biraz daha kalması sonucu ortaya çıkan bir çizim gibiydi. Hayata geçirilmesi dahi insanı korkutan türdendi. Kral bu prototipi görmüştü görmesine ancak kan ter içinde bakıyordu çizime.
Hatta kral bi anlık bu plandan vazgeçmeyi bile düşünmüştü. İnsanın karanlık tarafının en küçük isteği aydınlığı yok etmeye yetecek güce sahipti.
Bu tarihte daha önce görülmemiş bir şey değildi. Çiçek Ülkesi'nde bunlardan çok daha dehşet veren şeyler yapılmıştı. Ancak bunlar hep ölü hücrelerdi. Bu seferki canlı bi et parçasına dönüştürülecekti. Bir erkeğe rahim eklemek ve saniyeler içinde milyonlarca zigot oluşturulup bunların auralarını kullanmak yapılabilecek en iğrenç şeydi.
Ancak bu prototibin en kritik noktası bu döngünün doğal seçilme aykırı olduğu için tek kullanım hakkı olmasıydı.
Bu silahın kilit noktası aura izine dayanıyor. Zigotları parçalayıp aura izlerini almak ve onları aura'ya dönüştürüp element tepkimesi ile ateşlemek.
Ateşleme kısmına kadar her şeyi bu koca makina tek başına hallediyordu ancak konu ateşlemeye geldiğinde... En büyük auraya sahip insan bile, bu auranın altında ezilirdi. Bu yüzden ateşleme işi hem bu güçlü auraya dayanabilecek hem de element tepkimesini tetikleyebilcek biri lazımdı.
Kraliyette bulunan ve bu işe uygun tek kişi kraldı. Oda'nın belirttiğine göre bu görevi yapan kişi başarıyla yapabilse dahi %98.09 ölüm riski vardı. Kraliyetin başıboş kalması düşmanın başkente girmesinden daha da tehlikeli olabilirdi.
Bu sebeple kral iki arada bi derede kalmıştı. Ancak ulusun devamını garanti altına almak kralın sorumluluğu altındaydı. Eğer vereceği can milyonları kurtaracaksa canını seve seve vermeye hazırdı.
Bu prototip için aura hassasiyeti fazla olan çocuk ve bir kaç kast kanseri kadın seçildi. Bu sayede dünyaya gelen zigotların hepsi bir damla dahi aura harcayamadan hepsi silah için enerji kaynağı olacaktı.
Kral bunun ölümüyle sonuçlancağının farkındaydı. Son günlerini iyi geçirebilmek ve sevdiklerine veda edebilmek için kendine vakit ayırmaya karar verdi.
Güzeller güzeli eşi ... bu kadın aslen küçük bir köyde geçimlerini koyun güderek sağlayan bir babanın kızıydı. Kral gençliğinde bir gezi sırasında -köy ve kasabaların gezilip dertlerin dinlendiği gezi- görmüştü.
Kralın sadece bir çocuğu vardı, oğlu ... Kral ileride bu çocuğun mirasını alıp tahta geçmesini istiyordu. Sarı saçlı beyaz tenli ve kalın kaşlı bu oğlan babasının tıpkısı gibiydi. Her ne kadar babasının izin vermeyeceğini bilse dahi onun en büyük hayali ordunun başına geçebilmekti.
Kralın en yakın dostu, Oda. Hiç belli etmesede kralın Oda'ya olan düşkünlüğü hayli fazlaydı. Akademi yıllarından kalma içki içip sabahlama alışkanlıklarını hala sürdürüyorlardı. Ayda bir dahi olsa bunu yaparlardı.
Gerçi bu seferki farklıydı ikiside bunun beraber içtikleri son içki olduğunun farkındaydı. Normalde olsa kahkahaların duyulduğu bu masa yerini sessizliğe bırakmıştı. İkiside ileride neler olacağını merak ediyordu.
Bu düşünce tufanından garsonun tepsiyi sallama seslerinden sonra kurtulabildiler. O günü hiç olmadıkları kadar neşeli bir şekilde geçirdiler. Sabah olduğunda ise kral kendini kraliyet bahçesinde çiçeklerin arasında yatarken buldu.
___________________________________________
Çok şüküt final verebildim kitaba🙂↕️
Yaklaşık son bir aydır kitap üzerinde kafa patlatıyordum.
Derin bir hikaye ve güzel bi villıan oluşturmak için bir aydan fazladır yazıyorum.
Kitap şu an istediğim nihai formunda.
Vote atıp yorum yaparsanız sevinirim🌊🫠
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIN
AcciónRüzgar güneştekiler için vuruyor, Yolun sonunda seni sadece karanlık bekliyor.