Teslimiyet - Kısım 1

1.3K 64 10
                                    

"Seni ilk gördüğüm andan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Seni ilk gördüğüm andan..."

Nefesini yüzümde hissediyordum. O muhteşem kokusu, burun direklerimi sızlatıyordu. İlk defa bu kadar derinden hissettim o kokuyu. Artık o kadar yakındık ki, vücudum zangır zangır titriyordu. Çoktan teslim olmuştu ruhum bu büyülü ana..

Bana daha da yaklaştı. Heyecandan kulaklarım çınlamaya başladı. Sakallarını yüzümde, dudaklarını dudaklarımda hissedince, usulca ağzımı araladım ve onun sıcak dudaklarının dudaklarımla buluşmasına izin verdim. O kadar naif ve "Ömer" gibi öptü ki beni, titredim. Kalbimin çarpıntısını duyabiliyordum. Ellerimiz kenetli öpüşmeye devam ettik.

Bir süre sonra Ömer'in ellerini yavaş yavaş kollarımda, boynumda ve saçımda hissettim. Bedenim bu duyguya o kadar hasret kalmış ki, her hücremin karıncalandığını ve ruhumun bu gezegeni terk ettiğini hissettim. Beni hala öpmeye, sıcak nefesini ağzıma bırakmaya devam ediyordu. Ben de o muhteşem öpüşlere karşılık veriyordum. Yanıyordum, o kadar çok yanıyordum ki, bu adam beni şurda soysa gıkım çıkmazdı biliyordum. Ona çok çekilmiştim, bu anı utana utana kaç kere hayal ettiğimi ben bile bilmiyordum çünkü.

Eli saçımın içinde gezerken, diğer elini belimde hissettim. Birden beni kendine daha çok çekti ve alt dudağımı emmeye, öpüşmemizi derinleştirmeye başladı. Olacakları anlamıştım o yüzden geri çekilmem uzun sürmedi..

"Ömeerrrr" dedim fısıltıyla.

Gözlerine bakacak cesaretim yoktu, o yüzden olabildiğince kafamı eğip bakışlarımı yere kitledim. Ömer bu durumumla bocalamış olacaktı ki bir adım geri çekildi ve tedirgin ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Kıvılcım.. kusura bakma. Kendimi tutamadım, ben.. eğer ileri gittiysem.."

Cevap veremedim. Kalbim ağzımda atıyordu ve ben bu kadar düşünceli olan adama, yanıp bittiğim adama cevap veremedim. Geri gittiği adımı tekrar bana gelerek aradaki mesafeyi kapattı. Tedirginlikle elini çeneme koydu ve başımı göz göze gelecek hizaya getirdi. Öyle utanıyordum ki, gözlerindeki ışıltıyla ve gamzeli gülüşüyle karşılaşınca gevşedim biraz. Ben de gülümsedim ve yine gözlerimi kaçırdım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Ömer bu sefer yine kollarımdan tuttu.

"Merak etme seni zorlamayacağım. Sanırım biraz ani oldu ve ben ileri gittim. Hem biz buraya kahve içmeye geldik değil mi? Hadi geç otur sen, rahatına bak. Ben bize birer kahve yapıp geliyorum"

O muzip gülüşünü takındı ve göz kırpıp yanımdan gitti.

Ömer'in mutfağa gitmesiyle tuttuğum nefesimi serbest bıraktım ve bir elimle boynumu tutup yanan bedenimi sakinleştirmeye çalıştım. Neye uğradığımı şaşırmıştım. N'oluyordu sahi, biz burada az önce ne yaşadık? Bir an durumu idrak edip istemsizce elim dudaklarıma gitti. Ateş gibiydiler. Zonkluyorlardı. Dişlerimin arasına alıp dilimi sürünce Ömer'in tadını aldım, ben bu adamla resmen öpüştüm. Hayatımda hiç bu kadar savunmasız hissetmemiştim kendimi. Ergenler gibiydim. Bu duruma o kadar uzak kalmışım ki, birini öpmek, birini tutkuyla öpmek, arzulamak.. bunlar bana çok yabancı kelimelerdi sanki.

KıvMer'i Tamamlamak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin