Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kıvılcım Arslan ben. Çok memnun oldum"
"Ömer Ünal. Ben de öyle"
Oldukça şık bir mekanda tekrar tanışmak için bir araya gelmiştik. Kendimi haftalar sonra ilk defa nefes alıyormuşum gibi hissettim. Kalbimin o an nasıl attığını anlatamam size. Evde hazırlanırken yaşadığım heyecan, arabada mekana doğru yaklaşırken ellerimin terlemeye başlaması, içerde Ömer'i beklerken bacaklarımın tutmaması, aklımda bin türlü senaryonun dönmesi.. Kıvılcım abart sen de yani o senin kocandı kocan! (Alev?) Eski kocamla tekrar baştan tanışma fikri beni bu hale getirmişti. Ne garip değil mi? Aşk sanırım insanın mantığını devre dışı bırakıyor. Hele bir de üstüne bu kadar ayrı kalmış ve çok özlemişse..
Ben halimden çok memnundum açıkçası çünkü dediğim gibi kendimi uzun zaman sonra ilk defa bu kadar hafiflemiş ve mutlu hissediyordum. Aslında benim için Ömer'in bazı yönlerini yeni keşfettiğim doğruydu. Mesela içki içmesi. Daha önce davette görüp çok şaşırsam da, şimdi yine karşımda kadehle durması bana aynı şaşkınlığı vermeye devam ediyordu. Aramızda kalsın ama çok hoşuma gitti bu durum. Ayrıca başta kadehime vurması da Ömer'i inanılmaz çekici göstermişti. Yine mi yanıyordum ben yoksa? Jilet gibi takımıyla, yakışıklı haliyle ve elinde bir şarap kadehiyle dibimde durması beni oldukça zorluyordu evet..
"Sık sık gelir misiniz buraya?"
"Buralarda pek takılmam aslında ama bu gece bir şeyler farklı geldi"
Ömer elindeki kadehten bir yudum aldı.
"Belki de yeni başlangıçlara açık olma gecesidir ne dersiniz?"
"Belki de"
Yaptığımız şeyin ne kadar saçma olduğunun farkında olsam da, Ömer'in kendini bu kadar kaptırması bende daha da çok heyecan yaratıyordu.
"Peki sizi ne getirdi buraya?"
"Bilmiyorum. İçimdeki ses bana da bu gece bir şeylerin farklı olabileceğini söyledi. Ben de onu dinleyip buraya geldim. Sanırım haklıymış. Gelir gelmez mekanın en güzel kadınıyla karşılaştım"
Ömer'den güzel iltifatlar duymaya alışıktım ama yine de bana bu şekilde konuşması beni utandırıyordu.
"İltifatınız için teşekkürler. İç seslerimizin bir bildiği var galiba"
"Evet ve ben bunun bir tesadüften de öte olduğunu düşünüyorum. Hayatın bir planı gibi"
Ömer'in kendinden emin tavrı bana geçmişi hatırlattı. Hep sakin tonda konuşurdu ama kendinden çok emindi her zaman. Hamlelerini de ona göre şekillendirirdi. Ben de kendimi Ömer'le kafede buluşan o Kıvılcım gibi hissediyordum. Güvende..
