Baştan Başlamak

980 50 22
                                    

"Her şeye yeniden başlıcaz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Her şeye yeniden başlıcaz. En başından.."

Ömer'in bu sözleriyle o gün aynı yerde paramparça olan kalbim, yine aynı yerde yeniden onarılmaya başladı sanki. Bilmiyorum tarifi nasıl olur ama ben bunu hissedebiliyordum. Atışı değişmişti. O umut dolu ritmiyle atıyordu. Eskisi gibi. Melodisi yine aşktı. Ömer'in yaşaran gözlerine karşılık benimkiler de dolmuştu. İlk defa acıdan değil ama umuttan, sevinçten ve özlemden dolmuştu. Yüzümün gülmesine de engel olamadım o an. İçimi saran tatlı bir kıpırtı vardı. Karşımda duran adamı nasıl da özlemiştim öyle. Gözlerine bakmayı nasıl özlemiştim. Kalbim sakin olur musun lütfen?

İki çift sözüyle yelkenleri indirmiştim. Aslında bu yelkenlerin çoktan inmesi gerekti ama bazen insanın önce bi sarsılması lazım sanırım. İkimizi de sarsan kişinin Ertuğrul olacağı inanın hiç aklıma gelmezdi. Ertuğrul gerçekten çok saygılı, beyfendi, düşünceli birisiydi. Bana karşı bir yanlışı olmadı en azından. Kalbimin bir başka adam için attığını bile bile şans istedi. Acımı hafifleteceğini düşündü belki de kendince. Benden etkilendiği için onu suçlayamazdım ki. Tek suçlu bendim burda. Akli dengem kaybolmuştu ve kendimi hemen birinin himayesi altına sokmuştum. Bu ben değildim ki. Kıvılcım bunu yapmazdı. Kaç sene tek başına dimdik ayakta durmuş bir kadındı o. Şimdi de durabilirdi. Bir erkeğe, başka bir sığınağa ihtiyacı yoktu. Bunu neden yapmıştı peki? İtiraf etmem gerekirse; ben hayatımda hiç bu kadar yıkılmamıştım aslında.. hiç bu kadar canım yanmamıştı. Belki de bu yanlış kararımın sebebi buydu. Acı.. çokça acı..

Ertuğrul'un bilmediği bir şey vardı ama. Yaşadığım acı ne kadar büyük olursa olsun, aşkımdan daha büyük olamadı hiçbir zaman. Bunu da gün geçtikçe anladım. Evlilik teklifiyle karşıma geldiğinde ben kendimi bir başka adamın koynunda, evinde ve hayatında düşünemedim. Ben böyle bir şey yapamazdım. Bana nasıl dokunabilirdi ki? Beni Ömer'in öptüğü yerden nasıl öpebilirdi? Yok hayır.. ben bu aşkıma ihanet edemezdim. Ömer beni ne kadar mahvetmiş olsa da, ben ona ölesiye bağlıydım. İşte bu yüzden çok kızgındım. Çok kırılmam hep bu yüzden.

Neden? Neden beni hayatının en kötü zamanında yanında istemedi? Saydığı tüm bahaneler çok klişeydi. Kabul etmiyorum! Biz birbirimize hep aynı sözü vermedik mi? Ömer bana hep "biz her şeyin üstesinden beraber geliriz" demiyor muydu? Niye bu konuda da bunu diyemedi? Hastalığı var diye ben ondan kaçacak mıydım yani? Acıyacak mıydım? Böyle mi düşündü gerçekten? Aksine ben ona varımı, yoğumu verirdim. O kazanın olmasının sebebi de biraz benim yüzümdendi. Doğa'ya yetişmek için gaza basmak zorunda kalmıştı. O an kaza sebebiyle duran kalbim nasıl geri atmaya başladıysa, Ömer'in beynindeki sorun da aynen o şekilde yok olacaktı. Bak.. bak nasıl yok oldu gördünüz mü? Biz beraberken atlatsaydık çok daha güzel olmaz mıydı? Ah Ömer.. sadece beni değil, hasta bedenini de mahvettin sen!

Bir an gözüm banka takıldı ve film şeridi gibi o gün yaşadıklarım bir bir gözümün önünden geçti. Kalbimin ritmi değişti. Mutluluğun yerini yine acı aldı. Yüzüm düştü. Dolu olan gözlerim parlaklığını üzüntüye bıraktı. Gözyaşlarım da böylece teslim oldu. Ömer bu halimi görünce endişelendi. Ne olmuştu bana birden? Az önce gülen kadın niye bu hale gelmişti? Ömer'in kafasındaki sorular yanıt bulamadı. Ben banka diktiğim gözlerimin birden karardığını hissettim ve dengemi kaybedip sendeledim. Ömer panikle hemen kolumden ve belimden beni tuttu.

KıvMer'i Tamamlamak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin