Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Haa yok ben tadilat sevmiyorum, eve usta girmesin filan (öper) benim için bi sorun yok"
"Yok bence biz bi bakalım (öper)"
İlk geceden sonra birbirimizi çok özlemiştik. Malum başımıza üst üste talihsiz olaylar geldi. Tam barıştık her şey yoluna girecek derken, bu sefer de ailelerimizden darbe yedik. İki insanın birbirini sevmesi bu kadar ağır olmamalıydı sanki.. Ömer'in de dediği gibi aslında, Doğa'nın annesi, Fatih'in amcası ile ilişki yaşıyordu neticede. Kabul edilebilir bir durum değildi. Ben bile bu zamana kadar sırf bunun için direndim Ömer'e. Aman her neyse canım. İki taraf da sonuç olarak yatıştı. En azından benim ailem baya yumuşadı. Ben de artık evleneceğim adamla rahatça özlem gidermek istiyordum. Bir türlü baş başa kalamıyorduk. Bu evde olunca da, ateş bacayı çoktan sarmıştı..
Kıkırdamalar ve kaçamak öpüşler eşliğinde odaya girdik. Ömer hemen beni belimden yakalayıp kendine bastırdı.
"Kıvılcım.. seni çok özledim. Tarif dahi edemem yaşadığım ateşi"
Ellerimi göğsüne koyup kısık sesle karşılık vermeye çalıştım.
"Ben de aşkım.."
Dudaklarıma yumuşacık bir öpücük bıraktı ve alnını alnıma yasladı. Nefeslerimiz birbirine karışıyordu.
"Eee nerden başlıyoruz tadilata?"
"Immmm bilmem"
"Bence şurdan başlayabiliriz sanki hı ne dersin?"
Ömer yavaş yavaş elbisemin fermuarını açmaya başladı. Bir hamlede elbise yeri boylarken, bedenim karşısında Ömer'in gözleri tutkuyla parlıyordu. Bana da sadece karşımdaki adama aşkla bakmak kalıyordu. İlk gecenin çekingenliği kaybolmuştu ve bu sefer Ömer'in tişörtünü çıkaran da ben olmuştum. Ellerimiz çıplak vücutlarımızda gezerken, özlemden alev aldığınımızı ikimiz de hissedebiliyorduk.
"Tenini çok özledim. Kokunu, üstümde dolaşan ellerini, inlemelerini.. çok özledim. O geceyi zihnimde kaç kere tekrar yaşadım bir bilsen. Her yatağa gelişimde boğulacak gibi oluyordum yokluğunda. Her yer sen kokuyor Kılvılcım"
"Ömer.. sevgilim.."
Nefesim gittikçe hızlandı. Artık ben de dayanamıyordum. Ellerimi Ömer'in yüzüne götürüp onu kendime çektim ve arzuyla dudaklarını öpmeye başladım. Ömer beni kalçalarımdan kavradı ve kaldırıp yatağa bıraktı. O esnada ben de Ömer'i dikkatle izliyordum. Gözlerini benden ayırmadan dudaklarını ısırdı ve pantolonu ile boxerını çıkarıp bana doğru eğildi. Dudağıma bir öpücük kondurarak sütyenimi çıkarmaya başladı.
"Sanırım aklımı yitiricem güzelliklerinden"
Bu kadar beğenilmeyi hala kendime konduramasam da, Ömer'in sözleri, bana şehvetle bakması, bu denli arzulaması, beni inanılmaz tahrik ediyordu. Ömer vakit kaybetmeden göğüslerime gömüldü. Bir tanesini okşarken, diğerini ağzına alıp emiyordu. Kafamı yatağa bastırıp inlemeye başladım. Onun elleri ve dudakları tenimde gezerken sakin kalmam mümkün değildi. Sabaha kadar dokunsa bana keşke..
