Şansızlık

4 0 0
                                    

...

Günler geçmişti.. ve natsunun iyi olup olmadığını çok merak ediyordum.

İyi miydi? Ya da kötü müydü bilmiyordum. Kızların bana bu konu hakkında hiçbir şey söylememeleri beni daha da geriyordu.

Sabah uyanıp kızlara biraz dışarı çıkacağımı ve natsuyu ziyarete gideceğimi söylemiştim. İzin vermeleri içindeki gerginlik ateşine bir su gibi gelmişti.

İzin vermeleriyle kendimi dışarı atmıştım.en az 1 haftadır tam iyileşemediğim için dışarı çıkamıyordum ve bu temiz hava gerçekten hiç olmadığı kadar iyi gelmişti.

Sınavlar başlıyordu. Bu okula gelmemin üzerinden çok zaman geçmiş ve bir o kadarda çok şey yaşamıştım.

Okul diyince, yeni gelen şu kız.. sebebini bilmediğim bir şekilde beni rahatsız ediyor. Beni rahatsız eden şey natsuya olan yakınlığı mıydı?

Düşüncelerim sanırım sandığımdan daha uzun sürüyor.. ben düşünürken ayaklarım beynimden bağımsız hareket etmişlerdi. natsunun kaldığı hastanenin kapısına gelmiştim ve kapıya bakmamla birlikte yaşanan o anlar gözümde canlanmıştı
Natsunun benim için hayatını tehlikeye atması, ve benim şu ana kadar ona karşı iyi olan hiçbir şey yapamamam içimde az olan suçluluk hissini coşturmuştu

Nedensiz şekilde sadece natsuya değil, levy ve juviaya karşı da suçlu hissediyordum. Onların bana yardım etmesine karşılık olarak ben ne yapmıştım ki?

Natsunun kaldığı odayı hastanedeki rastgele bir doktora sorunca natsunun hastaneden çoktan çıktığını öğrenmem gözlerimi şaşkınlıkla açmama sebep olmuştu.

Ne zaman iyileşmiş ve çıkmıştı? Onun evini bilmiyordum. Ve öğrenebileceğim tek kişi her zaman beraber dolaştığı gray adındaki çocuktu.

Onunla şuana kadar tek bir tane bile diyalog kurmamıştım. Ancak onun evini bilebilecek tek kişi de graydi. Bu düşünceler bana hiç olmadığı kadar umutsuzluk veriyordu.

Umutsuz ve karmaşık düşüncelerle eve ilerliyordum. Yarın kesinlikle okula gidip evini birşekilde sormalıydım.

Okula yeni kişilerin geldiği dedikodusu okula gitme heyecanımı bastırmama engel olmuştu.

Bir tanesini tanıyorum, lisanna adındaki natsunun çocukluk arkadaşı ancak en az 3 yeni öğrenci geliyor ve ben sadece 1 tanesini biliyorum.

Bu okulumda huzur bulmuştum, diğer okulumda yaşadıklarımı ikinci kez yaşamayı kaldırabileceğimi sanmıyorum.

Eve gelmemle juvia ve levy bana gözlerini dikmişti. Sanki bana ne olduğunu zorla soruyorlarmış gibi bir halleri vardı

Onlara olanları anlattım. Ve saatlerce ne kadar şanssız olduğum konusunda alay etmişlerdi. Aslında bu onlara göre komik olsada bana göre üzücüydü. Hayatta şansının olmaması bir insan için kötü bir olaydı

...

Sabah ne olduğunu anlamasam da levy nin o tatlı sesiyle okulu hatırlayıp yerimden kalkmıştım.

(L:Lucy/Ly:Levy)

L:Bugün okulun olduğunu tamamen unutmuşum! Umarım beni soran birkaç kişi çıkar..

Ly:tabiki de çıkar Lucy, ayrıca günlerce hastanede yatıp okula gitmeyince okulsuz günlere alıştın

L:aslında haklısın, neyse benim hazırlanmam lazım.

Ly:tamam o zaman hızlı ol juvia çoktan hazırlandı onu bekletmek istemeyiz

Levy bunu söylerken kıkırdamıştı onun bu tatlı gülüşüne hafif bir gülümsemeyle karşılık vermiştim. Odadan çıkınca üstümü giyinmeye başladım

Klasik okul forması, belli olmayan hafif bir makyaj ve hazırdım. Kızların yanına indiğimde juvia bana kızgın şekilde bakıyordu. Aslında bana gerçekte kızdığından emin değildim çünkü yanlarına gidince hemen kızgınlığı geçmişti

Natsunun evini o çocuğa sorduktan sonra nasıl evine gitme cesareti bulacaktım? Peki ya sınavlar ve okula yeni gelen öğrencilerle nasıl başa çıkacaktım??

Okula geldiğimde dalgınlığıma çözüm olan kişi juviaydı. Beni biraz salladıktan sonra bıraktı.

Ben sadece düşünüyordum.. Ne yapacaktım? Natsu beni istemiyorsa ne yapabilirdim

Ben farkedemeden sınıfa girmiştim. Herkesin gözlerinin bende olacağını zannediyordum ama farklıydı.

Herkesin gözleri yeni gelenlerdeydi. Kızıl saçlı bir kız ve.. dur ne?! Yanındaki şu kız bana çok tanıdık geliyordu ama kesinlikle iyi anlamda değildi

Yeni öğrenciler umurumda değildi. Gözlerimde o çocuğu ararken onu bulmam fazla sürmedi. Yanına gidip natsunun evini sormayı çok isterdim. Ama yanına gidip ne diyecektim? Benim bir sapık olduğumu düşünecekti

Dersin başlamasıyla düşüncelerime ara vermiş, ve derse odaklanmıştım. Bir süre sonra ders bitince ben nasıl soracağımı düşünürken levy bir anda kalkıp çocuğun yanına gitti. Birkaç şey konuşup gelince yüzünde anlamadığım bir gülümseme vardı

(L:Lucy/Ly:Levy)

Ly:senin yapamadığını tek hamlede yaptım Lucy kesinlikle Sosyalleşmelisin

L:Levy gerçekten harikasın!

Ly:o zaman okul bitince oraya git tamam mı? Biz gelmiyoruz çünkü juviayla bir işimiz var değil mi juvia

J:ah, ne? Aah evet evet juvia ve levynin önemli bir işi var.

L:umm tamam anlıyorum o zaman ben tek giderim.

Ly:evet evet senin tek gitmen daha doğru olur.

Bu dedikleri üzerine minik bir gülümsemeyle cevap vermiştim. Hem şu natsunun çocukluk arkadaşı olan beyaz saçlı kız yoktu, o kızı nedenini anlamadığım bir şekilde pek sevememiştim.

. . .

Okulun bitmesiyle hemen ayağa kalkıp okuldan hızlıca çıkmıştım levynin bana son anda attığı adrese doğru gidecektim.

Gitmemle birlikte içimi anlaşılmaz bir korku kaplamıştı. Onun komadan uyanması beni mutlu etsede o benden daha uzun süre hastanede kalmış ve benden daha ağır ameliyatlara girmişti

Kalbimin stresli atmasına aldırmadan derin bir nefes alıp zili çaldım. Kapıyı natsunun açmasını beklemesemde, hiç beklemediğim başka bir kişi kapıyı açmıştı

Lisanna mı?! Hemde natsunun evinde mi?

(L:Lucy/Ln:Lisanna)

L:ah, ben sadece natsuyu ziyarete gelmiştim ama..

Ln:tamam içeri geç. Ama fazla durmamalısın çünkü o şuan hastanede olduğu kadar olmasa bile yinede kötü durumda

L:tamam, yinede teşekkür ederim.

Lisanna bana odasını gösterdiğinde tereddüt etmekten artık vücudumu hareket ettiremiyordum. İçeri nasıl gireceğimi düşünürken lisanna arkamda bana kaba bir şekilde konuştu.

Ln:ciddi misin? Gireceksen gir artık fazla durma

Bunu derken beni zorla kapıya doğru ittirmişti. Kapı benim bedenim sayesinde açılmıştı ve bir anda içeriye doğru sendeleyerek girmiştim. Karşımda natsunun olduğunu hatırlamam ile kendimi hızlı bir şekilde toparlamıştım.

O, hala uyuyordu ve nedensizce gözlerimi ondan alamıyordum. Neden o? Neden o benim için kendini tehlikeye attı ki? Onu bu halde görürken gözlerimin hafifçe dolmasına engel olamıyordum..

Evet cidden çok bekletiyorum ama bir sonraki bölüm için mükemmel bir fikrim varr

Yt:Jensswiee/Iveaskm
Tt:sadecenalu/'★

Yıldızın AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin