Kim olduğunu anlamak için arkamı döndüğümde Oktay'ın yüzü burnumda bitiyordu. Yakınlığımız beni rahatsız etti.Geriye giderek yakınlığı azaltmaya çalıştım. Ama azaltamadım çünkü benim bir geri adımımda o bir adım dibime giriyordu,amacı beni korkutmaktı.
"Ne yaptıpığını zannediyorsun?"
"Ne yapıyormuşum" dedi yüzündeki şeytanları anımsatan gülüşüyle
"Üzerime doğru geliyorsun ve bir piç gibi sırıtıyorsun""Ben sadece işimi hallediyorum"
"Başka işin yok mu?"
"Yok, B12 eksikliğin mi var ilaçlarını almayı unutma"Tam ağzımı aralamıştım ki Serpil hoca anında sınıfa girdi. Niye hep bu hocayla dersimiz var ya?
Hoca ders işlemeye başladı. Kılpayı kurtulmuşum. Oktay'ın yakıcı bakışlarını sırtımda hissediyordum ve bu çokta güzel bir his değildi.
"Matematik ödevlerini çıkartın çözcez o soruları, çabuk! " Diye bağırdı hoca sesinde
ima vardı. Büyük ihtimal bir öğrenciye kızmıştı."sırayla soruları çözeceksiniz".Sıçtım hangi soru bana geliyor hemen bakmam lazım şimdi ilk 8 soru denk gelmez çünkü duvar kenarında başladı hoca. O böyle olsa tamam buldum sorumu.
Sıra bana gelmişti.Sorumu okudum ve çözdüm. Zordu ama yaptım daha doğrusu sınıftakilere göre zordu. Çelik olmadığı için canım çok sıkılıyordu.
Zil çalmıştı ne olacaktı merak ediyorum. Tuvalete gitmiştim. "Nerde o sürtük" bu Açelya'ydı. Yüksek ihtimal benden bahsediyordu. Geçen sene okuldaki çoğu kişiyle yattığım hakkında saçma dedikodular çıkarmıştı. Umursamadım ve bunun üzerine dedikodu unutuldu.
Girdiğim tuvalet kapısının tekmelendiğini duydum ve aniden yerimden sıçradım. "Çık dışarı korkak!" Açelya boğacı yırtılırcasına bağırdı sesi çok tizdi, kulaklarımı hissedmiyordum. Tuvaletin kapısını açıp "Ne istiyorsun?" dedim.
Bunu dediğim an saçıma yapıştı, bende ona karşılık verdim. Saçım benim kırmızı çizgimdi, yanlış hamle yapmıştı. Ortaokulda okulun açtığı Judo kursuna gitmiştim.
Suçlu duruma düşmemek amacıyla çelme takmıştım direk yeri boylamıştı. Bir anlığına sersemledim ve olayı anlamadı,olayı anladığı anda ayağa kalkmıştı.
"Bunu sen istedin" dedi Açelya. Tam elini kaldırmıştı ki benim yumruğum onu yapacağı şeyi engellemişti."Bir daha bana dokunma" dedim. Ve tuvaletten çıktım. Açelya bendem 9 sınıftayken bile nefret ediyordu ama nedenini bir türlü anlamamıştım. Neyse sınıfa gelip sırama oturdum. O sırada gözüm orta sıranın ikici sırasında uyuyan Deren takıldı.
Deren hep uyurdu. Kimseyle konuşmayan kitap okuyan sınıf tarafından umursamayan dinlenmeye bir kızdı. Orta boyda olan kahverengi saçları buz mavisi gözleri ve güzel yüz hatlarına sahipti. Gözleri denizleri anımsatıyordu.
Deren kafasını kaldırdı ve benimle göz göze geldi buz gibi bakıyordu bana hafifçe tebessüm ettim. Beni süzdü yüksek ihtimalle saçımın neden karışık olduğunu daha demin ne olduğunu sorguluyordu. Kaşları hafifçe çatıldı. Ama bir şey söylemedi ve kafısın geri gömdü.
O sırada aklıma Oktay geldi sırasına baktım. Sırasında oturmuş beni sırıtarak izliyordu. Yüksek ihtimalle bana hangi şeytanlıklarını yapacağını düşünüyordu.
Şeytanın ta kendisiydi. O şuhursuz yüzü görmeye dayanamadım ve önüme döndüm.
İçereyi Açelya girdi.Gözünün altı morarmıştı.Bana sinirli bir bakış attı ve yerine oturdu. Ellerime sağlık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLE OYNAMAK
Novela Juvenil-Nefret ettiğiniz bir zorbanın,hayatınızın aşkı olduğunu hiç düşündünüz mü? Kızın sessizliğinin bozulması sonucu bir zorbayla başa çıkmak zorunda kalır ama kızın çok büyük bir yanlışı olucaktı "İstediğin kişi olabilirim,istersen değişirim" "Kötül...