04

1.1K 144 133
                                    


babamın beni dürtmesiyle yavaşça gözlerimi araladım. saat gecenin 01.00'i falan olmalıydı. kafamı tekrar yastığa gömerek homurdandım. babam uyanmama rağmen halen beni dürtüyor, birde üstüne "arda kalk hadi." diye yineliyordu. en sonunda kafamı gömdüğüm yastıktan kaldırdım ve üstümdeki ince örtüyü bir kenara fırlatıp kalktım. kenanlar bu saatte geleceğinden onları babamla ben almaya gidecektik.  "babam bensiz gitse olmuyor mu sanki" diye düşünsem de bir yanım kenan'ı göreceğim için fazlasıyla istekli ve heyecanlıydı.

hızla üzerime bir şeyler geçirdim. babamla beraber evden çıkıp arabaya doğru ilerledik. öne oturup telefonumu elime aldım ve bizimkilerle olan whatsapp konuşmasına girdim. son konuşmalardan sonra kimse bir şey yazmamıştı. sıkıntıyla iç çekip bir süre instagram'da boş boş takıldım. ben zamanın nasıl geçtiğini anlamadan havalimanına çoktan gelmiştik bile.

babam arabayı müsait bir yere park ettiğinde ikimizde indik. kenanların bizi beklediği yere giderken çoktan ellerim titremeye, kulaklarım kızarmaya başlamıştı. engin amca bize elini sallamış, kendisini belli etmişti. babamın yüzünde bir gülümseme oluşurken onlara doğru yürüdük. babam, engin amcanın elini sıkarak "çok bekletmemişizdir umarım, arda'nın uyanmasını bekledik." dedi. engin amca onun dediğine gülerken benim saçlarımı karıştırmış, "biraz büyümüşsün gibi ardacım." dedi. tebessüm ettim. gözlerim yavaşça uzun zamandır özlemini çektiğim figüre döndü. kenan, annesine yaslanmış yarı gözleri açık ayakta dikiliyordu. bu görüntüsü bana fazlasıyla sevimli gelmişti.

babam yavaşça valizleri eline alınca bende engin amcanın elindeki valizleri ısrar edip bir şekilde aldım. arabanın yanına geldiğimizde valizleri yerleştirdik. engin amca ve babam önde; ben, kenan ve beate teyze arkada oturuyorduk. kenan hâlâ yarı uykulu olduğundan annesinin omzuna yaslanmış uyuyordu. yolculuk babam ve engin amcanın küçük sohbetleriyle sürerken aniden kenan'nın başı benim omzuma düşüvermişti. yutkunarak göz ucuyla kenan'a baktım. huzurla uyuduğundan ellemedim. yol boyu benim omzumda yatmış hatta bazen kolunu benim üzerime atıp adeta sarılmıştı.

nihayet bizim eve geldiğimizde babam ve engin amca valizleri indirmiş, bende beate teyzeye zorluk olmasın diye kenan'ı arabadan indirip zorlukla kendi odama taşımıştım. bir süre bu odada beraber kalacağız gibi görünüyordu. ben onu yatağa yatırırken gözlerini yavaşça aralayıp bana baktı. yanaklarım ve kulaklarım zaten yakın temasımızdan dolayı kırmızıydı. şimdi uykulu haliyle bana o gözlerle bakarsa gerçekten kalbim yerinden çıkabilirdi. "arda" adım dudaklarından boğuk ve alçak sesiyle çıkarken yutkundum. aptaldım, çocuk "a" dese şuracıkta bayılacak kıvama gelmiştim. kendime gelmeye çalışarak alnına düşen saçlarını dokunmaya korkan bir tavırla arkaya taradım. "efendim." desem de çoktan tekrar uykuya dalmış gibiydi. bende onu önemsemeyip yatağımın yanına hızlıca bir yer yatağı hazırlamış, hazırladığım yatağa girmiştim. gözlerim benden habersiz kapanırken kendimi uykunun kollarına bırakmıştım bile.

sabahın ışıkları gözlerime vururken zorlukla gözlerimi aralayıp esnedim. çoktan sabah olmuştu. kenarda duran telefonu alıp baktığımda saat 10.30 falandı ama kimse daha bu saatte kalkmazdı. özellikle kenanlar ve babam yorgundu. kafamı hafifçe çevirip yatağımda mışıl mışıl uyuyan kenan'a baktım. güneş ışıkları yüzüne çarpıyordu ve o çok güzel görünüyordu. fazla ona baktığımı fark ederek bakışlarımı kaçırıp telefonu açıp bizim gruba girdim. çoktan uyanıp bir ton mesaj atmışlardı.

mental saglik 1 2 3 ses ver

+99 mesaj

hate you, arkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin