Merhaba sınır dolmadı ama yeni bölüm sizlerle iyi okumalar canlarım lütfen oy vermeye ve yorum yapmayı unutmayın
SINIR: 30 OY 40 YORUM
Bazen gerçek dediğimiz şeyler rüya çıkar, bazen de rüya dediğimiz şeyler gerçek çıkar. İnsan bir yere kadar buna alışır. Peki ya tam tersi olursa, ikisinin çıkmaz sokağı bir kabus olsa? Gerçekler zordur, yalansa herkesin sevdiği bir şey yalan varken mutlu olduğu bir şey çünkü kimse kimseye olduğu gibi kabul etmez.Hevi duyduğu sesle ürperdi, bu ses tek bir kişiye aitti. O da Dijvan Yüzbaşıoğluydu "Ne yaptını sanıyorsun NEWROZ XANIM" diye sordu.
"En iyisini yaptım ben, beğenmeyen de çıkabilir. Adamlarını kapıya koy kızın ailesi gelmeden," dedi Newroz hanım.
Hevi ikisinin arasında duruyordu. Newroz hanım, Hevi'ye bakıp "Git odana hazırlan, gece sizin nikahınız var," dedi ve odasına doğru gitti. Dijvan ağanın gözlerinde ateş vardı, Hevi'nin kolunu sık sık tutup kavurdu.
Hevi başını kaldırıp ona "Bırak beni" dedi ama Dijvan ağa duymazlıktan geldi. "Demek bana eş olmak istiyorsun değil mi? Kaç paraya kendini satın alıyorsun? Kaç para karşılığında bana eş oluyorsun, kendini satıyorsun?" dedi Dijvan ağa.
Bu laflar Hevi'nin kalbine ok gibi saplanmıştı. Bu adam ne diyordu, bu etik olmayan laflar da neydi?
"Sen hayal etmediğin ve asla sahip olmadığın olmayacağın bi şeye, o yüzden kendi canından, kendi kanından olan iki aylık bebeğine bakmayan adama eş oluyorum,"dedi Hevi."Ne o, gerçekleri duyunca canın mı yandı, vicdanın mı sızladı?" diye sordu Dijvan Ağa, ancak Hevi'nin acısını artıran bu sözler karşısında daha çok acı hissetti. Dijvan'ın sözlerine aldırmadan devam etti, "O küçük aklınla bana oyun oynamaya kalkma. Kendi kararını verdiğine göre, Mezarına hoş geldin," dedi. Hevi, Dijvan'a gülümseyerek baktı ve cesurca, "Senden korkmuyorum ve burası kime mezar olacağı hiç belli olmaz," diye karşılık verdi.
Dijvan ağa bir şey demeden onun kolunu bırakıp dışarı çıkmıştı. Hevi'de ona verilen odaya doğru yürüdü ama duyduğu bebek sesiyle durdu. Sesin geldiği odaya doğru yürüdü ve pencereden baktı, içerde kimse yoktu. İçeri girip bebeği kucağına aldı, "Sen ne kadar küçüksün pamuk prenses," dedi ve bebeği sallamaya başladı. "Tamam ağlama, geçti pamuk prenses, sakin ol," diyerek bebeği uyutmaya çalıştı.
Hevi bebekle ilgilenirken dışarıda onlara bakan Newroz Hanım'dan habersizdi. Hevi ve pamuk prensesin anını kesen bir olay oldu, silah patladı. Olayın şokuyla Hevi endişe içinde bebeği korumaya çalıştı. Ne olacağını düşünürken Newroz Hanım'ın içeri girdiğini fark etti.
~Hevi den
Dünya güzeli olan bebekle birlikteyken birden silah sesini duydum. Bu da neydi, Allah'ım! Bebeği hemen yatağına bıraktım. Tam dışarı çıkarken karşımda duran NEWROZ hanımı gördüm. 'Ne oluyor dışarıda?' diye sordum. Uzun uzun bana bakıp "O dilsiz kızın ailesi gelmiş,"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sır
Ficção GeralHayat bize nerde ne zaman ne yapar hiç bilemeyiz. Ben elzem bu da benim hikayem, hayatın bana öğretiği en iyi şeylerden biride kimseye güvenmemelisin yoksa o güven seni öldürür.Ben kime güvendiysem sırtımdan bıçakladı beni, hayat hep onlardan yana...