7

135 14 6
                                    

JAKE

Gözlerimi açtığımda bilmediğim bir yerde bilmediğim bir yataktaydım. Doğrulmaya çalıştım ama olmadı. Buna hem bana sarılan Gaeul hem üzerimdeki büyük eller hem de göğsümde hissettiğim bant izin vermiyordu. Kafamı yan tarafa çevirdim. Ve yanımda bana sarılarak uyuyan bir Gaeul gördüm. Ah birde Gaeulun beline benim ise göğsüme denk gelen bir el vardı ve buda Sunghoon'du. Anladığım kadarıyla daha geceydi. Çünkü karanlıktı. Onları izlemeye başladım. Sunghoon saki birisinin onu izlediğini anlamış gibi birden gözlerini açtı. Gözlerini açması ile göz göze geldik.

"Konuşalım mı?"dedim fısıldayarak. Kafasını  salladı.
Üzerimdeki elini çekti ve yatakta oturur bir pozisyona geldi. Bende üzerimdeki Gaeulun elini ve göğsümde ki kafasini çektim nazikçe. Ve bende aynı pozisyona geldim.

"Burada olmaz. Gaeul uyanır."dedim ve kapıyı gösterdim.

"Tamam"dedi ve üzerindeki yorganı attı.
Bende eğildim ve Gaeulu öptüm sonra yorganı üzerimeden attım ve Sunghoon takip etmeye başladım. Çıktığımız gibi bizi bir kapı karşıladı. O kapıdan içeri girdik. Ve yatağın yanındaki  iki kişilik koltuğa oturdu. Bende yanına geçtim. Bir kaç dakika birbirimize baktık. Sonra ise derin bir nefe alarak konuşmaya başladım.

"Sunghoon? Neden buradayım? Neredeyiz? Bir kaç saat önce ne yaşadık biz? Ben? Eğer Jungwon ve o adamlar gelmeseydi beni orada mı bırakacaktın?  Olayın saçmalığı beni bitiriyor ya. Kızın ağlıyor diye onunla buluştum. İlk bulusmadan kaçırıldı böyle saçma olay mı olur Sunghoon? Enayi miyiz biz? Ben yanlış yaptığımı düşünerek adamdan özür diliyorum ve kızı ile buluşmaya gidiyorum. Ama binlerce koruması olan evden. Bak altını çiziyorum binlerce koruması olan bir evden. Park Sunghoon'un yeraltı dünyasının en büyük mafyasının evinden kızı ile beraber kaçırılıyorum. Ne sikik bir olay? Ya bize birşey olsaydı?"
dedim sinirle ve ayağa kalktım.

"Jake, biliyorum kolay değil bunları görmek. Böyle şeyler yaşamak Ama-"hırsla ona dönerek ellerimi yakasına atıp kaldırdım onu.

"Aptal herigin tekisin. Sadece kızını düşünüyorsun. Bencilsin. Görevin isteğin sadece kızını korumak . Benide kızın için kullandın. Bende aptalım. Bile bile beni kullanmama izin verdim. Ya bana birşey olsaydı anneme ne olurdu? Çevremdekilere ne olurdu? Benden uzak durun Sunghoon ben ölmek istemiyorum? Ben sizinle her gün ölüm korkusu ile uyanmak istemiyorum? Hayatımı şuandan itibaren siktin. İşte bundan bahsediyordum. Sen ve kızın rahat olsun diye hayatımı heba edemem ben Sunghoon. Git kendine başka kukla bul." dedim ve ittim onu. Birşey diyecek gibi oldu ama sustu.

"Seni tanımıyorum ama. Bu süreçte hakkında öğrendiğim tek bir gerçek var. Sen korkağın tekisin."
Dedim ve odadan çıktım. Peşimden geliyordu. Koşar adımlar ile merdivenlerden indim. Beni bir salon karşıladı.
Salonun sonunda kapı vardı ve anladığım kadarıyla dış kapıydı. Hzili adımlarımı oraya yonelttim.

"Jake! Jake! Dur! Dur dedim Sim Jake!." bağırarak geliyordu.

"Bağırma, bağırma aptal herif. Gaeul uyanacak. Ayrıca bırak peşimi gidiyorum." Kapıya vardığım gibi kulpu çevirdim. Ama kilitliydi. Açık birakacak hali yoktu ya mal. Kolumdan Sunghoon beni tutup kendine çevirdi ve kapıya doğru itti. Kollarımı yanıma koydu. Harika kapana kısılmıştım.

"Çekil!"diye cemkirdim onu itmeye çalışırken. Hayvan kıpırdamıyordu bile.

"Hiçbir yere gidemezsin, Jake. Dışarısı tehlikeli senin için. Seni öylece bırakamam. Bu gece burada kal, yarın oturup mantıklı olarak düşünürüz. Yarın senin ve benim arkadaşlarım gelecek. Aptallık etme ve Gaeulun yanına çık,uyu."sakin sesiyle. Nefesini suratımda hissediyordum.

mom's daughter# JakehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin