Jisung'tan~
Sabah olunca gözlerimi zorlukla açtım. İlk başta nerede olduğumu hatırlayamadım ama daha sonra hafızam yavaş yavaş yerine gelince hemen kalkıp Minho'yu aramaya koyuldum
"GÜNAYDIIIIN!"
Diyerek tüm evi dolaşmaya başladım. Neredeydi bu?
"Minho? Yine nereye gittin?"
Diyerek mutfağa girdim. Burada da yoktu
"Minho?"
"Minho kadar kafana taş düşsün"
Kulağıma fısıldadığı şeyle resmen yerimden sıçradım
"Lan sen beni öldürmek falan mı istiyorsun?!"
"Hayır sadece sabahtan beri adımı söyleyip duruyordun bende sana minik bir sürpriz yapayım dedim fena mı oldu?"
"Korkuttun beni!"
"Tamam matmazel özür dileriz"
"Neyse ne yemek falan yok mu?"
"Yok"
"Offf aç kaldım"
"İstersen markete gidebiliriz"
"Ama seni görürlerse"
"Göremiyecekler rahat ol sadece sen görebileceksin"
"Tamam o zaman..."
Dedim ve kapıya doğru yürüyüp ayakkabılarımı giydim ve Minho'yu beklemeye başladım
"Hadi çıkabiliriz"
Beraber sohbet ede ede markete doğru yürüyorduk
"Minho"
"Evet"
"Sen hani eşcinseldin ya"
"Eee?"
"Sevgilin var mıydı? Varsa nasıl biriydi?"
Gülümsedi
"Vardı"
"Aaa nasıl biriydii"
"Adı Mark'tı. Babam beni tehdit edip eve çağırdığında ona yarın daha fazla vakit geçirebileceğimizi söyledim ve koşarak eve gittim. Daha sonra o haftalarca benden haber alamadı ve benim kaçıp gittiğimi düşündü. Bundan dolayı da intihar etti"
"Üzücüymüş..."
"Evet..."
Etraftaki insanlar garip garip bana bakıyordu. Hepsine ters bakışlarımı gönderdikten sonra Minho'ya geri döndüm. Sinirli bir şekilde sağ tarafıma bakıyordu
"Noldu?"
"Şuradaki adam şuan sırıtarak seni süzüyor"
Bakışlarımı bahsettiği yere çevirdim. Cidden bir tane adam sırıtarak her bölgemi inceliyordu
"Rahatsız edici..."
"Merak etme öbür tarafta yapmaya devam edebilir"
Bunu dediği anda adam boğazını tutarak kan kusmaya başladı
"Ne"
"Boşver sen hadi devam et yürümeye"
Hala adama bakıyordum. İnsanlar başında toplanmıştı ve ona yardım etmeye çalışıyordu ama adamın gözleri çoktan arkaya gitmişti bile
"Jisung oraya bakmayı kes ve yürümeye devam et"
Ona baktım ve yürümeye devam ettim. En sonunda markete vardık ve içeri girdik
"Jisung"
"Efendim?"
"Sen okula gidiyor musun?"
"Gitmiyorum"
"Neden?"
"Ailem eşcinsel olduğumu öğrenir öğrenmez okul kaydımı sildirip beni evden attı da ondan"
Daha da sinirlenmişti
"Ee ne alıcaz?"
Dedim ona bakıp
"Peynir süt?"
"Bence bizim aylık alışverişi yapmamız gerek"
"Bence de"
Beraber tüm reyonları dolaştık ve tüm alacağımız şeyleri almıştık
"Biz bunları nasıl ödeyeceğiz?"
"Al bunu"
Dedi ve elime bir tane para sıkıştırdı
"Bunedir?"
"Benim zamanımdan kalma bir para birimi tam 5000 lira var orada"
İçimden yuh çekip kasaya doğru yürüdüm ve aldıklarımızı dizdim. Kasiyer aldıklarımızı geçirdikten sonra ne kadar tuttuğuna baktı
"1380 lira tuttu efendim"
"B-bende bu var"
Dedim ve Minho'nun verdiği parayı uzattım. Kariyerin gözleri büyüdü
"Bu çok eski bir para birimi nasıl buldunuz bunu?"
"Çok sevdiğim bir arkadaşım verdi de"
"O arkadaşınıza sahip çıkın bence çok iyi biri gibi duruyor"
Dedi ve parayı alıp para üstünü uzattı
"Afiyet olsun"
"Sağolun"
Dedim ve beraber tekrar ormana doğru yürümeye başladık
"Güzel yalandı matmazel"
"Ne yani arkadaşım değil misin?"
Güldü ve yaklaşıp burnuma minik bir öpücük kondurdu
"Şimdilik öylesin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙇𝙖𝙣𝙚𝙩 | 𝙈𝙞𝙣𝙨𝙪𝙣𝙜
Fanfiction𝙔ı𝙡𝙡𝙖𝙧 ö𝙣𝙘𝙚 𝙗𝙞𝙧 𝙚𝙫𝙙𝙚 𝙗𝙖𝙗𝙖𝙨ı 𝙩𝙖𝙧𝙖𝙛ı𝙣𝙙𝙖𝙣 ö𝙡𝙙ü𝙧ü𝙡𝙚𝙣 𝙫𝙚 𝙩ü𝙢 𝙙ü𝙣𝙮𝙖𝙙𝙖𝙣 𝙞𝙣𝙩𝙞𝙠𝙖𝙢 𝙖𝙡𝙢𝙖𝙮𝙖 𝙮𝙚𝙢𝙞𝙣 𝙚𝙙𝙚𝙣 𝙈𝙞𝙣𝙝𝙤 𝙑𝙚 𝙚𝙫𝙙𝙚𝙣 𝙠𝙤𝙫𝙪𝙡𝙪𝙥 𝙈𝙞𝙣𝙝𝙤'𝙣𝙪𝙣 ö𝙡𝙙ü𝙧ü𝙡𝙙üğü 𝙚𝙫𝙚 𝙜𝙞𝙧...