BANA YARDIM EDİN!

45 12 0
                                    


"Doktor bey, hasta gözlerini açıyor?"
Zeynep, gözlerini açtığında başında doktorunun olduğunu gördü.

"Zeynep, nasılsın? Ağrın sızın var mı?"
Zeynep'in hem test sonuçlarını kontrol ediyor hem sorular soruyordu. Alnını kaşıdı ve dosyayı masanın üzerine bıraktı.

Zeynep'in yanına geldi. "Beni tanırsın Evren Karaca daha önce de karşılaşmıştık hatırlarsan. En son geldiğinde kaza yapmıştın."

Zeynep doğrulmaya çalıştı fakat başarılı olamadı. "Kendini zorlama zaten epey bir mücadele verdin hayatta kalmak için. Neden kendine zarar veriyorsun." Zeynep'in gözleri doldu. Konuşmak istiyordu ancak kelimeler boğazında düğümleniyordu.

"Ben ilk kez kendimden kurtulmak istedim. Dibine kadar bataklığa bulanmıştım." Gözlerinden akan yaşları durduramıyordu.
Yorgun hissediyordu hassas bedeni. Beş yılını feda etmişti fakat hayat onun galibiyete ulaşmasına izin vermiyordu.

Başını tutarak Dr. Evren Karaca'ya baktı. "Başıma büyük bir bela aldım. Şimdi o belanın gelip canımı acıtmasını bekliyorum. Cehennem, beni hapsetmeye gelecek, beni tutsak edecek. Bana yardım edin!"

Evren gözyaşları içinde boğulan genç kıza baktı. Sakinleştirici bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Zeynep, sen çok güçlü bir kızsın. Üstelik senin karşında Cehennem
dediğin kişi duruyorsa arkanda Cennet'in
Kalbi duruyor. Bu kalp seni koruyacaktır."

Zeynep, Evren'in söylediklerini anlayamıyor-
du. "Cennet'in Kalbi kim ve neden benim arkamda durmak yerine yanımda mücadele
etmiyor?"

Evren duraksadı ve yumruk yaptığı elini duvara vurdu. " Çünkü Cennet'in Kalbi onun Cehennem'i karşısında ağır yenilgi aldı. Yakınında duran insanlardan, başının üstünden yanlışlıkla geçen kelebeğin kanadı da Cehennem'in ateşinde yanıp kül oldu.
Artık Cennet'in Kalbi gücünün sınırlarını zorladı ve aştı."

Zeynep ümitle gülümsedi. "Cennet'in Kalbi'ne kanımın son damlasına değin söz veriyorum. Asla pes etmeyeceğim benimle birlikte yürüdüğü takdirde."

Evren elini kalbinin üzerine koydu. "Cennet'in Kalbi sonsuza dek Cehennem'in ateşini yok etmek için savaşacak, tabi yanında 'Cennet'in Savaşçı Prensesi'yle birlikte."

Zeynep elini kaldırdı ve Evren'in kalbinin üzerine koydu. "Cennet'in Savaşçı Prensesi sonsuza dek 'Cennet'in Kalbi'ni korumaya hazır."

Evren de elini Zeynep'in elinin üzerine koydu.
"Hoşgeldiniz aramıza 'Cennet'in Savaşçı Prensesi' sizi aramızda görmekten onur ve gurur duyarız."

Zeynep gözlerinde ki ışıltıyla konuştu. "Geç oldu ama olsun hoşbuldum 'Cennet'in Kalbi'
bu savaşçı kanının son damlasına dek mücadelesini sürdürecek sizi temin ederim."

Evren ayağa kalktı ve Zeynep'i kaldırmaya çalıştı. Onu hastaneden çıkarması gerekiyor-
du. Cehennem her yerde Zeynep'i arıyordu onu bulmadan, Zeynep'i güvenli bir yere götürmeliydi. Cehennem'in ayak seslerini hiç unutmazdı çünkü Cehennem asla kendini unutturmazdı. Hep hatırınızda kalır ateşiyle sizi hayattayken öldürürdü.

Cehennem kurbanlarına acımazdı, onları zaaflarından vurur, ölmek için yalvarmadan onları öldürmez işkenceleriyle sarsardı.
Ondan geriye enkaz yığınları kalırdı.

Bu kez Cennet'in Kalbi ve Cennet'in Savaşçı Prensesi' onu hayatın tozlu sayfalarından silmek için savaşacaktı. Her iki taraf ağır yenilgiler alacak ve bir taraf kazanacaktı.
Bu esirlerin esaretinden kurtulmaları gayesiyle yapılan bir harekattı ve başında iki yaralı beden vardı.

Evren, Zeynep'in yorgun bedenini arabasına taşırken açık bir durum olduğunu söyleyip çıkmıştı. Mesleğini tehlikeye atsa da Cehennem'in ayak seslerinden çekiniyordu.
Tek desteği olan Zeynep'i de kaybedemezdi.

REHAVET: KAYIP ÖĞRENCİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin