2

151 20 9
                                    

Arkandan gelen sesin sahibine bakmak için başını arkaya çevirdin. Konuşan kişinin Rin'in abisi Sae olduğunu fark ettin. Sana yaklaştı ve salon kapısına yaslanarak "Sen kimsin?" diye sordu Sae. Sae'nin seni tanımamasına mı şaşırsan yoksa bu kadar kaba olmasına mı şaşırsan bilemedin. "Rin'in arkadaşıyım, beni hatırlamıyorsun sanırım..." Sae, tek kaşını kaldırarak sana baktı. "Rin'in arkadaşlarıyla ne gibi bir işim olabilir? Ayrıca... Rin'in kız arkadaşa sahip olmasını geçtim erkek arkadaşı bile olmaz. Sevgili olmadığınıza emin misin?" Telefonundaki oyuna son verip telefonunu masanın üstüne bıraktın. "Rin ile çocukluk arkadaşıyız, Sae." Sae, ona ismiyle seslenince gözlerini büyüttü. "Hm, demek ismimi biliyorsun. Fakat bu evimde tek başına olmanı gerektirecek bir sebep değil... Değil mi?" İç çektiniz. "Tek başıma değilim, Rin'i bekliyorum." Sinirlenmiştin çünkü Sae sizi hem tanımamıştı hem de Rin ile sevgili olduğunuzu ima ediyordu. Tamam, belki sadece bir kere konuşmuş olabilirdiniz fakat konuşmuştunuz sonuçta. Sen Sae'yi unutmamışken onun seni unutması sinirlerini bozdu. "Rin'i neden bekliyorsun? İşiniz mi var..." Sae, imalı imalı konuşuyordu ve kalkıp ağzına çakmana çok az kalmıştı. "Evet, matematik ödevimiz için buraya geldik." Ödev kısmını anlaması için bastırarak söylemiştin. Rin her zaman Sae'nin sinir bozuculuğundan bahsettiğinde Rin'in abarttığını düşünmüştün. Fakat bu karşılaşmadan sonra Rin'e hak verdin. "Hm, tabii." Gözlerini devirdin, Sae ise sana sırıttı.
Bu sırada Rin eve geldi ve havanın sıcaklığından dolayı sinirliydi. Söve söve salona geçerken Sae ve seni birbirinize gıcık olmuş bir şekilde bakarken gördü. "Vay, Sae sevgilileriyle konuşmayı bırakıp odasından çıkmış." Rin, dalga geçercesine konuştu. Sae, bıkkınlıkla Rin'e baktı "Ne saçmalıyorsun Rin, sevgilileri geçtim sevgilim bile yok. Eh, ama sen seninkini çoktan eve atmışsın bile..." Rin, daha da sinirlendi ve Sae'ye yaklaştı. "Y/n'yi tanımıyormuşsun gibi konuşma, sinir bozucusun Sae!" Sae, daha fazla küçük kardeşiyle uğraşmak istemediği için hiçbir şey demeden odasına geri döndü. Rin, söverek yanına geldi. "Sae, beni tanımadı." Rin, sana bakarak "O salağın seni tanımamasına şaşırmadım, utanmasa beni de tanımayacak." Rin'e güldün. "Ödeve başlayalım mı artık?" Rin, ödevin olduğunu hatırlayınca derin bir iç çekti. "Başlayalım."

~

Tam olarak iki saattir yemeden içmeden matematik ödevini yapıyordunuz. İkinizde yorgunluktan bayılmak üzereydiniz. Rin, bunu fark etti ve ödevin geri kalanını yarın yapmanız gerektiğini söyledi. Masayı toparladınız ve kendinizi koltuğa attınız. "Rin, canım sıkıldı. Bir şeyler mi izlesek?" Rin, koltuktan kalktı ve kumandaları alarak koltuğa geri oturdu. "Ne izleyelim?" diye sordu Rin. Tam cevap verecekken telefonun çaldı. "Bekle, babam arıyor." Telefonu açarak mutfağa geçtin. Baban senin nerede olduğunu merak ettiği için aramıştı, ona Rin'lerin evinde olduğunu ve ödev yaptığınızı söyledin. Nihayet babanla konuşmayı sonlandırınca arkanda yine imalı bir ses duydun.

"Yine teksin..."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝗳𝗿𝗶𝗲𝗻𝗱'𝘀 𝗯𝗿𝗼𝘁𝗵𝗲𝗿 | 𝗶𝘁𝗼𝘀𝗵𝗶 𝘀𝗮𝗲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin