Rin ile kantinden çıktıktan sonra sınıfınıza gittiniz ve sıranızda sohbet ederken sandviçlerinizi yiyordunuz. Kısa bir süre sonra zil çaldı ve sınıf dolmaya başladı. Herkes yerine otururken içeriye matematik hocanız girdi. Rin ile matematik derslerini uyku zamanı olarak ilan etmiştiniz. Her matematik dersinde Rin omzuna yaslanır sen ise onun kafasına kafanı koyardın. Ders başlayalı çok olmadan sınıf kapısı tıklandı ve içeriye Sae, yanında da futbol klübünden olan bir kaç kişi girdi. Sınıfa kimlerin girdiğine bakmak için Rin ile gözlerinizi açtınız. Gelen kişilerin içinde Sae'yi görünce ikiniz de şaşırdınız. Sae, anında sizi ve mükemmel pozisyonunuzu fark etti. Birbirinize bu kadar yakın olmanız Sae'yi sinirlendirmişti. Sevgili olmadığınızı biliyordu fakat biraz daha bu yakın temaslarınız devam ederse sevgili olduğunuzu sanacaktı. Sae size odaklanan bakışlarını nihayet çekerek hocanızdan izin alarak sınıfa duyuru yapmaya başladı. "Selam gençler. Bildiğiniz üzere okulunuzun inanılmaz (burayı dalga için diyor) bir futbol kulübü var ve ben bu futbol kulübünün sorumluluğunu üstlenmiş bulunmaktayım. Kulübe katılacak insanlar istiyoruz. Kendine güvenen, azimli ve istekli kişileri tercih ediyoruz. Bu şartları karşılamıyorsanız kulübe katılmayı aklınızdan dahi geçirmeyin. Her neyse... Şartları sağlayıp katılmak isteyenler yanımda gördüğünüz arkadaşa ismini ve okul numarasını yazdırırsa memnun olurum." Sae, aralıksız konuştuktan sonra yanındaki kişiye emir verip kulübe katılmak isteyenlerin ismini ve okul numarasını aldırttırdı. Sae, Rin'in kulübe katılmadığını fark edince, kapıdan çıkmadan önce konuştu. "Itoshi Rin. Katılıma zorunlu tutulan tek kişisin." Diyerek sınıfı terk etti. Biz daha ne olduğunu anlayamadan Rin katılıma zorunlu hâle gelmişti. Rin, abisinin neden onu katılıma zorunlu tuttuğunu anlamamıştı fakat bu şansı abisine futbolda iyi olduğunu kanıtlamak için kullanacaktı. İsimleri ve okul numaralarını alan arkadaş sonunda işini bitirip konuşmaya başladı. "Bir sonraki tenefüs adına yazdıran herkes spor odasına gelsin. Yarından itibaren her öğlen arası antrenman olacaktır." Diyerek sınıfı terk etti. Rin'in kulübe katılmasını elbette sorun etmiyordun, en yakın arkadaşını sonuna kadar sevdiği ve değer verdiği tek aktivitede desteklerdin fakat her öğlen arasını Rinsiz geçirecek olmak seni üzmüştü. Rin, senin düşen yüzünden ne olduğunu anlayıp "Yine birlikte oluruz, öğlen arasında beni izlemeye gelirsin. Hem yardımcı olursun, hm?" Rin'in seni anlamasına sevinip onu onayladığını belli eden bir şekilde kafanı salladın. Teneffüs zili çaldığında Rin spor odasına gitti sen ise sınıfta tek kalıp telefonunla oyun oynamayı tercih ettin. Oyun oynarken arkanda konuşan kız grubu ilgini çekti. Sae'nin ne kadar yakışıklı ve karizmatik olduğunu tartışıyorlardı. Aralarında en hızlı kimin Sae'yi elde edeceğinin kavgasını yaparlarken gruptaki kızların gözü üstüne kaydı. Aralarından, büyük ihtimalle en egolu olan kız sana doğru yürüdü. "Hey, Y/n... Rin'in çok yakın arkadaşısın, abisini de tanıyor olmalısın. Bize yardımcı olur musun? Onu beğendik... " Diyerek sana sevimli surat ifadesi yapıyordu. "Hmm, aslında tanımıyorum. Tek bildiğim şey onu kolay kolay elde edemeyeceğiniz olduğu." Diyerek yerinden kalktın ve sınıfı terk edip tuvalete gittin. Erkekler dışı hiçbir şey hakkında konuşmayan kızlarla uğraşasın hiç yoktu, bu olaydan sonra büyük ihtimalle sana kafayı takacaklardı fakat sorun etmiyordun. Tuvalette işin bitince aynadan nasıl göründüğüne bakıp tekrardan sınıfa döndün. Rin'in çoktan sınıfa geldiğini görünce sırada yanına geçip birbirinize olan biteni anlattınız.