Gördüğün sıfatla yerinde dondun kaldın, Sae'yi görmeyi beklemiyordun. Gerçi köylü Rin'in bu kadar lüks bir arabaya binme ihtimali yoktu. "Daha fazla bekletecek misin?" Sae'nin sesiyle Sae'ye baktın. Bu ne diyordu amk? Böyle bir durumda bile kaba olmayı başarabiliyordu. Ayrıca Rin yerine neden bu geldi? Diye içinden düşünüyordun. "Rin'i bekliyorum ben." Diyerek sert sandığın bir tonda Sae'ye cevap verdin. Sae, iç çekip arabadan çıktı. Kapattığı araba kapısına yaslandı ve bir dal sigara çıkarıp yaktı. "Rin yerine ben geldim. Hoşuna gitmedi mi?" Sae, dumanı yüzüme doğru üfledi. "Neden yüzüme üflüyorsun! Ayrıca, evet hoşlanmadım." Sae, başını yana eğerek tepkisiz ifadesiyle seni süzer. "Şirin olmuşsun." Sae'nin iltifatına karşı kızarırsın. "Sağ ol." Diyerek kollarını göğüsünde birleştirip bir ayağınla ritim tutarsın. Sae, sigarasını içmeye devam ederken düşünceler içindedir. Buraya gelmiştir fakat konuşmaya nasıl başlayacağını bilmiyordur. Daha önce ilişkileri olmuştu fakat çıktığı hiçbir kızdan gerçek anlamda hoşlanmamıştı. Sen ona farklı hissettirmiştin, o kadar farklıydın ki seni kardeşinden kıskanmıştı. "Benden hoşlandığını biliyorum, tavır yapma boşuna..." Sae'nin sözleriyle hareketlerini durdurdun ve hoşlandığını bu kadar belli edip etmediğini sorguladın, fakat etmediğine emindin... Evet, çünkü sen belli etmemiştin. Rin orospusu Sae'ye söylemişti. Rin'i dövme fikrini aklının bir köşesine yazdın. "Rin söyledi demek..." Sae'ye karşı çıkamazdın çünkü emin bir şekilde konuşmuştu. Ne desen de boşunaydı. Konuşmaya devam ettin, "Her neyse, başka diyeceğin bir şey yoksa gidiyorum." Diyerek eve geri gidecekken Sae'yi duydun.
"Çık benimle."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.