GÜNEŞ.

49 9 49
                                    

  Kasiyerden para üstünü aldıktan sonra marketten çıktım ve eve doğru yürümeye başladım, yürürken cebimdeki telefon çalmaya başladı arayan Mina'ydı bu gecelik onu bizim eve çağırmıştım, annemgil Manisa'ya tatile gitmişlerdi ve bende tabikii evde tek kalmıştım bunu fırsat bilerekten hemen Mina'yı bizim eve çağırmıştım. 
  
  Telefonu cebimden çıkardım ve aramayı onayladım. Ben daha alo demeden Mina bana gelemeyeceğini söylede ve aniden suratıma kapattı. Buda ne böyle benle dalga mı geçiyor bu?

  Sınıfta hiç arkadaşım olmadığı için bende sınıfın en normal kızını yani Mina'yı eve çağırmıştım ama oda gelemeyeceğini söyledi. Bravo gerçekten tüm planımı batırmayı becerdi, ne yapıcam ben şimdi?

  Anahtarı kapı kilidi ne sokarken bir yandan da evde ne yapabileceğimi düşünüyordum, bende Cihan'ı çağırırım.

  Cihan benim çocukluk arkadaşımdı beraber gülüp beraber eğlenirdik ama son zamanlarda sevgilisine daha çok zaman ayırdığı için beni unutmuştu. Hatta sevgilisi farklı bir sınıfta diye sınıfını bile değiştirmişti.

  Belki gelir değil mi? Şansımı denemeliyim, elimdeki poşetleri mutfak masasına bıraktıktan sonra telefonu çıkarıp Cihanı aramaya başladım en sonunda cevap verip bana geleceğini söyledi, bende hazırlıklara başladım.

  Bir kek yapabilirdim heralde dimi? Açıkça söyliyim mutfakta o kadar başarasızım ki annem hep evde kalıcaksın diye bana kızardı, bazen haklı olup olmadığınıda sorgulardım.

Buz dolabını açıp yumurtaları aldım artık bir yerden başlamam gerekiyordu. Telefondan kek tarifi aramaya başladım ve rastgele bir tarifi yapmaya başladım. Yaklaşık bir buçuk saat içinde keki hazırlanmıştım, normal kızlara kalsa yarım saat içinde yapardı ama ben normal değildim anormalde değilim ben evrim geçirmiş biriyim.

Herşeyi hazırladıktan sonra oturup cihanı beklemeye başladım, ve beklenen o an zil çaldı koşar adım gittim kapıya, karşımda gözlerinin altı şişmiş saçı başı dağınık bir Cihan vardı. Noldu ya bu çocuğa? Cihanı içeri geçirdikten sonra direk salona geçtik.

"Noldu ya sana?" diye sordum ama bana doğruları anlatmayacağını biliyordum.

"Birşey yok" dedi beni geçiştirmeye çalıştı ama benim öğrenmeye niyetim vardı.

"Birşey var Cihan ve onun ne olduğunu söyleyeceksin hemde derhal" sesim oldukça ciddi çıkmıştı.

  "Birşey yok dedim sana!" diye bağırdı bana ama bekle o hangi cürretle bana bağrıyor?

  Cihan küçüklüğümüzden beri bana bağırmamış alay etmemiş bir insandı ne oldu bu çocuğa olmayan beyin hücreleriyle mi oynadılar?

  "Bana bağıramazsın"dedim tam birşeyler söyleyecekken sözü devraldım.

   "Ne olduğunu söyleyeceksin ya da benim yüzümü unutacaksın" dedim net ve düz  bir sesle benden ayrılamayacağını biliyordum onun bu yönünü kullanabilirdim.

  "Anlatacağım" dedi ve sonra devam etti"Ama kimseye söylemek yok" dedi.

  Sanki anlatacak kimsem varya...

   Başımla onayladıktan sonra iç çekip anlatmaya başladı.

  "Annem Buseyi istemedi" dedi.

  Buse, Cihanın bir buçuk yıllık sevgilisiydi, ve onu annesi ve babası çok sıcakkanlı insanlardı bizzat ben kendim onlarla tanışmıştım.

  "Neden Filiz Teyze Buseyi çok sevmişti ne oldu altınlarımı çaldı yoksa?" dedim

  Sırıttı.

  "Yok ya öyle bir şey değil"dedikten sonra göz devirdi ve devam etti "Buse yanlışlıkla annemin üzerine kahve döktü"

   Bir kahkaha patlattım, "Gerçekten bu yüzden mi" dedim gülerek.

  "Evet bu yüzden" dedi ve taklidimi yaptı.

  "Neyse boş ver ben ikna ederim Filiz Teyze'yi" dedim ve kumandayı aramaya başladım.
  
  "Gerçekten mi" diye sordu.

   O gerçekten Buseyi seviyordu onun adı geçince adeta gözleri parlıyordu.

   "Gerçek gerçek" diye geçiştirdim"Sen önce kumandayı bulmama yardım et"

   Başıyla onaylayıp oda kumandayı aramaya başladı en sonunda kumanda bir yastığın altından çıktığında minik bir sevinç gösterisi yaptı.

   Bende mutfağa gidip patlamış mısır patlatırken beklenmedik bir şekilde kapı çaldı.

  "Ben bakarım" diye seslendim Cihan'a

  "Ben zaten bakmıycaktım ki" diye söylendi.

    Hızlıca kapıyı açarken gelenin Mina olduğunu gördüm, Cihanda merak edip geldiğinde kapıda ikimiz duruyorduk.

   "Sakın kıpırdamayın" dedi Mina tok bir sesle.

   Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Mina cebinden telefonunu çıkartıp bizim fotoğrafımızı çekti.

   "İstesen bizim bir sürü fotoğrafımız var verirdim" dedi Cihan ve içeri gitti.

   O içeri giderken bina kapısının açıldığını ve birilerinin içeri girdiğini duydum,  kapıdan annem gilin sesini duyunca, Minayı kolundan çekip eve soktum.

  "Çabuk git ve saklan" dedim ne olduğunu sorgulamadan hemen içeri gitti.

   Ve kapının kilidi açıldı.


  Vuaaa bölüm sonu⭐

  Umarım beğenmissinizduur 🎀

  Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayun😗

  Takip ediuuin😍
  
   Seviliyosuuz Muck💖💓

OKUL KORİDORUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin