dehşet

479 19 2
                                    

Sırtım önerin göğsüne denk geliyordu, kaçmaya çalışsam bile beni duvar ile kendisinin arasına sıkıştırmıştı ve agzımı kapatıyordu.

Arkamızdan hala şarkı ve insanların sesi geliyordu ama arkamdaki ömer'in dondugunu fark ettim, kaşlarım catıldı.

Neler oluyor?

Arkamdaki ömer'in benden uzaklaştığını fark ettim.

Duvara sırtımı dönüp, önüme baktığımda rahatlama ile nefes verdim.

Han, ömer'i yakalamıştı ve onu tutuyordu.

Han, Ömer'e küfürler savunuyordu ve öfkesini kontrol etmeye çalışıyordu.

Biraz sonra yanımıza bu mekanın görevlileri geldi ve han'a "bora bey bu adamı ne yapalım" diye sordular.

Bora Han mı? Adı bu muyu?

Bora bana bakıp öfkeyle iç çekti ve adama baktı, adam yanlış bir şey yaptığını fark edip gergin bir şekilde yutkundu.

"Bu şerefsiz ve onunla alakalı hiç kimse bu bölgeye yaklaşmayacak bile!" Nerdeyse kükredi ve yerimden sıçramamı sağladı, her yer bi anda ölüm sessizliğine büründü, iğne yere düşse yankılanırdı ki hala müzik çalıyordu.

Bora "depo" dedi sakince, adam ise ne dediğini anlayıp adamı aldı ve uzaklaştırmaya başladı ama adam giderken Bora'ya "lütfen onun, senin olduğunu bilmiyordum! Bora bey kızın sizin olduğunu bilmiyordum" gibi şeyler dedi ama tam duyamadım.

Bora Han bana baktı, ben ise gözlerimi kaçırdım.

Depo mu? Ne deposu ya? Bu adam da nasıl anladı tek kelime ile? Bora da kim ya?

Bana doğru geldi ve beni duvar ile kendi arasına hapsetti, öfkesini kontrol etmeye çalışıyordu.

"İyi misin?" Diye sordu öfkesi ile savaşırken sesini yumuşak tutmaya çalışıyordu.

"İyiyim" dedim sadece, hala olanları sindirmeye çalışıyordum.

"Sana bir şey yapmadı değil mi?" Diye sordu ama sorarken bile gözlerindeki çaresiz Öfkeyi görüyordum.

"Hayır ama sen gelmeseydin-" lafımı tamamlayamadı çünkü beni tutuşu sıklaştı ve kendini bana bastırdı.

Bana neler yaptigi ve ya yapabilicegi onu deli ediyordu.

Bi anda ondan asla beklemediğim bir şey yaptı ve beni kendine çekip sarıldı, bir eli kafamın arkasındaydı ve kendi göğsüne bastırıyordu.

Bi an öylece donup kaldım ama sonra ben de ona sarıldım ve kafamı yana çevirip yasladım.

İlk defa parfümünün kokusunu aldım, Sarhoş edecek kadar güzeldi.

Elleri okşar gibi kafamda geziniyordu.

Korkmuş muydu yoksa öfkelenmiş miydi? Nasıl bu kadar yetkisi var ki?

Beni bıraktı ve aramıza mesafe koydu, yüz ifadesini okumaya çalıştım ama okuyamadım.

"Eve gitmek ister misin?" Diye sordu; kendi evim mi, onun evi mi?

"Hangisi" diye sordum biraz çekinerek.

"Tabiki benimki" dedi tartışmaya asla yer vermeyen ve kararlı bir şekilde.

"O zaman biraz duralım, sonuçta her şeyi mahvettim" dedim, sesim biraz üzgünüm.

Nazikçe çenemi tuttu ve kafamı kaldırıp ona bakmami sağladı "hiç bir şeyi mahvetmedin, seninle olmam gerekiyordu" dedi ve yüzüme gelen bir tutam saçı kulagımın arkasına sıkıştırdı, eli olması gerekenden biraz daha fazla durdu ve yanağımı da okşayıp elini çekti.

Gizli  bildirim (Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin