Canavar

90 14 135
                                    


 Her zamankinden daha rüzgarlıydı, tüyler ürpertici bir rüzgardı. Yine de Arif ve Cenan öğleden sonra geç saatlerde, hava kararmaya başlamadan hemen önce şehirdeki bir oyuncak mağazasına gitmeye karar verdiler.

Ömer iki adamın arasında kaldırımda yürüyor, her yere meraklı gözlerle bakıyordu ve iki eli de kendilerininkini tutmakla meşguldü. Arada sırada birisi, çocuklu vampir ve kurt adam çiftine garip bir bakış atıyordu ama çok şükür bu uzun sürmedi.

Evden uzakta olmanın avantajını kullanarak arkadaşlarıyla buluşmaya karar verdiler. Sadece nerede olduğunu belirtmediler.

"Yeni bir müzik mağazası mı açtılar?" diye sordu Cenan sokağın karşısından izlerken.

Arif diğeriyle aynı yöne baktı ve el salladı, çocuk koluna yapıştığında Ömer'i yukarı çekmek için biraz çaba harcadı.

"Evet birkaç hafta oldu. Sana söylemedim mi?"

Güçlü bir rüzgar saçlarını uçuşturup elini gergin bir şekilde başının üzerinde gezdirdiğinde Cenan yüzünü buruşturdu. "Hatırlamıyorum, buraya gelmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki pek çok şey yeniymiş gibi geliyor. Orası bir benzin istasyonu mu?"

Arif burundan bir kahkaha attıktan sonra alaycı bir şekilde yanıt verdi: "Lütfen, Cenan. Benzin istasyonu buraya taşındığımızdan beri oradaydı."

"Peki ya şu mağaza? Daha önce gördüğümü hatırlamıyorum."

Kurt adam inanamayarak gözlerini genişletti. "Geçen sefer kıyafetlerimi oradan almıştın!"

Cenan, kasıtlı olarak şehirdeki bazı yerleri bilmiyormuş gibi yaparak gülüyordu. Gerçi o benzin istasyonunu gerçekten hatırlamıyordu.

Rüzgar ruh halini giderek daha fazla bozdu. Vampir, saç tellerinin umursamayan ve bulduğu farklı herhangi bir şeyden etkilenen Ömer'inki gibi görünmemesi için elini bininci kez saçlarının arasından geçirdi.

Arif dudaklarını yaladı. Kalp atışının sesi o kadar yüksek ki beyninin ona susmasını söylediğini duymasını engelliyordu.

"Çok güzel görünüyorsun"

Cenan kurt adama şüpheyle baktı "Her zamanki gibi görünüyorum"

"Demek her zaman güzelsin"

Vampir bunun bir şaka olduğunu düşünerek güldü ama Arif gülmeyince gülümsemesi soldu ve midesine soğuk bir his yayıldı. Daha ağzını açamadan, diğerinin iyi olup olmadığını sormak isterken, arkadaşlarının gelişiyle kesintiye uğradı.

Oğuz, kontrolden çıkmış bir tren gibi yürüyerek onlara doğru ilerleyen ilk kişi oldu.

Melankolik bir halde "Hainler, bunu bana nasıl yaparsınız? Sizden nefret ediyorum"

Arif ve Cenan kafaları karışmış halde birbirlerine baktılar.

Arif'in daha fazla açıklama yapmasını istemesinin ardından uzun saçlu kurt adam, "Siz Atakan'ı Ömer'in vaftiz babası olarak andınız, oysa ben açıkça onun en sevdiği amcasıyım" dedi. Kollarını kavuşturdu, arkadaşlarının onu sırtından bıçaklamalarından dolayı "Ben ondan çok daha iyi bir vaftiz babası olurdum" diye incindi.

"Dramatik olmayı bırak." Atakan, Zeynep ile onlara yetişti, kış için iyi giyinmişlerdi. İkisini yan yana görmeyelide uzun bir zaman olmuştu "Herkes senin bir seçenek bile olmadığını biliyordu"

Oğuz gücenerek ağzını açtı ve Atakan'a küfretmek üzereyken Cenan tartışmayı yarıda kesti.

Elleriyle Ömer'in kulaklarını kapatarak dişlerinin arasından arkadaşlarına şöyle dedi: "Bir çocuğun önünde tartışmamaya, kötü söz söylememeye ne dersiniz?"

Boy - ArCenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin