Oy verdiginiz parmaklarinizi yerim🥹
*
Odasına girdiğinde nefes nefeseydi Arda. Hâlbuki ne koşmuştu ne de hızlı yürümüştü. Yemek yerken Kenanın bakışlarını hissetmesi heyecandan nefesinin kesilmesi için yeterli bir sebepti.
Kendini yatağa attı. Düşünmemeye çalıştıkça aklına geliyordu. 2 ay sonra maçlar başlıyordu. Aklını tamamen maça vermeliydi. En azından planı bu yöndeydi. Ama hayat planları bozmayı severdi.
Eline telefonunu alıp saate baktı; 20.08
Uyumak için fazla erken bir saatti.Yine düşüncelere dalmışken kapısının tıklatılmasıyla irkildi. Yorgun adımlarla kapıya ulaştığında daha sert tıklatılan kapıyla yine irkildi.
Kapıyı açtığında ona gülümseyerek bakan Ferdi ve onun aksine çatılmış kaşlarıyla bakan Barışı gördü.
"Niye geç açıyorsun oğlum? 2 saniye sonra kapını kırmaya hazırdım."
Barışın bilerek sinirli çıkarmaya çalıştığı sesine gülümsedi. En fazla 10 saniye bekletmişti ama bu süre Barışın sinirlenmesi için geçerliydi.
Ardanın bir şey demesine fırsat vermeden içeri geçtiler. Ferdi ondan kısa olan çocuğun saçlarını karıştırırken ne olduğunu merak ediyordu.
"Dökül!"
Arda karşısındaki adamların aynı anda konuşmasıyla kıkırdadı.
"Neyi döküleyim abi? Bir şeyim yok ki."
Barış ve Ferdi birbirlerine bakarken bir şey olduğundan eminlerdi.
"Antrenmanlarda kendini görmediğin için yok diyorsun. Ölü gibisin oğlum!"
Barış bir abi edasıyla konuşurken içten içe Ardanın bu hâlinden korkuyordu. Ona göre Arda yaşına göre çok iyi bir oyuncuydu. Ve bu performansını kaybetmesini istemiyordu.
Arda ne diyeceğini bilmediği için sustu. Ne diyebilirdi ki? 'Takım arkadaşım olan biri aklımı karıştırıyor' mu diyecekti?
Ferdi bazı şeyleri anlamaya çalışıyordu. Her ne kadar Ardayı ayrı sevse de diğer takım arkadaşlarını incelerdi.
Ve ne tesadüf ki Kenan, Ardaya benziyordu. Arda gibi dalgındı.
Ferdi ne zaman Kenana baksa gözlerinin odağını görüyordu.
Yani Ardayı.
*
Galiba kısa bölüm yazmak hobi oldu bana bwjznshjwbs
Her bölüm sonunda yazıyorum ama istediginiz sahneleri yorumlarda belirtin lütfen.
Oy vermeyi unutmayiiinnn🎀🎀