♥Yorumlarımızı ve oylarımızı unutmayalım ♥
Keyifli Okumalar
Sadece birini içebileceksiniz, kahve mi çay mı?
|∘◦☘◦∘|"Teşekkürler." dedim Alp'in elinde tuttuğu tepsideki kahveye uzanırken. Diğerleri de kendi bardaklarını aldıklarında tepsiyi bir kenara bırakıp oturdu. "Yine de gerek yoktu."
Arkasına yaslandıktan sonra Poyraz'a imayla bakıp cevapladı. "Sonuçta birilerinden daha çok yardımcı oldun." Poyraz konuşmayıp, sadece gözlerini devirip kahvesinden bir yudum aldı.
Anladığım kadarıyla randevuları Alp için olumlu geçse de aynısı Poyraz için geçerli değildi. Bu sayede en azından sevgilisinin olmadığını kesinleştirmiş oldum. Yine utanç doldu içime durduk yere. Poyraz'ın bıkkın çıkan sesini duymamla gözlerimi kahve bardağımdan çekip dikkatimi ona verdim.
"Siz n'apıyorsunuz onu anlatın." Sanırım Alp'in onunla uğraşmasından sıkılmıştı.
Gökay saçlarını geriye atıp yüzüne özgüvenli bir sırıtış yerleştirdi. "Müsabakalara hazırlanmaya başladık." BESYO'cuların sıradan günleri yani.
"Yüzme takımı mı?" diye sordu Alp.
"Aynen. Gelirsiniz izlemeye."
"Tarih konum at gelelim." dedi Alp. Sonra da bana döndü. "Sen n'apıyorsun?"
"İç Mimarlıkla çap mı yapsam diye düşünüyorum." diye mırıldandım anlık düşüncelerimi dışa vurup.
Gökay güneş gözlüklerinin üzerinden bana baktı. Evet iç mekanda da takıyor. "Çap yapıp ne olacaksın?" Sesli bir nefes verdim.
"Mimar Sinan olamayacağıma göre Mimar Selim olacağım. Ne kadar aptal bir soru bu Gökay ne olabilirim?" Gökay yüzünü buruştururken diğerleri hiç çekinmeden kahkaha attı. O kadar da komik değildi oysa.
Gökay bir elini omzuma koydu büyük bir ciddiyetle. "Sims oynamayı acilen bırakman gerekiyor."
"Belki de haklısın." diye mırıldandığımda Poyraz masada biraz bana doğru eğildi.
"Ödevi teslim etmişsiniz sanırım gelemedim görmeye. Ne yaptın?" Hatırlamasını beklememiştim, hatta nereden haberinin olduğunu kendi içimde sorgulayacaktım ki hikaye paylaştığımı hatırladım. Afiş için gerçekten de onu kullanmamıştım ama, konseptimiz değişmişti zaten. Ne yaptığımı göstermek için çantama uzanıp tabletimi çıkardım. Projelerimden teslim ettiğim afişi açıp ona çevirdim ekranı.
"Konuyu masal karakterleri olarak değiştirdiler. Ben de içinde mindflayer larvası olan bir elma yemiş Pamuk Prenses çizmeye karar verdim." Ekranı inceleyen gözlerini yavaşça benim gözlerime çevirdi. Şaka yapıp yapmadığımı anlamaya çalışan bir ifadesi vardı fakat baktığı görsel gayet netti.
"Benim yüzüm için düşündüğün karakter neydi acaba?" diye sordu sesindeki gerginliği ve şaşkınlığı gizlemeden.
"Söylemem." deyip dudaklarımı birbirine bastırdım. Tabletimi masaya bırakıp arkasına yaslandı kollarını bağlayıp. Alp ve Gökay da bıraktığı tableti masadan hızla kapıp hiçbir şey demeden incelemeye başladı o sırada.
"Vazgeçmek için fazla mı geç kaldım?" Hissettiğim ufak suçluluk duygusuyla gözlerimi etrafta gezdirdim biraz. Bundan da bahsetmeyi unutmuştum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portre | Yarı-Texting ✔
Romance❝Yüzünü çok sevdim, ödünç alabilir miyim?❞ dedim birden gözlerimi gözlerine dikip. Nasıl olsa bir daha karşılaşmamız pek mümkün değildi, hem bu fırsatı kaçıramazdım hem de bu cesareti bir daha bulamazdım. Ağzımdan çıkan kelimelerin anlamsızlığıyla g...