Selam şu dönemde bölüm atmak ne kadar doğru inanın bilmiyorum. Olaylardan hepinizin haberi var zaten . Bu süreç çok büyük bir haksızlık, keşfedilmeyi bekleyen onlarca mükemmel ötesi yazara, kitaplara ulaşımı olmayan binlerce gence...
Evet Wattpad'i gerçekten kötü niyetli kullananlar var. İçeriği sadece +18 olan, zoraki evlilikleri ve saçma sapan adetleri ( berdel,töre) güzelleyen yazarlar var. Ama çok güzel şeyler yazan buraya gerçekten emek veren insanlar kadar çok değiller. Bir düzenleme gerekirken uygulamanın tamamen kaldırılması o kadar saçma ki. Bu ülkede neden her şey kısıtlanıyor? Niye çözüm yolları aranmıyor?
Çok sinirlerim bozuk ve her zaman yazdıklarını çocukların okuduğunu bilen bir yazar olarak burdan vazgeçmeyeceğim. Bende buraya en baştan başladım ve bu sefer bırakmaya niyetim yok. Umarım en kısa zamanda en doğru şekilde tekrar hepimiz rahatça bu satırlarda gezeriz.Siz hiç hiç başıma gelmez dediğiniz bir anın içinde hapsoldunuz mu? Ya da hiç tanımadığınız birine güvenmek zorunda kaldınız mı? Ben kaldım. Hem de tam şu anda. Buğra Şanlı elindeki suyu bana uzatırken burnumu çekip gözlerimi yüzüne diktim.
Taraftar videolarında onlarca kez gördüğüm arabasının ön koltuğunda, hemen onun yanındaydım. Telefonum ve çantam mekanda, oturduğumuz locada kalmıştı. Hüsna bizi dansa kaldırınca orda bırakmıştım ve sonrasında aklıma onu almak gelmemişti. Nereden bilebilirdim ki böyle saçma bir olayın başıma geleceğini?
Kızlar ne durumda bilmiyordum ama mekana giden polis arabalarını gördüğümden çok endişeliydim. Hüsna daha yeni büyük bir dava kazanmıştı ve bu tarz bir olay ona popüleritesi açısından kötü dönüş yapabilirdi. Sude'nin çalıştığı özel hastane de çalışanlarının bu tarz bir olayla gündeme gelmesini asla kabul etmezdi.
Evet kavgaya karışmamışlardı ama sonuçta oradaydılar ve bu yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilirdi. Ya da ben çok büyütüyordum bilmiyorum.
"Bana bakmayı bırakıp suyu içer misin?" Uyarısıyla kendime gelip düşüncelerden sıyrıldım. Elindeki suyu alıp bir yudum aldıktan sonra "Neden burada bekliyoruz? Arkadaşlarımı bulmam gerekiyor." Dedim ağlamak üzere olduğum için çatallı çıkan sesimle. Yaklaşık yarım saattir mekana yakın bir yerde park halinde beklemekteyik. Soruma cevap beklerken bakışlarımı hâlâ ondan çekmemiştim.Televizyondakinin aksine daha iri duruyordu. Ayrıca saçları da yine televizyondakinin aksine daha açık bir kumraldı. Bana cevap vermek yerine elindeki telefonla bir şeyler yaptığında sinirlerim iyice bozuldu. Kızları resmen o cengabede yalnız bırakmıştım. Kavgada onlara zarar gelmiş olabilme ihtimalini zihnimden uzak tutmaya çalışsamda engel olamıyordum artık. Daha fazla bu hâlde bekleyeceğime karar verdiğimde kapıya hamle yaptım, bu hareketim dikkatini tekrar bana vermesine sebep olmuştu. "Napıyorsun?" Diye ciddi ve soğuk bir ifade ile sorduğunda, aynı onun gibi cevap verdim. "Arkadaşlarıma gidiyorum."
İfadesiz bakışları üzerimde gezerken ben çoktan kapıyı aralamıştım bile. Arabadan indiğimde o da benim peşimden geldi. Birkaç adım atmıştım ki kolumdan hafifçe tutup durmamı sağladı. "Dur bir." Kısa bir an sonra kolumu ondan çektim. " Ne yapmaya çalışıyorsun?" Sorum netti. Ne olduğunu ve yapmaya çalıştığını anlamak içindi çabam. Daha bir hafta önce ona cinsel kimliğini sormuş, üstüne ondan hakaret raddesinde sözler duymuştum. Şimdi onun yanındaydım ve arkadaşlarım büyük bir kavganın ortasında kalmıştı. O kadar saçmaydı ki kendimi bir kâbusun ortasında gibi hissediyordum.Kaşları havaya kalktı. "Anlamadım?" Derin bir nefes alıp sakinliğimi korumaya çalıştım. "Beni tanıdığını ikimizde biliyoruz. Bir hafta önce olanlar ve hakkımda düşündüklerin mâlum şimdi bana neden yardım ediyorsun?" Kaşları gevşerken yüzünde yine o ifadesizlik belirmişti. "Sana değil zor durumda olan bir kadına yardım etmek amacım, yoksa senin hakkında düşüncelerim hâlâ yerli yerinde." Sözleri canımı sıksada umursamamayı tercih ettim. "Yardımına falan ihtiyacım yok!" O kadar sinirlenmiştim ki sesim az da olsa yüksek çıkmıştı.
"Duru." Tanıdık bir ses kulağıma dolduğunda bakışlarımı karşımdaki odun heriften çekip o yöne çevirdim. Arkadaşlarımı biraz ötemde yanlarında iki adamla görmek beklediğim son şey bile değilken onları görmüş olmanın verdiği mutluluk ve rahatlama pahabiçilemezdi.
"Kızlar!" Koşarak onlara gittiğimde bana kollarını çoktan açmışlardı. Buluştuğumuzda onlara sarılabilmenin ne kadar büyük bir nimet olduğu tekrar hatırlamış ve şükretmiştim bile. "Çok endişelendim."
Kızlar benden ayrılmazken cevap veren Sude oldu. " Bizde. Seni o kargaşanın içinde bulamamak kâbus gibiydi."
"Hayatımda çok az kez bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum." Hüsna devam edince gülümsedim.
"Bende çok korktum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gay misin?
Teen Fictionduruylcnky : Gay misin ? 🦁 Her şey sosyal medya fenomeni Duru Yalçınkaya'nın şişe çevirmece oyununda cesaret demesiyle başladı. Fake hesabından attığını sandığı mesajı aslında yetmiş bin takipçili hesabından atması ise işleri iyice karıştırmıştı...