SukuFushi • [ one shots ]

Dolaptaki Canavar

Megumi dolap kapakları arasındaki yarığa dikkatle bakar. Orada bir şey olduğunu biliyor. Megumi tetikte, kollarındaki kitap kutusunu daha sıkı tutuyordu.

"Fushiguro!"

Megumi'nin nefesi ani ve gürültülü çıkar, başını İtadori'nin vücudunu tuhaf bir şekilde içeri doğru eğdiği kapıya doğru çevirir. İtadori'nin çoktan Megumi'nin yatağına yerleşmemiş olması garipti, belki o bile yatakhanenin çimentoyu andıran döşeklerini tatsız buluyordu.

"Naber?"

"Kugisaki ve ben sokağın aşağısındaki KFC'ye gidiyoruz, gelmek ister misin?"

Megumi zar zor düzenlenmiş odasına bakıyor, bakışları dolabın yanından geçerken kalbi daha yüksek sesle çarpıyor.

"Gelirim."

Megumi doğaüstü olaylardan korkmaz. Kuzeni Mai'nin yazları her geldiklerinde kız kardeşi Maki'ye sorduğu gibi o da ailesinden yatağının altını kontrol etmelerini hiç istememiş. Megumi ayrıca Itadori gibi uykusunda bir iblisin onu ayaklarından sürükleyebileceği korkusuyla ayaklarını battaniyelerle örtmüyordu. Megumi'nin bu tür bir korkuyla empati kurması mümkün değildir. . .

. . . şimdiye kadar. Megumi odanın ortasında dururken vücudunun bir yarısı boyunca tüyleri diken diken oluyor, gözlerini kırpmadan dolaba bakıyor, oda sadece batan güneşin sıcaklığıyla loş bir şekilde aydınlanıyordu.

"Orada olduğunu biliyorum."

Hiçbir şey olmuyor. Megumi bunun çok küçük bir kısmının da meraktan kaynaklandığını tahmin ediyordu. Dolaptaki canavar neye benziyor? Zarar görecek mi?

Megumi komodinin üstünden elma soymak için getirdiği küçük bıçağı aldı. Dakikalar geçtikçe zemine boyanmış güneş ışığı çizgisi daralıyor. Megumi'yi dolaptan ayıran tek şey bu gibi görünüyor, parlayan toz parçacıkları onunla odasının en gizli köşesi (sessiz ve ağırlıksız) arasında süzülüyordu. Sanki hiçbir şey ters gitmemiş gibi, güneş batar. Karanlık, Megumi'yle birlikte odayı da yutar.

Megumi nefesini tutarak bekler ve... hiçbir şey olmaz.

Megumi oflayıp puflayarak ışıkları açar ve eşyalarını yerleştirmeyi bitirir.

~

Üniversite tek gecelik ilişkileri şaşırtıcı derecede yavandı. Bu adamın adı neydi? Megumi zar zor hatırlıyor - ensesinden berbat bir tutuşla onu arkadan beceriyor. Aleti uzun ve ortalama bir çevresi var ama nasıl kullanacağını pek bilmiyor. Megumi bu durumu düzeltmeye çalışamayacak kadar sarhoştur, düşünceleri pekmezden daha yavaştır, ne diyeceğini bile bilemezdi.

Sadece iyi bir sevişme istiyordu.

Megumi elini yarı sertleşmiş sikinin etrafına sararken, arkasındaki adam Megumi'nin zevkine aldırış etmeksizin ona vurmaya devam eder. Bu en iyi ihtimalle rahatsız edici, en kötü ihtimalle de üzücü bir durumdu. Yumuşak bir nefes vererek yanağını yastığına dayayan Megumi, kendini tatmin edecek bir şeyler hayal eder.

Boynundaki el kayıyor ve Megumi dilini şaklatıyor. Daha fazla, diye düşünüyor, daha fazla güçle sıkıştırılmak istiyordu. Parmakların kalçalarının etrafındaki deriyi altındaki kemiklere bastırmasını istiyor, ta ki kan damarları işe yaramaz bir öfkeyle düzleşene kadar. Megumi gözlerini kırpıştırıyor, bir adamın onu öyle bir ele geçirdiğini hayal ederken gözleri uyuşuk bir şekilde dönüyor ve iskambil kağıdı gibi dağılıyordu.

Megumi'nin parmakları onun sikinin etrafında daha hızlı hareket ediyor, bunu iyi hissettirecek şekilde yapmak için zar zor tutarlı; boşalmak ve uyumak için çok sabırsız. Sekste iyi olan bir adam tam olarak ne yaptığını bilirdi. Gereksiz hareketler yapmaz, Megumi'nin vücudunu bir enstrüman gibi çalardı. Daha fazlasını istemesini sağlar, kontrolünü kaybetmesini ve kendini aptal yerine koymasını isterdi. Megumi'yi kendi derisinden çıkmaya zorlar, boşken bile şeklini hissedinceye kadar Megumi'nin içinde sikini becerirdi-