SukuFushi • [ one shots ]

Bir Lanete Aşık Olmak

Megumi yeni gölge tekniği üzerinde çalışıyordu. Kendisini bir gölgenin içine gönderebiliyor ve vücudunun sığabileceği büyüklükteki herhangi bir gölgeden çıkabiliyordu. Sukuna ile yaptığı bir konuşma sırasında kendisini ve On Gölge tekniğini zorlamaya karar verdi.

"Kendini zorlamazsan, gerçek sınırlarını nasıl bileceksin, Fushiguro?"

Megumi, Sukuna'nın bir lanet olduğunu ve güvenebileceği biri olmadığını anlamıştı ama Sukuna'nın lanetli teknikler konusunda bilgili olmasını ve Gojo-Sensei'nin asla yapamadığı bir şeyi yaparak içine daha güçlü olma dürtüsü aşılamasını takdir ediyordu. Sukuna'dan önce Megumi sadece var olmuştu. Harika bir tekniği vardı ve kendi zamanında ilerledi, çünkü Yuji Sukuna'nın parmaklarından birini yutmadan önce bu hiç sorun olmamıştı. Artık tabiri caizse oyun değiştiğine göre, Megumi dünyaya ve kendi yeteneklerine çok farklı bir şekilde bakmak zorunda kaldı.

"Sınırlarımı bulursam neyi başarabilirim?" Sukuna'ya sordu.

"Onları aşabilir ve daha da güçlenebilirsin."

Böylece Megumi pratik yapmaya başladı. Her gece, herkes yattıktan sonra, sınırlarını zorladı ve keşfetti. Tamamlanması için daha fazla çalışma gerektiren kendi Etki Alanı Genişlemesini zaten başarmıştı, ancak etki alanını mükemmelleştirmek için kendini zorlamadan önce başka neleri başarabileceğini görmek istedi.

Geceleri gölgeler arasında seyahat edebildiğini keşfettiğinde çok sevindi! Bu daha önce mümkün olduğunu hayal bile etmediği bir şeydi. Yeteneklerini gündüz test etti ve gecenin karanlığında olduğu kadar aydınlığında da gölgelerin içinden geçmenin ve başka bir gölgeden çıkmanın ona aynı derecede akıcı geldiğini gördü.

O akşam, bu yeni becerisini test ederken Sukuna'ya göstermek istediğine karar verdi. Megumi yatak odasının gölgesinden çıkıp kapısının koridora düşürdüğü gölgenin içine girdi. Yuji'nin kapısını kırarak açtı ve Yuji'nin hâlâ uyanık olup olmadığını görmek için içeri baktı.

Yuji uyanık değildi. Kolunu yastığına dolamış, başı doğrudan yatağının üzerine düşmüş, ağzından salyalar akarken usulca horluyordu. Megumi gülmekten kendini alamadı ve Sukuna'nın böyle uyurken nasıl görüneceğini hayal etti.

Merakına yenik düştü ve Megumi odaya girdi. En iyi arkadaşını uyandırmamak için adımlarına dikkat ediyordu. Yuji uyurken Sukuna ne kadarını duyabilirdi? O da uyanık mıydı yoksa uyuyor muydu?

Megumi, Yuji'nin uyuyan yüzüne uzun uzun baktıktan sonra kulağının yanına eğildi. Bu haliyle çok sevimliydi. Megumi'nin başarılı olduğunu görmek istediği ve ileriye itmek istediği biriydi. Yuji güçlüyse, bu Sukuna'nın daha da güçlenmesine yardımcı olur muydu? Megumi neden Sukuna'nın güçlenmesini düşünüyordu? Düşünceleri ve duyguları karmakarışık olmaya başlamıştı...

Havada bir şey değişti. Megumi, Yuji'nin yüzünde ve kollarında beliren işareti göremeden Sukuna konuştu: "Fushiguro."

Sukuna, Yuji'nin yataktaki eski pozisyonundan kalkarken Megumi güldü. Saçları yataktan dolayı buruşmuştu ve çenesindeki salya çok komik görünüyordu!

"Tsk." Sukuna çenesini sildi. "Bu velet."

Megumi derin bir nefes alarak ayılmaya çalıştı.

"Bu zevki neye borçluyum?"

"Sana bir şey göstermek istedim." Megumi cevap verdi. Kalbi göğsünde hızla atmaktadır. Kendisiyle gurur duyuyor ve Sukuna'nın da gurur duymasını istiyor. Ama neden? Neden Sukuna'nın onayına ihtiyaç duyuyor? Merak ediyor.

"Hmm. İzlemeye hazırım. Nereden başlayalım?"

"Dışarı çıkalım, böylece başka kimseyi uyandırmayız."