^ Dikkat: Bu bölümü çayınızı yudumlayarak okumanızı öneririm. 😍
En favori bölümüm olabilirr!
—-/—————//————///———-////
Barıştan;Çığlığa gözümü açtığım an Sırma'nın yatağın altını üstünü getirdiğini gördüm, o sıra aynı anda hem kapı hemde telefon çalmıştı.
Sırma: BARIŞ! BARIŞ ŞU BÖCEĞİ AL BURDAN ÇABUK!
Gülsemiydim?, kızsamıydım bilemedim ama böceği alıp pencereden aşağı bırakmayı tercih ettim.
Barış: Telefonu aç sen.
Bende kapıya yöneldim. Gelenler Kerem ve Rüya'ydı.Kerem: Olum noluyo lan.
Barış: Hanımefendi böcek görmüş.
Rüya: Aha, şaşırmadım valla.O sırada Sırma'nın telefonu özür dileyerek kapadığını gördük.
Sırma: Ya zehirliyseydi? Ya ısırsaydı beni? Ya ölseydim? Bensiz yapabilir miydiniz?
Duraksadım.
Rüya: Ya aşkım boş boş konuşma bi kere.
Sırma: Doğruya doğru ama!Kerem: Ya sizde bi durun zaten yarım saat uyudum uyumadım Rüya'nın horlamasından ondaki gırtlakta maaşallah yani.
Rüya: Ben horlamamam bi ker- NEY NEY NEY?
BERABER Mİ UYUDUK? BİŞEY MI YAŞADIK? KEREM KONUŞSANA!Eyvaahh..
Kerem: E öptün beni Rüya.
Rüya: Onu hatırlıyorum zaten.
Kerem: İsteyerek öptün yani?
Rüya: Ya kerem. Sarhoştum. Git. (YANKILI)Barış: Siz böyle tartışana kadar kahvaltı vakti gelmiş. Kalk Kerem üstümüze doğru dürüst bişeyler giyelim. Sizde giyinin o sıra asansör önünde buluşuruz.
Sırma'dan
Kafamızla onayladıktan sonra giyinmeye koyulduk bizde.Sırma;
Rüya;
Barış;