üst tarafı öpücük

87 4 2
                                    

Cevap vercektim ama sanırım veremeyecektim.
Rüya geldi yanında da Kerem'i getirmiş. Alacaklarını almış bizi o şekil görünce..
Bi boğaz temizleme sesi duydum. Keremdendi.

Kerem: Beğendiniz mi bişeyler bari.

Beğenmiştim. 2 tane göz. 1 dudak ve 1 adam.

Diğer kıyafetleri denemeyip üstümdekiyle beraber Barış'ı atlatıp çıktım.

Sırma: Evet evet, beğendik.
Barış mırıldanırcasına "Beğendik" diyebildi.
Beni mi taklit etti? Yoksa gerçekten o da mı beğendi.

Bende hemen üstümdeki elbiseden kurtulup kendi kıyafetlerimi giyip ödemeyi hallettikten sonra araca tekrar yöneldik.

Yarım saatlik bir yolumuz vardı. Çok yorgunum, yorulmuştum.

Barış yanımdaydı. Dışarıyı seyrediyordu. Benim gözlerim kapanmaya başlamış Barış'ın dizine doğru istemsiz kafam düşmüştü.

Uyumuştum.

Temkinli ve korunaklı bacaklardaydım.
Beni kaldırmak için zahmet etmemiş. Üstelik saçlarımı okşamıştı. Mayışmıştım. Sesimi çıkarmadım.

Otele gelmiştik. Arabayı park etmesi için valeye verecektik. Ama ben hâla uyuyordum.
Barış Kerem'e

Barış: Arka kapıyı açsana bize. (Biz)

İnip kapıyı açtıklarında Kerem'in hemen arkasındaki Rüya yine ve yine
Rüya: Aha! dedi.

Keremde hafifinden bir gülücük attı.
Çıksanıza dedi bir ses.
Barıştı.
Hemen Rüyayla Kerem aniden geri çekildiler. Barış beni sarsmadan inip sonrasında kucağına aldı.

Resepsiyondakiler, oteldekiler aval aval bakıyorlardı.

Bi tane orta yaşlı bir kadından,
"Bekleyemiyorlar anlaşılan." diyip gülmüştü.
Ne Barış dönüp bakabildi ne de o uykulu hallerle ben.

Asansöre geldiğimizde otelin en üst katındaki odamıza çıkmak için 19u tuşladığımızı gördüm. Kata geldiğimizde Rüya'yla benim odamın 1905 onlarında 1907 olduğunu zar zor anlayabildim.

Kendi odalarının numarasına;

Barış: Başka o da mı yoktu, Kerem.
Kerem: Yoktu, Barış.

Hemen ilk bizim odanın kapısını açtılar. Hâla kucağındaydım. Odayı hafif taradıktan sonra yatırdı beni. Yatağa.

Kerem: Sırma uyandıktan sonra işte akşam bara mı insek, İÇMEM BEN AMA!

Bağırmıştı. Evet evet bağırmıştı.

Rüya:Gerçekten hepimizin biraz içmeye ihtiyacı var.
Kerem: Neden çok mu derdiniz var, sevgilinizden mi ayrıldınız? Rüya Hanım, diye ekledi.
Rüya: Hayır Kerem bey. Ne derdim var ne de sevgilim.
Kerem: Sevindim.

Gerçekten de sevinmişti.
Barış ekledi.
Barış: 23.00'de buluşuruz o zaman, geliriz biz.

Rüya'da kafasıyla onayladıktan sonra çıktılar.

Sırma: Bana soran yok zaten amk.
Rüya: Şşş. Sus ve kabinde ne yaptığınızı anlat.
Anlatılacak çok bişey yoktu. Öpüşecektik işte.

Sırma: Sen Kereminle başka mağazaya gitmenden sebep fermuarı açması için Barış'tan yardım isteyebildim.
Rüya: OLDU BU İŞ!
Ne olmuştu?
Sırma: Ne iş?
Rüya: Kızımmm, Kerem tam benim tipim ki zaten sizde o halde..
Ne vardı halimizde? Ne olabilirdi ki bi kaç saatlik adı ve takımı dışında hiç bişey bilmediğim adamla öpüşecektik.
Sırma: Saçmalama Rüya. Alt tarafı fermuarımı kapadı.
Alt tarafı fermuardı. Üst tarafı öpücük.

Sırma: Seni bilemem sen zaten Kerem'i yıllar öncede beğeniyordun. Sana fırsat olmuş oldu. Yakışıyorsunuz da zaten.
Rüya: Yaa, gerçekten mi?
Sırma: Gerçekten gerçekten de bırakta az 1 saat uyuyayım zaten 3 saat sonra inmemiz lazım.

Öpücük attı bana sonra telefonunu aldı fotoğraf çekmeye başladı. Bende yumdum gözümü.

1 saat 15 dakika kadar uyuduktan sonra artık hava kararmıştı Rüya' da odanın ışığını açmaya tenezzül dahi etmemiş biri ile yazışıyordu, Gülüşerek.

Okuyabilmek için gözlerimi kıstığımda Kerem ile konuştuğunu gördüm.
OFFF! diye haykırdıktan sonra telefonu yüzüstü masaya koydu.

Rüya: GÜNAYDIIN.
Sırma: Saatten haberiniz var mı canım.
Rüya: Eveet hadi hazırlanalımm.

Dedikten sonra telefonu alarak yine bişeyler yazıp göğsünü gerip derin bir nefes alarak güldüğünü gördüm. Bıraktı sonra telefonu kıyafetlerine koştu.

Bense biraz ayılmak adına Instagram'a girdim.

İstek kutuma bakardım ama kabul etmezdim.
Şeytan dürtmüş olacakki Instagram açıldığını an takip listesine girdim.

barışalperyılmaz ve +99 istek

Barış istek atmış bana dedim.
Rüya bana döndü;
Rüya: AHA! dedi. yine.

İçimden demiştim oysaki. Yani en azından ben öyle sanmıştım.
Rüya: Hemen kabul ediyorsun.
Edecektim zaten..

Sırma: Emriniz olur. Dedikten sonra kabul edip ben de onu takip edip çıktım Instagramdan.
Kıyafetlerime yöneldim.

Kırmızı, yine omuz detaylı, yırtmaçlarında elmas gibi parlayan boncukları olan uzun elbisemi giyip altına da siyah ve şık topuklularımı geçirdim.

Makyajımı sade yaptım çünkü zaten elbisem ışıl ışıl olmama yeterdi. Ama kırmızı rujumu sürdüm yine.
Bal köpüğü saçlarıma hafif su dalgaları attıktan sonra saatin çoktan 23.00 olduğunu farkedebildim.
Rüya'nın da beyaz kısa ince askılı elbisesine düz saç ve sade makyajıyla Kerem'in aklını çelebileceğinden emindim.

Kapı tıklandı. Bizde çıkıyorduk zaten kapıyı açtım Barışın elalarıyla kahverengilerim yine karşılaştı.

" Hazırız."diyebildim.

Barıştan:
Çok güzeldi, hayatımda gördüklerimin en güzelleri.

Kerem böldü iç sesimi.
Kerem: E hadi inelim.
Kerem ile Rüya tatlı bakışlarının ardından kol kola girip asansöre geldiklerini gördüm. Kerem Rüya'ya iltifat ediyordu sanırım.

Arkama bir daha baktığımda Sırma'nında çoktan orada olduğunu gördüm e benimde gitmekten başka çarem olmadığını farkettim.

Bara indik. Kulağıma doğru bir ses çok yakışmış diyebildi. Ortam çok sesliydi. Sesin sahibini kestiremedim kim olduğunu görmek için döndüğümde..

/ Nasıl gidiyor, devam edeyim mii?

İlk DokunuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin